Diyarbakır'da dünyaya gelen, İstanbul ardından da 1992 yılında Amerika’ya yerleşen Ermeni udi sanatçı Yervant Bostancı, 21 yıl aradan sonra Diyarbakır’a dönme kararı aldı.
ABD’de Ermenice’nin yanı sıra Türkçe, Kürtçe şarkılar seslendirdiği için Ermeni Diasporasının tepkilerine neden olan Bostancı (55), dönüşüne Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in çağrılarının etkili olduğunu belirterek, "Çağrılara kulak verip uyan ilk Ermeni olacağım. Haziran ayında canım ülkeme ve doğup büyüdügüm Diyarbakırım’a kesin dönüş yapacağım" dedi.
Diyarbakır’da Türkler, Kürtler, Ermeniler, Yahudiler’in bir arada yaşadığı kitaplara konu olan 'Gavur Mahallesi'nde 'Ermeni Puşici Yakup'un oğlu olarak doğan Yervant Bostancı, ilkokul ve ortaokulu Diyarbakır’da okuduktan sonra ilk müzik öğrenimini babası Yakup’tan alarak düğünlerde darbuka çalmaya başladı. 1970’li yılların başında ise ilk cümbüş ve ud derslerini hocası Bedros Başak’tan, nota derslerini Zaven Özatmaciyan’dan alan Bostancı, ailesinin kararı üzerine 1976’da göç ettiği İstanbul’da 1992 yılına kadar Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde ud ders verdi, hem de sahneye çıktı.
Amerika’ya 1992 yılında göç eden Yervant Bostancı, 21 yıldan bu yana California Eyaleti’ndeki Los Angeles kentinde gazinolarda sahneye çıktı. Uduyla Ermenice, Türkçe ve Kürtçe türküler söyleyen Yervant Bostancı, bu nedenle kendisini dinlemeye gelen Ermeni diasporasının sürekli eleştirilerine maruz kaldı. Ermeni diasporasının, "Sen Ermenisin niye Kürtçe veya Türkçe de söylüyorsun" diye tepki göstermesine rağmen ülkesinin kültürü, dil ve şarkılarından hiç bir zaman kopmadığını, şarkılarını Ermenice’nin yanı sıra Türkçe ve Kürtçe de söylemeye devam eden Bostancı, Amerika’da her yıl düzenlenen Türk Festivallerine de katılarak müziğini icra etti.
'Dil ayrımcılığına karşı savaş verdim'
ABD’deki Türk festivallerinin aranılan isimlerinden biri olan Bostancı, Türkçe ve Kürtçe, parçalar okuduğu sırada Ermeni diasporasından "Sen bir Ermenisin neden Kürtçe okuyorsun?" eleştirileri aldığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Eleştirilere rağmen en kalabalık Türk topluluklarının bulunduğu yerlerde yine Ermenice, Kürtçe, Türkçe söyledim. Çünkü, benim özümde yatan kardeşliktir. İnsanlar hangi dil, renk, ırktan olurlarsa olsun her şeyden önce insandır. Türkçe okuduğum zaman özellikle tepkileri vardı. Türkler’in bulunduğu yerde Kürtçe ve Ermenice söylediğimde bu kez onlar tepki gösteriyordu. Bütün Ermeniler böyle değildi tabii. Uç noktada bulunanlar bu eleştirileri yapıyorlardı. Türkiye’de doğdum, büyüdüm. Sürekli, ’ABD’de İspanyolca, İngilizce, Çince’yi dinliyorsun da niye Türkçe, Kürtçe, Ermenice’yi dinlemiyorsun?’ diyerek bunun savaşını verdim. 21 yıldır bildiğim doğru yoldan asla şaşmadım."
21 yıl sonra Diyarbakır sokaklarına
Udi Yervant Bostancı’nın Facebook sayfasından sürekli memleket hasretini dile getirmesi ve yaşadıklarını anlatması arkadaşı Diyarbakırlı yazar Şeyhmus Diken’in de dikkatini çekti. Yervant Bostancı ile diyaloga giren Şeyhmus Diken, Bostancı’nın dönme kararı üzerine yaşamını konu alan "Ula Fılle (Hıristiyan) Hoşgeldin" isimli bir kitap yazdı. Yazar Şeyhmus Diken ile birlikte Diyarbakır’da kitabının imza gününe katılan Yervant Bostancı, hemşehrileriyle hasret giderdi. Doğup büyüdüğü Hançepek Mahallesi sokaklarında gezen, vaftiz edildiği Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nin restore edilmiş haline sevinen Bostancı, yıllardır ayrı düştüğü çocukluk arkadaşlarıyla da gece gündüz birlikte oldu, uduyla gittiği renk kattı.
'Amerika'da mutlu olamadım'
ABD’ye yerleştikten sonra Diyarbakır’a ilk kez 2004 yılında davet edildiği Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte konser vermek için geldiğini belirten Yervant, "Son 4 yıldır aklımda olan projeyi gerçekleştirmek istedim. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile diğer hemşehrilerim de dönmemi istiyorlardı. Yüreğimi buradan koparamadım. İnsanlar doğdukları yerlerde ölmeli. Ben de buraya ölmeye geldim" diye konuştu.
Bostancı, Haziran ayında Diyarbakır’a kesin dönüş yapacağını, Aram Dikran Okulu’nda eğitim vermesi için teklif aldığını ifade ederken, "Los Angeles’ta işin var, mesleğin var orayı bırakıp Diyarbakır’a nasıl dönersin?’ diyorlar. Bence insanlar dostlarıyla vardır. Niye mutlu olduğumuz yerde yaşamayalım. Gidenler memleket hasretiyle ölüyor. Biz Ermeniler gittiğimiz her yere kültürümüzü taşıdık. İnsanlarımız neden başka yerde, başkasının şehrinde memleketine özlem duyarak ölsün? Bostancı Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in çağrılarına kulak verip onların içten davetlerine uyarak ülkeye dönen ilk Ermeni olacağm" dedi.