Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Birleşmiş Milletler (BM) Herkes İçin Sürdürülebilir Enerji Konferansı açılış oturumunda, enerji politikaları, sürdürülebilir enerji ve enerjide tasarruf çalışmalarına ilişkin bilgiler verdi. Türkiye'de enerji tasarrufu konusunda önemli gelişmeler olduğunu belirterek, "Türkiye'de ölçülebilir, kaydedilebilir yıllık 15 milyar lira civarında tasarruf etme imkanı vardır. Demek ki bazı noktaları verimsiz kullanıyormuşuz. O yüzden biz 'Enerji Hanımı' projesini başlattık. 21 ilde çok farklı etkinlikler yaptık. 4 Milyar liralık bir tasarruf söz konusu" dedi. Bakan Yıldız ayrıca, artık TÜPRAŞ’ın Kuzey Irak petrolüne ihtiyacı olmadığını söyledi.
Dünyanın küresel bir enerji dönüşümüne ihtiyacı olduğunu dile getiren Yıldız, "Dünyada ekonomiler globalleşmekte, politikalar ise ulusallaşmaktadır. Bu enerji sektörü için son derece önemli bir konudur. 2008'de yaşanan ekonomik krizle beraber, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı teknolojik gelişmeler ve enerji verimliliğiyle ilgili çalışmalar, bunların kim tarafından nasıl finanse edileceği tartışılmıştır. Şu anda da bunun temel bir çözümünün her ülkede bulunmadığını söylememiz lazım" diye konuştu.
Bakan Yıldız, doğru enerji politikalarının enerji yoksulluğunu ortadan kaldıracağına işaret ederek, makul politikaların hem ekonomik hem de toplumsal fayda sağlayacağını kaydetti.
Taner Yıldız, enerji talebinde özel sektör, devlet ve vatandaş arasında önemli bir bağlantının bulunduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada önemli bir korelasyon vardır. Bu korelasyon doğru kurulmadığı takdirde uygulanan politika ve stratejilerin doğruluğundan da bahsedilemez. Biz daima vatandaş için, genelde sanayici için pahalı olan bir kavramı, üretici için de daima ucuz olan bir elektrik yapısını yönetmekle meşgulüz. Bu aslında bir paradokstur, bu paradoksun çok iyi çözülmesi lazım. O ülkeye Allah'ın verdiği nimetlerin, rüzgar, güneş, yağmur, jeotermallerin, biokütlelerin yani onayladığımız enerji kaynaklarının avantajını kim kullanacak? Oranın halkı mı, teknolojiyi üretenler mi, yatırım yapacak olan özel sektör mü? Bunu yalnızca birinin kullanması doğru olmaz. O yüzden hükümetler politikalarını çizerken her üçünü de beraber, aynı şekilde faydalanabilecekleri bir yapıyı kurgulamak durumundalar."
Enerji politikalarının belirlenmesi sürecinde enerji talebiyle doğrudan ilişki kurulması gereken 3 kavram olduğunu belirten Yıldız, bunların, nüfus, gelir ve teknolojik gelişmeler olduğunu söyledi.
Taner Yıldız, küresel gerginliğin yaşandığı coğrafyaların enerji dengelerini yeniden belirlediğine işaret ederek, "Irak'ta yaşananlar, Suriye'yle alakalı gelişmeler, Mısır, Tunus ve Libya'daki siyasi istikrarsızlığın, hemen yanı başımızda Ukrayna krizi, bunların her birisi enerji kaynaklarının yeniden düzenlenmesi ve dizaynıyla alakalı konulardır. Bugün AB ülkelerin hiçbir tanesi Ukrayna'daki krize kayıtsız kalamayacaktır. Çok sıcak bir gelişmedir. Ukrayna'ya Rusya tarafından yapılacak muhtemel yaptırımlar aslında yalnızca Ukrayna'yla sınırlı kalmayacak, onun üzerinde enerji kaynaklarını besleyen ülkeleri de tabi ki etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
‘Sanayide 6,5 milyar liralık yıllık tasarruf imkanı var’
Bakan Yıldız, böyle bir gerginlik ortamında Türkiye'nin de enerji kaynaklarını çeşitlendirdiğini ifade ederek, "Doğalgazın, petrolün, yenilenebilir enerji kaynaklarının her birisinin doğru şekilde temin edilmesi ve bunların çeşitlendirilmesi esastır. Her ülkede normalde bu hassasiyete tabi ki dikkat etmektedir" dedi.
Türkiye'de enerji tasarrufu bilincinin özellikle Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nın öncülük ettiği çalışmalarla gelişim gösterdiğini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
"Türkiye'de ölçülebilir, kaydedilebilir yıllık 15 milyar lira civarında tasarruf etme imkanı vardır. Demek ki bazı noktaları verimsiz kullanıyormuşuz. O yüzden biz 'Enerji Hanım' projesini başlattık. 21 İlde çok farklı etkinlikler yaptık. 4 milyar liralık bir tasarruf söz konusu, yalnızca hanımların evlerde yapacağı bazı işlemlerden dolayı. Bu sadece Türkiye'nin enerji kaynaklarına koyacağımız katkı değil, aynı zamanda bütün burada politikalarını oluşturmaya çalıştığımız BM ile beraber 'Bu dünya hepimizin' sloganıyla geldiğimiz noktayı teyit etmekte ve seviyeyi belirlemektedir. Sanayide 6,5 milyar liralık yıllık tasarruf imkanı var. Her büyük barajlarımızdan 2 tanesini yalnızca tasarrufla beraber elde edebiliyoruz."
‘Güneş enerjisinde öngördüğümüzün 15 katı talep geldi’
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un enerji tasarrufu ve verimliliğiyle ilgili çalışmalarının her platformda desteklenmesi gerektiğini anlatan Yıldız, kaynakların insanlığın ortak değerleri olduğunu anımsattı.
Bakan Yıldız, AKP hükümetleri döneminde Türkiye'de devreye alınan enerji yatırımlarına ve kat edilen önemli mesafelere de değinerek, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjiye ilginin her geçen gün arttığını söyledi.
Yıldız, güneş enerjisiyle ilgili yatırım taleplerine ilişkin ise, "Güneş enerjisinde 600 megavatla perdeyi açıyoruz. Tam 15 katı müracaat geldi. Yaklaşık 500'e yakın yatırımcı tarafından, öngördüğümüzün 15 katı talep geldi" değerlendirmesinde bulundu.