Magazin

Yeşim Salkım cici kız değil

Hakan Eratik’le yaptığı evlilikle gündemde olan Yeşim Salkım, yaşam tarzından dolayı kendisini eleştirenlere sert yanıt verdi

13 Mayıs 2009 03:00

Son dönemde Hakan Eratik’le yaptığı sürpriz evlilikle gündemde olan Yeşim Salkım, sözleri ve yaşam tarzından dolayı kendisini eleştirenlere sert yanıt verdi

“Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Vergimi ödüyorum, ahlaksızlık ya da hırsızlık yapmıyorum. Anneliğimi, kadınlığımı, sanatımı yaşıyorum. Bu kadar basit. Ben buyum, kimse için cici kız olmayacağım.”

Yeşim Salkım, Hakan Eratik’le yaptığı sürpriz evlilikle bir kez daha magazin gündeminin üst sıralarına yerleşti... Şimdilerde ne dese olay oluyor, ne söylese polemik yaratıyor. Herkes aksini düşünse de bunu isteyerek yapmadığını ileri süren Salkım, 5’inci kez nikah masasına oturmasını eleştirenlere de sert yanıt veriyor: “İnsanlar hayatlarındaki erkekleri bir türlü yola getirememişler ve bu başarısızlığı bana yüklüyorlar!”

Yeni albümünüz “7”yi çıkardınız. 13’üncü albümünüz olmasına rağmen neden adı “7” peki?
- Kimse derin bir mana aramasın... 7 uğurlu bir sayıdır. Ayrıca albümde 7 şarkı var. Köpeğimizin adı da Seven (İngilizce’de yedi demek) olduğundan bu isim aklımıza yattı.

Meslekte 20’nci yılınızı dolduruyorsunuz. Kalıcı olmak tesadüfi değil herhalde...
- Elbette ki değil... Bugüne kadar gerçekten çok önemli isimlerle çalıştım. İlk albümde Onno Tunç, ikinci ve üçüncüde Ozan Çolakoğlu, sonrasında Sezen Aksu, Aysel Gürel, Garo Mafyan, şehrazat, Melih Kibar... Dediğiniz gibi meslekte profesyonel olarak 20’nci seneme girdim. Yıldız Tilbe’nin de şarkısını okudum, Fikret şeneş, Çiğdem Talu, şevket Talu, Sezen aksu, Melih Kibar, Aysel Gürel ve şehrazat’ın şarkısını da... Daha kimi okuyabilirim?

Bir Serdar Ortaç eksik kalmış...
- Serdar’ı hakikaten hep takdir etmişimdir. Söz-müzik anlamında Serdar Ortaç, Kenan Doğulu ve Mustafa Sandal çok değerli isimler ama onların şarkıları bana göre değil. Onların eserlerini yeni jenerasyon şarkıcılar daha iyi yorumluyor.

Kadınlığımın farkında değildim

Yeşim Salkım daha bir “kadın kadın” bu albümün görsellerinde... Ne oldu, nedir bu değişimin nedeni?
- Artık kadınım çünkü...

Daha önce değil miydiniz?
- Daha önce kadınlığımın çok farkında değildim. Bu albümde okuduğum şarkıların ağırlığıyla bana bir dinginlik geldi.

Albümün sizin için ailevi bir değeri de var. Hem babanızın şarkılarını okudunuz, hem de albümü kızınız Gizem’e ithaf ettiniz.
- İlk defa Gizem’in adını bu kadar telaffuz ediyorum. Aslında bu albüm bir kandırma çabasıydı. Amerika’da tiyatro okumak istiyor. O gitmesin diye her şeyi yapabilirim, ama kararlı. Yakında New York’a gidecek. Tiyatro ve halkla ilişkiler bölümlerini birlikte okuyacak.

Kızınızı yıllarca basından sakladıktan sonra bu yıl ön plana çıkarmanızın nedeni ne?
- Bugüne kadar Gizem’i sakladım, çünkü çok küçüktü. Olayların tam bilincinde değildi. Artık 19 yaşında ve ne yapacağını kendisi bilir. Gazeteciler çekeceklerdir elbette, çünkü şöhretli bir annenin kızı.

Gizem oyuncu olmak istiyor, bu da artık daha fazla kameralar önünde olacağı anlamına geliyor. Sizin bu anlamda tavsiyeleriniz olacak mı kendisine?
- Ben neler gördüm, deşme yaramı. Bana sorsa, “Bu işi burada yapacağım” dediğinde “asla” derdim. Çünkü karşılığında ödediğimiz bedel, kazandıklarımızdan çok daha ağır.

Sizin ödediğiniz bedel neydi?
- Çok bedel ödedim. insanlığımdan, kendimden, kadınlığımdan... İnsanlar “Yeşim Salkım mı, dört dönüm bostan yan gel Osman” sanıyor. Bu önyargı kuyruğu dik tutmaktan kaynaklandı. içimde kopan fırtınalardan kimsenin haberi olmadı.

Hakan Eratik hayatınızda yokken ciddi bir depresyon tedavisi görüyordunuz zaten... Bu tedavi hâlâ devam ediyor mu?
- Bitmek üzere. Hayatımın son 10 yılında gitmediğim psikiyatr, kullanmadığım ilaç kalmadı. Dışarıda kimseye belli etmiyorum ama yüreğime döndüğümde içimde hakikaten fırtına var. Tekrar dünyaya gelsem bu işi yapar mıyım bilmiyorum doğrusu...

Kimse için cici kız olmayacağım

Hakan Eratik’le evliliğiniz hakkında çıkan haberleri nasıl değerlendiri-
yorsunuz?

- Ne diyeyim? Soru soruyorlar, cevap veriyorum, sonra olay oluyor. Mesela “Nasıl kadından hoşlanırsınız?” dediler, “Ben kadının iffetlisini severim” dedim. “Nasıl erkekten hoşlanırsın?” deseler ona da aynı yanıtı vereceğim aslında. Çünkü ben insanın namuslusunu severim. Ama yanlış yansıttılar bu sözü... “Tek gecelik ilişkileri onaylamıyorum” diyorum, bundan normal ne olabilir? Tek gecelik ilişkiler kadını kırar, onurunu incitir. Bir erkeğin masasındaki meze gibi olur. Bu akşam önündedir, ertesi gün erkek herkese anlatır. Bu kadar basit... Ben demiyorum ki kadın gitsin de erkeğin kölesi olsun. Buna zaten karşıyım. Karşı olmasam boşanıp evlenir miydim? Beni hiçe sayan bir adamın yanında durmam diyorum. Bahsettiğimiz şey hem kadın hem de erkeğin iffeti. Ahlak sadece belden aşağıda aranmamalı, beyin ile kalp arasında da aranmalı. Kaldı ki ben “En doğrusu benim, en ahlaklısı benim” demedim hiçbir zaman.

İnsanlarda son zamanlarda “Biz bir kere evlenemedik, kadına bak kaçıncıya evleniyor” demeye başladı.
- Bunu yaşayan o kadar çok kadın var ki aslında... Bunu diyenler “Esra Erol ile ızdivaç”ı izlesinler de Türkiye’nin gerçeğini öğrensinler. Ev kadını çıkıyor, üçüncü kocasını ekranda arıyor. “Siyaset Meydanı”nda kadının biri çıktı “Doğuda kadın olmak, ölmek demektir” dedi. Siz neyin feministliğinden bahsediyorsunuz? ınsanlar hayatlarındaki erkekleri bir türlü yola getirememişler, şimdi hayatlarındaki başarısızlığı bana yüklüyorlar.

Evlenmek başarı mıdır peki?
- Onlar böyle değerlendiriyor. Ben ise insan ilişkilerimin kuvvetli olduğunu düşünüyorum sadece... Hayatımda bir eşimin olmasını istemem kendi tercihim. Ben başkalarına “Neden bunu seçmediniz?” demiyorum, kimseyi yargılamıyorum. Hep onlar saldırıyorlar. Bense eğleniyorum, hayatı ciddiye almamaya çalışıyorum. Zaten yeterince sıkıntımız var. Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Vergimi ödüyorum, ahlaksızlık, hırsızlık yapmıyorum. Anneliğimi, kadınlığımı, sanatımı yaşıyorum. Bu kadar basit. Ben buyum, kimse için cici kız olmayacağım.

Annem en iyisini buldu

Gizem, sen annenin Hakan Eratik ile evlenmesini nasıl karşıladın?
- Annem mutluysa benim için hiç sorun değil. Zaten Hakan Abi’yi çok seviyorum. En iyisini buldu annem sonunda... Annem zaten bana hiçbir zaman baba eksikliğini hissettirmedi. Yıllarca hem annem hem de babam oldu. şimdi onun mutluluğu beni mutlu erdiyor.
Yeşim Salkım: Gizem artık bir genç kız... Dolayısıyla Hakan’la ne kadar mutlu olduğumu gözlerime bakıp anlayabiliyor.