Başbakan Erdoğan partisinin Elbistan mitinginde konuştu. Mahsuni'nin şiirini okudu. Tunceli valisine yine sahip çıktı. Baykal'a "Eskiye rağbet olsa bit pazarına.." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Kırşehir mitinginde yaptığı konuşmada “Vali yeme alışkanlığım yok, yersem Kırşehir'in höşmerim tatlısını yerim'' sözlerine, “Çok yeme şekerin yükselir'' diyerek yanıt verdi. Erdoğan, “Padişahlık, sultanlık, krallık, Baykal ile Bahçeli'nin olsun. Bizim onlara ihtiyacımız yok. Gideceğimiz yer 2 metrelik çukur'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATA Uçağı ile saat 12.15'te Malatya'ya geldi. Erdoğan ve yanındaki eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan'ı, Erhaç Havaalanı'nda Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz karşıladı. Erdoğan, havaalanından, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopterle Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'ne gitti. Elbistan Şeker Fabrikası'ndaki alana inen Erdoğan'ı burada da Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır ve diğer yetkililer karşıladı.
4 dönemdir MHP'nin beledi başkanlık koltuğunu kaptırmadığı ilçenin İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanı'nda toplanan yaklaşık 25 bin kişiye seslenen Başbakan Erdoğan, 81 bin 239 bin nüfuslu ilçenin yollarının kirli, çöplerinin toplanmamış olduğunu gördüğünü söyleyerek, “Elbistan AKP iktidarını alsın siz hizmeti görün'' dedi. Erdoğan, kalabalığın `Elbistan il olsun' tezahüratı üzerine de “Elbistan ilçemiz Kahramanmaraş'tan ayrılmak isterse buna üzülürüm. Bu taleplerin nereden geldiğini biliyorum. O beyefendiler, 3.5 yıl iktidar oldu o zaman neden il yapmadılar? Bu gün öyle iller var ki ilçe bile olamaz. Elbistan, AKP iktidarını alsın o zaman siz buranın nasıl değişeceğini görün. Kaymakam yerine Vali'nin gelmesiyle bir şey değişmiyor. Önemli olan belediyecilik hizmeti'' dedi.
‘Baykal iktidar olmaz’
İktidarları döneminde enflasyonu yüzde 30'lardan yüzde 7.7'lere, faizi yüzde 63'lerden yüzde 13-14'lere düşürdüklerini, Merkez Bankası'nın kasasındaki paranın 26.5 milyar dolardan 67 milyar dolara çıktığını, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun da 23.5 milyar dolardan 8 milyar dolara düştüğünü anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Geçmişte bunları hep birlikte gördük. Sayın Baykal hayatta tek başına iktidar olamaz. Bu şekilde kalmayı arzu ediyor. Çünkü buralardan nemalanıyor. Koltuk onu reddediyor o koltuğu reddetmiyor, yapıştı kaldı. Sayın Bahçeli 8 ay dayandı, sonra tekrar koltuğa geldi. `Al sana 5 yıl iktidar' dediler, 3.5 yıl kalabildi. Baykal, `AKP, yüzde 52'nin altında oy alırsa düşündürür' diyor. Beni bırak, sen ne alacaksın ona bak. Bir siyasi parti birinci parti olmak için koşar, ikinci parti olarak arkadan nal toplamaz. Sen önce birinci parti olacak mısın ona bak. 29 Mart'ta yüzde 51 olursa `Bak ben demedim mi?' diyecek. Kendini neyle tatmin etmeye çalışıyor? Hadi ben `Birinci olmazsam bırakırım' dedim. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli siz de söyleyin, çünkü siyaset bunun için yapılıyor. Siz de söyleyin. Baykal, `Cumhuriyet'ten eskiyim' diyor. Ne olur eskiysen. Eskiye rağbet olsa bit pazarına .... Biliyorsunuz. Bunlar Atatürkçü değil, bunlar Atatürk üzerinden geçinenlerdir. Bak Atatürk ebediyete intikal etti. Paraların üzerinden Atatürk'ün resmi çıkartıp CHP'nin başkanın resmini koydular.''
‘Fazla yeme şekerin yükselir’
Baykal ile Bahçeli'nin `ruh ikizi' olduğunu söyleyen Erdoğan, Tunceli Valisi'yle ilgili tartışmalara da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi benim valimle uğraşıyorlar. Bu ülkede CHP'nin il başkanları valiydi vali. Hem il başkanlığı yapıyordu hem valilik yapıyordu. Biz buralardan demokrasiye geldik. Ne bedeller ödedik. Benim valim yasaların kendilerine verdiği yetkileri yerine getiriyor. Bu arada `Ben valimi yedirmem' dedim. Sayın Baykal da çıktı `Ben vali yemem Kırşehir'in höşmerim tatlısını yerim' dedi. Sen onu yemeye devam et. Aman fazla yeme şekerin yükselir.''
Aşık Mahsuni’den dörtlük
Erdoğan, TOKİ tarafından yapılan konut sayısının 246 bine yükseldiğini, hedeflerinin 500 bin olduğunu, hiç imkanı olmayanlara da peşinatsız 45 metrekarelik evleri ayda 100 TL taksitle teslim edeceklerini söyledi. Bunların insan sevdasıyla yaptıklarını belirten Erdoğan şöyle dedi:
“Elbistanlı merhum Mahsuni Şerif'in güzel bir dörtlüğü var; `Milletin sırtından doyan doyana/ Bunu gören yürek nasıl dayanır/ Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bilmem söylesem mi söylemesem mi?' İşte AKP olarak biz söyledik ama susmadık. Çünkü biz büyük düşünüyoruz. CHP'li başkan adaylarını dinliyoruz. Neler söylediklerini görüyorsunuz. Biri çıkmış herkese 600 TL maaş, 25 bin kişi iş veriyor. Adama sorarlar `Sen 25 bin kişiyi nereye alıyorsun?' Eğer belediyeye alacaksan İçişleri Bakanlığı'ndan geçmesi gerek. Burası yol geçen hanı değil, bütçesi var. Biri çıkmış suyu, elektriği bedavaya verecekmiş. Yahu suyu nasıl bedava vereceksin? Bu elektriğin sahibi kim, devlet. Yani ben sana bedava mı veriyorum da sen bedava vereceksin? Doğalgazı bedava verecekmiş. Rusya'ya İran'a doğalgazın parasını kim ödeyecek o zaman? Biz siyasette uçanı çok gördük. Bir zamanlar 2 anahtar dağıtanlar vardı. O anahtarlardan size hiç geldi mi? Ama biz dedik `Sizi konut sahibi yapacağız'. Şu ana kadar 246 bin vatandaşım konut sahibi oldu.''
‘Hepimiz ölüp gideceğiz’
“Komünizm anlayışı hala sürüyor. Komünizm rejimleri bu kadarına yeltenmedi'' diyen Başbakan Erdoğan, `padişahlık, sultanlık' tartışmalarına değinerek, şunları söyledi:
“Padişahlık, sultanlık, krallık onların olsun. Baykal'ın olsun, Sayın Bahçeli'nin olsun. Tepeden bakan Baykal'ın olsun. Bizim onlara ihtiyacımız yok. Biz gururun sahibinin kim olduğunu biliyoruz. Hepimiz ölüp gideceğiz. Gideceğimiz yer neresi? 2 metrelik çukur. O zaman `Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan niyetine' demeyecekler, `Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine' diyecekler. Oraya gömüp gidecekler. Anan, baban, kardeşin, eşin, çocuğun, arkadaşın hatırlarsa öp başına koy.''
Erdoğan bu konuşması sırasında, “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'' tekerlemesini de tekrarladı.
Başbakan Erdoğan, Elbistan mitinginin ardından, tekrar helikopterle Malatya'ya gitti. Alandaki kalabalığın dağılması sırasında da özellikle kadınlar arasında izdiham yaşandı. Kalabalık arasında kalan bazı kadınlar da baygınlık geçirdi.