Ekonomi

Yıl sonunda işsiz sayısı 3.5 milyonu bulacak

Ekonomideki küçülmeyle birlikte ekonomistler 1 milyon yeni işsizin ortaya çıkacağını, işsizliğin yıl sonunda yüzde 15’e ulaşacağını belirtiyor.

18 Şubat 2009 02:00

Ekonomideki küçülmeyle birlikte işsizlik oranı artarken ekonomistler 1 milyon yeni işsizin ortaya çıkacağını, işsizliğin yıl sonunda yüzde 15’e ulaşacağını belirtiyor. 

İşsizlik son beş yılın en üst seviyesinde

Büyümedeki hızlı gerileme dolayısıyla ekonomideki küçülme işsizlik oranında da dramatik bir yükselme beklentisine yol açıyor. Ekonomistler küresel krizin etkisiyle 1 milyon yeni işsizin ortaya çıkacağını öngörüyor. Referans gazetesinde yer alan bir habere göre, ekonomik göstergeler işsizliğin yeni dönemde yüzde 12 ile 15 arasında seyredeceğine işaret ediyor.

Türkiye 2001 krizinden sonra ciddi büyüme hızı yakalanmasına rağmen işsizlik sorununu bir türlü çözemiyor. 2001'e yüzde 5,5 işsizlik oranı ile girilirken yedi yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 7 olmasına rağmen, işsizlik oranı yüzde 9-11 bandında kronik bir seyir izledi. Şimdi asıl tehlike henüz 2001'in stok işsizliği eritilememişken yeni krizle bu kronik düzeyin yüzde 15'ler bandına çıkması. Uzmanlar, yüzde 4,5'in altındaki büyümenin bu riski ortadan kaldırmayacağı görüşünde. İstihdama yönelik özel tedbir alınmazsa Türkiye uzun yıllar taşıyacağı bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalabilir.

Yüksek büyüme oranı fren görevi gördü

2000 Kasım ve 2001 Şubat krizleri Türkiye'de 1 milyon kişinin işsiz kalmasına yol açtı. 2000 Kasım krizi öncesinde işsizlik oranı yüzde 5,5, işsiz sayısı 1 milyon 335 bin seviyelerindeydi. Ancak ard arda gelen iki krizin etkisiyle 2002 yılına girildiğinde işsiz sayısı 2 milyon 531 bin kişiye, işsizlik oranı da yüzde 11,5'e yükseldi. 2002 yılından sonra yakalanan yüksek büyüme oranları bu kronik işsizliği çözemedi. Yedi yılda yakalanan ortalama yüzde 7 büyüme oranı, nüfus artışıyla işgücüne hızlı katılımlar ve tarımdaki çözülmenin yol açtığı yeni işsizler ordusunun işsizlik oranını daha da sıçratmasına karşı ancak fren görevi görebildi.

Özellikle imalat sanayinde 2002 yılından sonra artan büyüme oranları istihdam artışını da getirdi. İmalat sanayi 2003'te yüzde 8,4, 2004'te yüzde 11,9, 2005'te yüzde 8,2, 2006'da yüzde 8,4 büyüdü. 2007'de ise büyüme hızı bir miktar yavaşladı ve yüzde 5,6'ya geriledi. 2008 yılında ilk 9 aylık rakamlara göre imalat sanayindeki büyüme hızı ancak yüzde 3,2 oldu ve üçüncü çeyrekte yüzde 1,1 küçülme yaşandı. Büyümede 2008'in son çeyreği ve 2009 rakamları için de kötümser beklentiler ağırlıkta. Ekonomide son çeyrekte yüzde 5-6 arasında, 2009'da ise yüzde 1-2 küçülme öngörülüyor. Büyümedeki bu olumsuz tablo hızlı bir artış trendine giren işsizlik oranı için de işleri kolaylaştırmayacak. Ekonomide küçülme sürdükçe işsizlik oranı daha da artacak ki ekonomistler küresel krizin etkisiyle 1 milyon yeni işsiz ortaya çıkacağını öngörüyor. Tüm bu göstergeler işsizliğin yeni dönemde yüzde 12 ile 15 arasına demirleyeceğine işaret ediyor.

Krizde işsiz sayısı 3.5 milyonu bulacak

Ekonomist Mustafa Sönmez'e göre büyük kriz öncesinde, aralarında Türkiye'nin de olduğu ülkelerde "merkez ülkelere dönük ihracat" dibe doğru yarışla, yani ücretliden en yüksek verimi sağlamaya dönük yapılıyordu. Bu verim artışı, teknolojik gelişmelerden çok, daha az işçiyle daha çok çıktıyı sağlamayı amaçlıyordu ve ekonomideki büyüme yıllık yüzde 10'ları bulurken istihdam artışı yüzde 1-2'lerde kalıyordu. Sönmez ILO'nun buna "vulnerable employment", istihdamsız büyüme adını verdiğini hatırlattı.

Sönmez Türkiye'nin de bu hastalıktan muzdarip olduğuna dikkat çekerek işsizliğin de yüzde 10'larda kemikleştiğini ve büyümeye rağmen istihdamın yeterince artmadığına işaret etti. Şimdi büyük kriz ile birlikte, likidite bolluğu dönemine ait büyüme de yaşanmayacağını söyleyen Sönmez'e göre bu kemikleşen işsizliğin üstüne yeni bir işsizlik dalgasının eklenmesi anlamına geliyor. Türkiye 2009'da IMF öngörüsüne göre yüzde 1,5 küçülmeyle kalsa bile, resmi işsiz sayısı 2009 sonunda 3.5 milyona kadar çıkacak ve yıl sonuna işsizlik oranı yüzde 15'i bulacak.

İstihdam için en az yüzde 4,5 büyüme şart

Ekspresinvest Başekonomisti Güldem Atabay ise 2001 krizinin ardından artan nüfusun yanı sıra tarım sektöründen hızlı bir kayış yaşandığını dile getirerek imalat sanayinde yaşanan yüksek büyümenin istihdam imkanlarıyla işsizlikte patlama yaşanmasını engellediğini söyledi. Atabay böylece yüzde 9'lar civarında sabit bir seviye yakalandığını dile getirerek şöyle devam etti: "Bugün işgücüne katılım hızı, tarımdaki kanama devam ediyor. Ama büyümenin motoru imaattaki büyüme eksiye döndüğü için bu talebi karşılayamıyor." Atabay IMF'nin 2009'da yüzde 0 ile -2 arasında bir büyüme beklediğini hatırlatarak "Yaptığım hesaba göre büyüme yüzde 4,5'in altına düştüğü zaman istihdam talebi karşılanamıyor. Bu yıl eksi büyüme bekleniyor ve bence 2010'da da büyümede patlama yaşanmayacak. Bu da işsizlik oranının çift haneli rakamlara oturacağını gösteriyor. Yüzde 10'da tutmak beceri olur ama bence yüzde 12'ler civarında olacak" dedi.

Oyak Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin ise işsizliğin çift haneden dönmesinin mümkün olmadığını, yavaş yavaş beklenirken birden yüzde 13-14'lere gelmesinin moralleri çok bozduğunu söyledi. Girgin'e göre artış devam edecek ancak buna karşılık hiç bir önlem de alınmıyor.

Bursa'da hergün 280 kişi işinden oldu

Tofaş, OYAK Renault ve Bosch gibi önemli otomotiv fabrikalarının üretim yaptığı Bursa'da ocak ayında 8 bin 401 kişinin işini kaybetti. Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca kentte 2008'in sadece son çeyreğinde 24 bin 363 kişinin işten çıkarıldığını, yılın tamamında ise 56 bin 700 kişinin işsizler ordusununa katıldığını ifade etti. Otomotiv sektörünün başkenti Bursa'da ocak ayında 8 bin 401 kişi işini kaybettiğini söyleyen Kanca "Bu, bir başka hesapla değerlendirildiğinde ortaya çıkan tablo şudur; kentte günde 280 kişi işten çıkarıldı. Ocak 2008'de ise 6 bin 247 kişi işten çıkarılmıştı kentteki istihdam kaybı Ocak 2009'da 2 bin 154 kişi daha fazla" dedi. Kanca, krizin etkilerinin tüm dünyada yoğun şekilde sürdüğünü, ancak gelişmiş ülkelerde önlemlerin zaman kaybetmeden devreye sokulduğunu ifade ederek, Türkiye'nin ise ciddi tedbirler konusunda zaman kaybettiğini söyledi.

Sendikalardan ve sivil toplum kuruluşlarından görüşler:

TİSK: İŞSİLİKTE DÜNYADA LİDERLİĞE OYNUYORUZ


Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) yapılan açıklamada, işsizlik oranın resmi veriler esas alındığında bile dünya piyasalarında adı geçen 52 ülke arasında üçüncü sırada bulunduğu belirtilerek, hızla önlem alınmadığı takdirde Türkiye'nin, işsizlikte bir numara olmaya aday olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, hükümetin reel sektör işletmelerinin eriyip gitmesine seyirci kalmaması gerektiği ifade edilerek, hükümetin sorunları çözecek kısa ve uzun vadeli etkin tedbirler içeren bir paketi hayata geçirmesi istendi. 

DİSK: GERÇEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 20,1

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada, kasım 2007-kasım 2008 dönemleri arasında işsizlerin toplam sayısındaki artışın 939 bin, işsizlik oranının ise yüzde 20,1 olduğunu ifade ederek, işsizliğin gerçek boyutlarının gizlendiğini belirtti. İşsizlik tablosunun bütününü görebilmek gerektiğini ifade eden Çelebi, bu resmi verilerin krizin işsizlikle ilgili boyutunu bir ölçüde ortaya koyduğunu söyledi. TÜİK'in işsiz olarak saymadığı ama gerçekte işsiz olan emek kesimi de dikkate alındığında işsizliğin yüzde 20,1'e ulaştığına işaret etti.

ASO: EKONOMİ YÖNETİMİ AĞIR DAVRANIYOR

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ekonomi yönetiminin karar almakta yavaş davrandığını ve geç kaldığını dile getirerek, kısa çalışma ödeneğinin işletmeye yapılan bir destek değil, çalışanlara yapılan bir sosyal destek olduğu, SSK borçlarıyla ilişkilendirilmeden uygulanması gerektiğini söyledi. Özdebir, "3 milyona varan kayıtlı işsizimiz var. Önümüzdeki dönemde bu rakamın daha da artması bekleniyor. Sosyal bir takım olaylara sebebiyet vermemek için hem işletmelerimizi hem çalışanlarımızı mağdur etmemek için buna dikkat etmek gerekiyor" diye uyarıda bulundu.

Büyüme

2000

6,8

2001

-5,7

2002

6,2

2003

5,3

2004

9,4

2005

8,4

2006

6,9

2007

4,6

2008*

3,0

* 9 aylık

İşsizlik

2000

6,5

2001

8,4

2002

10,3

2003

10,5

2004

10,3

2005

10,3

2006

9,9

2007

9,9

2008*

12,3

Tarım dışı işsizlik

2000

9,3

2001

12,4

2002

14,5

2003

13,8

2004

14,3

2005

13,6

2006

12,6

2007

12,6

2008*

15,4