"Türkiye’de anayasal hakların hiçbir nedenle engellenemeyeceği bir demokrasiyi savunuyoruz. Geçtiğimiz altı aylık süreçte yaşadığımız deneyim bu arayışın haklılığını gösterdi. İklim krizine referansla ‘Evimiz yanıyor’ çağrısıyla çıktığımız yolda hukuki süreci başlatmanın kuruluş heyecanımızı bizimle paylaşıp birlikte siyaset yapmak isteyen herkese ve hayvanı, havası, suyu, toprağıyla haklarını savunduğumuz doğaya karşı borcumuz olduğunu düşünüyoruz.
İnsanların doğayla uyum içinde, özgür ve eşit olarak yaşadığı Yeşil bir dünya ve ülke için siyaset yapıyoruz. Partimiz geleceği ve yaşamı temsil ediyor. Hakkımıza sahip çıkacağız. Sadece bu altı ayda yaşanan ekolojik, sosyal, ekonomik, siyasi krizler bile daha fazla vakit kaybetmemenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm ülkede temsil ve örgütlenme hakkının önüne konan bu görünmez engeli aşmak için adalete başvuruyoruz.
Çoğulculuğa dayanan, çeşitliliği zenginlik sayan, şiddetsizliği temel alan, barış içinde yaşama inanan, doğrudan demokrasiyi hedefleyen Yeşiller Partisi’nin hukuki ve siyasi mücadelesi devam edecek."