-YILDIZ: BASIN KONSEYİ BAŞKANLIĞI TARTIŞILMALI VAN (A.A) - 30.10.2010 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Basın Konseyi üyelerinin, (Oktay Ekşi'nin) hele hele böyle yaşını başını almış ve eğitimli olduğunu iddia eden, sokak ağzının daha da ötesinde bir ifadeyle Basın Konseyi Başkanlığını yapabilmesini, ilgili tüzüklerinin 4. maddesi gereği tartışmaları gerektiğine inanıyorum'' dedi. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) tarafından düzenlenen 4. OSB Enerji Zirvesine katılmak üzere Van'a gelen Yıldız, bir restoranda verilen yemekte gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Hürriyet Gazetesi başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin, dünkü merkez baskısındaki köşe yazısında, İkizdere Vadisi'nde kurulması planlanan hidroelektrik santrali ile ilgili yorumlarına yönelik sorusu üzerine Bakan Yıldız, şunları söyledi: ''Gerginlik ve sıkıntının tarafı olmamaya çalışan bir hükümetin üyelerinin ve AK Parti anlayışımızın, bu manada istismar edildiğini görüyorum. O kullandığı ifadeyi tekrar edemeyeceğim. Aile terbiyem de buna müsait değil. Tabii ki ona cevap vermek için Ankara Çinçin Mahallesi'nde bir tanıdığım var. Onun cevap vermesini de doğru bulmuyorum. Ama Basın Konseyi üyelerinin, hele hele böyle yaşını başını almış ve eğitimli olduğunu iddia eden, sokak ağzının daha da ötesinde bir ifadeyle Basın Konseyi Başkanlığını yapabilmesini, ilgili tüzüklerinin 4. maddesi gereğini tartışmaları gerektiğine inanıyorum.'' Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bir bakanı olarak aklına gelen her konuşmayı yapma hakkını kendinde görmediğini belirten Yıldız, ''Ben o yetkiyi kendimde bulmuyorum da o nasıl bu yetkiyi kendinde buluyor? Biz, gecesi gündüzüne karışmış tipleriz. Başbakanımızın gecesi gündüzü yok. Geçen gün eve gittiğimde düşünüyorum, ben kaç saat önce evden çıktım diye. 19-20 saat önce evden çıkmışım. İltifat beklemiyorum, bu benim görevim ama böyle hakaretleri de hiç hak etmiyoruz'' dedi. Bakan Yıldız, ''Oktay Ekşi hakkında hukuki işlem başlatacak mısınız'' sorusu üzerine de şöyle konuştu: ''Bizim aile terbiyemizin, gelenek ve göreneklerimizin, büyüklerimizden aldığımız nasihatlerin, bir kısım hukuki kuralların daha da ötesinde yaptırımları olduğuna, toplumdaki ahengin de böyle sağlandığına inanıyorum. Eğer biz bu kurguyu bozarsak hukuktan ne olacak. Aldığı ceza veya kınanmayla ben bir şey kazanmam. Ben bunu kınamanın daha da ötesinde başka bir kelime ile izah etmek gerektiği kanaatindeyim ve şu anda da o kelimeyi kullanamıyorum. Ben Basın Konseyinin böyle bir başkanla çalışmasını, yani kesinlikle açıkladığım gerekçelerle uygun olmayacağını, buna da kendilerinin karar vereceğini, aklıselimin bu tür davranışları takip ettiğini her zaman söyleyebilirim.''