Yaşam

YILDIRIM: "BİLİŞİM, TÜRKİYE'Yİ UÇURACAK BİR KONU" İSTANBUL (A.A)

30 Kasım 2010 23:24

-YILDIRIM: "BİLİŞİM, TÜRKİYE'Yİ UÇURACAK BİR KONU" İSTANBUL (A.A) - 30.11.2010 - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bilişimin Türkiye'yi uçuracak bir sektör olduğunu belirterek, ''2011 yılında hükümet olarak gündemimiz bilişim sektörünün yeniden yapılandırılması olacak'' dedi.  Ümraniye'deki Alcatel-Lucent Teletaş Telekomünikasyon A.Ş'yi ziyaretinde konuşan Yıldırım, gün boyu bilişim ve iletişim konularında toplantılara katıldığını, son katıldığı toplantıdan buraya karayolu, denizyolu ve karayolunu kullanarak gelebildiğini ifade ederek, ''Buraya korsan bir vaziyette yetiştik'' ifadesini kullandı.  Bilişim sektörü konusunda konuşurken insanın yanında bir de tercüman bulundurması gerektiğini belirten Yıldırım, ''O kadar bilmiş bir sektör ki, aşağılık duygusuna kapılıyor insan'' şeklinde espri yaptı.  Türkiye'yi uçuracak bir konudan bahsedildiğini belirten Yıldırım, ''2011 yılında hükümet olarak gündemimiz bilişim sektörünün yeniden yapılandırılması olacak. Kamu bakımından söylüyorum, artık bu yöntemlerle bu sektörü yönetemiyoruz. Siz işinizi iyi yönetiyorsunuz da bizim kamu olarak bilgi iletişim sektörünün daha organize gelişmesi için bütün gücümüzü birleştirmemiz, kendi içimizde yapılanmaya gitmemiz lazım'' diye konuştu.  Yıldırım, herkes bir köşede bir şeyler yaparken, Türkiye'nin ihtiyaç hissetmediğini ama ihtiyacın yavaş yavaş görünür hale geldiğini ifade ederek, şöyle konuştu:  ''Ar-Ge merkezleri, çağrı merkezleri, hizmet kurumları, yazılım, donanım, e-devlet uygulamalarının yaygınlaşması, vatandaşın elektronik hayata ilgisinin artması, birden bire önümüzde tahayyül etmesi bile zor büyük bir potansiyel olduğunu gösterdi. Bu, diğer sektörlerin ötesinde Türkiye'yi tek başına sürükleyecek, hem milli gelir hem ihracat bakımından istenilen seviyelere ulaştıracak bir sektör. Biz yurt dışına her yere gidiyoruz. Bu konulara merakımız da var. Türkiye'nin komşularında muazzam bir talep var. Komşu ülkeler 'Gelin bizim e-devlet yapımızı kurun, vergi sistemini ıslah edin, tapu sistemini, MOBESE sistemimizi kurun' diyor. Söyledikleri şey hep sizin işiniz. İş o kadar geniş, bakir bir alan var. Etraftaki coğrafyada 200 şehirde 1 milyar insana erişebiliyoruz. Bu muazzam bir potansiyel. Bu konuda yakın coğrafya bizden ciddi destek istiyor. Yani büyümesi muazzam bir hızla gerçekleşecek bir alandan bahsediyoruz.'' Türkiye'nin sermayesi insan olan bilişim sektöründe sermayeye de ihtiyacı olmadığını, sermayesinin hazır olduğunu belirten Yıldırım, ''Bu potansiyeli derleyecek toparlayacak ve bunların teşvik, istihdam politikası, kurallar, vergilendirme gibi bütün konularını da tek elden takip edecek bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu görüyoruz'' dedi.  Kamu kurumları arasında ciddi bir koordinasyon sorunu olduğunu, istenilen hızda hareket edilemediğini belirten Yıldırım, ''2011 yılını bu sektörün planlanmasına ayırdık. Olması gereken neyse yapılacak. Ama burada elde edilen bu potansiyeli, bu muazzam fırsatı ülke adına katma değere dönüştürme zamanı geldi'' diye konuştu.  -''EN BÜYÜK SERMAYE AKIL, ALIN TERİDİR''- Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Türkiye'de en çok okumuş insanların işsiz olduğunu belirterek, bu kesimi tatmin edecek iş alanlarının oluşturulması gerektiğini söyledi.  Bunun için çok büyük yatırıma ihtiyaç olmadığını ifade eden Yıldırım, ''Demek ki en büyük sermaye akıldır, alın teridir. Bunun için de elimizde bütün imkanlar mevcuttur'' dedi.  Türkiye'nin bilişim ve iletişim alanında çok hızlı geliştiğini, aslında gelişmenin ölçümlemesinin bile tam olarak yapılamadığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:  ''Böyle de bir sorun var. Türkiye'deki gelişme ve büyüme istatistikleri uluslararası değerlendirmelere geç ulaşıyor. O yüzden de ülkeyi bazen hak etmediğimiz sınıfın içinde görüyoruz ve bu da bizi rahatsız ediyor. Yaşadıklarımız ile yazılanlar birbirine uymuyor. Başka ülkelerin vaziyetine bakıyoruz, bir de bize bakıyoruz, bir yanlış var. Verilerin tam sağlıklı olmadığı ortaya çıkıyor. Halbuki hiç kayıt dışı iş olmayan sektör, bu sektör. Her sektörde kayıt dışı işlem var. Millet işini gücünü kayıt altına almak için bu sektörden destek istiyor ama sektör kendi değer ve potansiyelini ölçmede maalesef başarılı değil. Onun için böyle bir koordinasyona, yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğu aşikar. 2011'deki en önemli konuların başında bu olacak.'' -''KRİZDE BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ''- Bakan Yıldırım, yaşanan küresel ekonomik krize Türkiye'de bankacılık ve bilişim sektörünün boyun eğmediğini ve büyümeye devam ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:  ''Türkiye, numara taşıma işinde 1 numara. Mobil abonelerin 3'te 1'i gezginci oldu. Nerede daha avantajlı işler varsa oraya gidiyor, usanınca öbürüne gidiyor. Bu da modeldir. Başka ülkede böyle bir özgürlük yok. Numaranı cebine koy, değişmesin, işletmecin değişsin, güzel bir şey bu. Türkiye bu anlamda diğer ülkelere göre daha ileri bir konumdadır. Serbestleşmenin bir göstergesidir. Kayıt dışı telefonlara yönelik düzenleme huzur getirdi, çalıntı, gasp, organize suçların önünü kesti, toplumsal huzura ciddi katkı sağladı. Böylece satıcılar üzerindeki şaibeyi kaldırdık. Sektör oyuncuları da öyle böyle ara sıra kapışıyor ama yine de iyi gidiyor. Onlar da daha iyi hizmet için yarışıyor, vatandaş da memnun. Kim ucuz veriyorsa ona yanaşıyor, sonra yine ucuz verene yanaşıyor. Bu güzel bir şey. Benim hoşuma gidiyor. Tabii vatandaş istediğini alacak, ama şirket de yaşayacak.'' -''(ALTYAPI MUAZZAM) DENİYOR, GEÇİN BUNLARI''- Türkiye'de e-devlet uygulamalarının da artacağını, henüz işin başında olunduğunu belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:  ''(Türkiye'nin altyapısı muazzam) deniyor. Geçin bunları. Trafik yok arkadaşım trafik... 2003 yılında tek yollar vardı, trafik tıkanmıyordu. Şimdi çift yollar var, trafik yaşıyoruz. Bilişim trafiği bir hızlansın, sonra sen mükemmel altyapıyı gör. Ne hale geliyor? Hiç kıpırdayamazsın. Onun için yolları açmaya devam. İletişim yollarını hiç hız kesmeden açmamız lazım. Evlere 100 megabit erişim hedefimiz var. Yavaş yavaş yapıyor bazıları... Yetmez, daha yolun başı. Kaymak takımı müşterilere gidip, diğerlerine 'Ben anlamam' demek yok. Paralıya, parasıza, herkese erişim otoyolunu götüreceğiz. Yarın sağlık, eğitim, tapu, aklınıza gelen bütün hizmetler buralardan verilecek. Buraya yol lazım. Şimdi fiyaka yapıyoruz. 'Diyarbakır'daki hızımız Paris'ten 4 kat fazla.' Fazla da trafik ne? Kullanım oranı ne? Ona bakmamız lazım. Aynı hacme ulaşsak aynı hızda mı olacağız? Olacaksak eyvallah, o zaman fark yapmış oluruz. Bugünkü konumu bir veri kabul edip, altyapı filan diye hava yapmaya lüzum yok. Bugün için iyi ama iki sene sonra iyi değil. İki sene bile sürmez. Burada hızlar çok hızlı, bizim Marmaray yapımı gibi yıllar süren bir iş değil. Burada işler bir saniyede değişir. Zaman mefhumu o kadar farklı ki, yerine göre saniyenin binde, on binde biri. Bilişimde hız o kadar önemli ki, 'Hız karayolunda felaket, bilişimde berekettir.' Bundan sonraki sloganımız bu olsun.''