Gündem

Yermez'den 8 yıl sonra tuhaf mektup

Üzeyir Garih'i öldüren Yener Yermez, cezaevinden mektupla itiraflarda bulundu: Cinayeti tehditle üstlendim

24 Aralık 2008 02:00

Üzeyir Garih cinayetinden hapis yatan Yener Yermez, şok itiraflarda bulundu: Ümit Sayın, benimle otelde kalan Meral'i bulup mahkemeye getirebileceğini söyledi. Ancak 2 gün sonra 'Gerekli kişilerle görüştüm, ifadeni değiştirmeni istemiyorlar' dedi. 

İşadamı Üzeyir Garih'i öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapse mahkum olan Yener Yermez, cezaevinden Yeni Şafak'a gönderdiği mektupta cinayetle ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu. Cinayeti üstlenmesi karşılığında kendisine 1.5 milyon dolar teklif edildiğini söyleyen Yener, Ergenekon'da yargılanan eski Adli Tıp görevlisi Ümit Sayın'ın otelde birlikte olduğu Meral'i bulup getireceğini söylediğini ileri sürdü. Yener, “Ancak iki gün sonra telaşlı bir şekilde gelip, gerekli kişilerle görüştüğünü ancak, şu an ifademi değiştirmemi istemediklerini söyledi. Ümit Sayın cinayetle ilgili birçok sorunun cevabını biliyor' dedi.

Mektupla itiraf

Halen Kırıkkale F tipi Cezaevi'nde cezasını çeken Yener Yermez, bir süredir, Üzeyir Garih cinayetiyle Ergenekon terör örgütünün bağlantıları üzerine haberler yapan Yeni Şafak'a, cezaevinden gönderdiği mektupla cevap verdi. Yener Yermez, yazdığı mektupta, cinayeti işlediğine yönelik senaryoyu kabul etmesi için ölümle tehdit edildiğini öne sürdü. 

'1.5 milyon dolar vereceklerdi'
 
Mektubunu 7 ayrı başlık halinde yazan Yener Yermez, Yeni Şafak'ın haberinde iddia edildiği gibi Üzeyir Garih cinayeti için kendisine 5 milyon dolar değil, 1.5 milyon dolar teklif edildiğini öne sürdü. Yermez, “5 milyon dolar bana değil, rahmetli işadamı Üzeyir Garih'in belli periyodlar halinde bazı kişilere toplam ödemiş olduğu miktardır. Bana cinayeti üstlenmem karşılığı vaat edilen miktar 1 milyon 500 bin dolar olup, kabul etmediğim taktirde ölümle tehdit edildim. Gerek ailemi gerekse kendi güvenliğimi düşünerek, cinayeti üstlenmek zorunda bırakıldım. Başka da çarem yoktu' dedi.

'Komutanım Ergenekon'da'

Er olarak askerlik yaptığı Hasdal Kışlası'na girerken yapılan üst aramasında kendisinden cep telefonu çıktığını, ancak cep telefonuyla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını belirten Yener Yermez, “Nöbetçi astsubay telefonu bana bir gün sonra verip 'Kusura bakma diğer askerlerin yanında böyle davranmak zorundayım' diyebiliyor. Tüm bunlar olurken şu an başka suçtan tutuklu olan bazı komutanlar, o tarihte bu kışlada görevliydi' dedi.

Suikastte Meral şüphesi

Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiği sırada o dönem kurumda görevli olan Ergenekon davasının sanıklarından Doç. Dr. Ümit Sayın'ın odasına gelerek kendisiyle konuştuğunu da anlatan Yener Yermez, "Dr. Ümit Sayın odaya gelerek bana cinayeti başka bir yöne çekmemi isteyen Meral'i bulup mahkemeye getirebileceğini söylemiş ancak iki gün sonra telaşlı bir şekilde gelip 'Yener, gerekli kişilerle görüştüm ancak şu an itibariyle ifadeni değiştirmeni istemiyorlar' demiştir. Ümit Sayın'ın Meral'i tanıması, Adli Tıp'ta görevli olması, görüştüğü kişilerin taleplerini bana bildirmesi, ifademi başka bir yöne çekmemi istemesi ve sonradan vazgeçmeleri tüm bunları yapan kişinin Garih cinayetiyle ilgili bir çok cevapsız sorunun cevabını bildiğini göstermektedir' dedi.

Cinayette Ergenekon parmağı

Üzeyir Garih'in yakın arkadaşı işadamı Doğan Kasadolu, Ergenekon Savcısı'na verdiği dilekçede Üzeyir Garih'in öldürüldüğü gün torununun polisler tarafından kaçırıldığını ve cinayetin üzerine gitmemeleri için ailenin 'Katil bu çocuk olur' diye tehdit edildiğini ileri sürmüştü. 
İddialara göre Garih, Ergenekon örgütüne düzenli olarak bağış yapıyordu. 1995'te Azerbeycan'da Elçibey'i iktidara getirmek için Haydar Aliyev'i devirmeyi planlayan Ergenekon, Garih'ten finans desteği istedi. Ancak Garih, para vermedi. Ergenekon da Garih'in öldürülmesine karar verdi. Garih'i öldürmek için Hasdal Kışlası'nda askerlik yapan er Yener Yermez seçildi. Yermez, kışlada Tuncay Güney'le dolandırıcılık işine karışan teğmen Murat Oğuz'un çaycısıydı. Ergenekon tutuklusu emekli albay Fikri Karadağ da Mekanize Alay Komutanı'ydı. Ergenekon tutuklusu Oktay Yıldırım da Hasdal Kışlası'nda astsubaydı.

Kadın kanı araştırılmadı

Yakalandıktan sonra yargılamanın yapıldığı Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, 'Meral' isimli bir kadınla ilgili ifade verdiğini, bu kadınla aynı otelde kaldıklarına, bulunabileceği yerleri mahkemeye anlatmasına rağmen kadın hakkında hiçbir araştırma yapılmadığına dikkat çeken Yener Yermez, mektubunda, 'Aynı otelde kaldığım kadınla ilgili niçin araştırma yapılmıyor? Tutanaklara dahi geçmiyor. Olay mahallinde Adli Tıp ve Polis Kriminal Laboratuvarı'nın kayıtlarına ve tespitlerine göre bir kadının kanı tespit edilmiştir. Ama mahkeme bunu bile dikkate almamıştır. Tutanaklara bile geçmemiştir' ifadelerine yer verdi.

Garih'in yakın arkadaşı Doğan Kasadolu'nun 8 yıl sonra bildiklerini anlatarak cinayeti Ergenekon ile ilişkilendirmesi karşısında ailenin konuşmamasının düşündürücü olduğunu belirten Yermez, 'Hatırlarsınız olaydan hemen sonra 13-14 yaşlarında bir çocuk gözaltına alındı. Bu çocuk bu adamı öldüremez diye sesler yükselmeye başlayınca aradan 24 saat geçmeden benim ismim telaffuz edilmiştir' dedi.