Yeniçağ gazetesi yazarı Ergun Kaftancı, nisan ayında yapılması planlanan partili cumhurbaşkanlığını öngören referanduma ilişkin olarak "AKP'liler dinsiz imansız ağızlarıyla 'Hayır şeytanın emri' iddiasını yinelerse 18 madde değişmekle kalır, evet sayısı da yüzde 35'i geçmez" dedi. Kaftancı,"Bununla da kalmamışlar, bazı camilerde görevli din adamlarını da kampanyaya katılmaya çağırmışler. Ne diyelim, Allah hepsini ıslah etsin ve affetsin." diye yazdı.
Kaftancı'nın Yeniçağ'daki yazısı şöyle:
Halktan evet oyu istemek için meydanlara çıktıklarında ya da kahvelere filan yayıldıklarında acaba neler yumurtlayacaklar...
Mesela...
Abdülhamid'e özenerek kurdukları Varlık Fonu'na birçok kurum ve kuruluşu neden bağladıklarını nasıl izah edecekler...
"Ekonomimiz iyi yolda, dünyadaki on büyük ekonomiden biriyiz" filan diyecekler mi; yaşanan yeni krizin izlediğimiz para politikalarının kokuşmuşluğundan kaynaklandığını itiraf etme dürüstlüğü gösterebilecekler mi...
"Ekonominin içine ettik, evet deyin ve bize bu yanlıştan dönme imkânı verin" diyerek ağlaşacaklar mı...
***
Dönelim adalara...
Yunan askerinin Aydın ilimize bağlı adalara çıktığını, bu adalarda karargâh kurduğunu, kıyılarımızı seyrettiğini ve silahlı kuvvetlerimizin her hareketini kontrol altında tutmaya yeltendiğini halkın dikkatinden nasıl kaçıracaklar...
Göğüslerini gere gere "O adalar bir halta yaramıyordu, verdik gitti" mi diyecekler...
"Bir halt ettik, pişmanız, geri alacağız" diyerek vatanseverlikten uzak bu kararın suç olduğunu ikrar mı edecekler...
***
15 yıldır ülkenin altını üstüne getirdiler, üstteki değerleri de ülkenin altına gömdüler. Tıpkı tembel hizmetçinin yaptığını yaptılar, bütün pisliği halının altına süpürdüler...
Bunlar hatırlatıldığında kıvırmayı becerecekler mi...
* * *
Evet diyen ve halkı da evet demeye sevk etmek için yalan üstüne yalan söyleyen siyasetçilerin ülke için ne büyük tehlike olduğu asıl şimdi ortaya çıkıyor...
Bana göre dillerine yapışıp kalan yalan, içlerindeki yılandan daha tehlikeli...
* * *
Mutlaka biliyorsunuz, yapılacak tek şey, sandığa hayır oyu atmak!
Zaman kaybetmeden
------------------------------ -----
-Ege'de milliyeti belli olmayan bir sismik araştırma gemisi var...
-Ne olmuş varsa...
-İşte o gemi Çanakkale'yi birkaç gündür sallıyor...
-Ne demek o...
-Depremi bu gemi tezgâhlıyor demek...
-Yürü git... Bir gemi nasıl deprem yapar, hem neden yapsın...
-Türkiye batsın diye yapar; yapıyorlar da, o nedenle Ege'nin altını üstünü kontrol altına almalıyız...
***
Bu iddianın sahibi sözde akıllı biri...
Öyle görünse de derdest edilip kontrol altına alınmalı ve tedavisine derhal başlanmalı!
Ankara'da bu tedaviyi yapacak pek çok sağlık kurumu var!
Böyle giderse yüzde 35
------------------------------
Daha başında sapıttılar...
Referandum sandığı önümüze gelene kadar bakalım daha ne cins densizlik yapacaklar...
Dinciler bir yandan, göbeklerinden iktidara bağlı bürokratlar bir yandan, çıkarcı bazı sivil toplum kuruluşları bir yandan, evet diyecek olanları vatansever, hayır diyecek olanları vatan haini ilan ediyorlar...
Üstelik evet demenin Allah'ın, hayır demenin şeytanın emri olduğunu Yüce Allah'tan korkmadan ve bunun asılsız olduğuna bile bile iddia ediyorlar...
Bu insanları ayrışma yapacak noktaya iten de AKP; Başbakanın meydanlarda söylediklerini bazı dinsiz imansız tipler camilerde tekrarlıyor; arlanmadan ve Yaradan'dan korkmadan Kabe'de bile bangır bangır bağırıyorlar...
* * *
Haftanın başında Mezarlıklar Müdürlüğü'nde görevli on kadar hoca toplanıp evet kampanyası başlatmış. Toplantıyı videoya almışlar, utanmazlığa bakın, sonra da sosyal medyada yayınlamışlar...
Bununla da kalmamışlar, bazı camilerde görevli din adamlarını da kampanyaya katılmaya çağırmışler...
Ne diyelim, Allah hepsini ıslah etsin ve affetsin...
* * *
Önümüzdeki günlerde AKP'liler, dinsiz imansız ağızlardan çıkan ayrıştırıcı değerlendirmeye katılıp aynı iddiayı yinelerse 18 madde değişmekle kalır, evet sayısı da yüzde 35'i geçmez...
