Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, gübre fiyatlarındaki artışa değindiği bugünkü yazısında, iktidarın tarım politikasını eleştirerek stokçulara dikkati çekti.
“Sıkıntı biraz da Türkiye'deki tekelleşmeden kaynaklı” diyen Ağıel, Türkiye’de gübre sektöründe beşi özel, ikisi kamu sektörüne ait olmak üzere yedi gübre üretici kuruluşunun faaliyet gösterdiğini söyledi. “Gübre üretiminin ana girdisinin asit olduğunu ve Türkiye'de gübre piyasasının yüzde 90'ını elinde bulunduran BAGFAŞ, İGSAŞ, Toros ve GÜBRETAŞ firmalarının bütün asit piyasasını da yönlendirdiğine işaret eden Ağırel, “Haliyle kura bağlı olarak asit fiyatı artınca gübre fiyatı, gübre fiyatı artınca da tarımsal maliyetler ve bunun sonucunda da mutfak masrafları yani enflasyon artıyor” dedi.
“Türkiye'de tarımsal rekabet söz konusu olamıyor. Hatta çiftçimiz belki de girdi maliyetleri oranı düşünüldüğünde dünyadaki en pahalı gübreyi kullanmak zorunda kalıyor” diye yazan Ağırel, “Artış öyle boyutlarda ki, neden niye zamlandığı, tam bir muamma... Mesela 16 Şubat 2021 tarihinde sülfürik asit ton başına 165 dolar+nakliye bedeli (ton) 18,00 dolar olmuş. Bir ay sonra Mart ayında 175 dolar, Nisan'da 200 doları görmüş. En son bu fiyat 10 Eylül'de 270 dolar, 15 Eylül'de ise 320 dolar ve sonra 350 dolar düzeyinde olmuş” örneğini verdi.
Ağırel devamında şunları kaydetti:
“Serbest piyasa kurtlar sofrasıdır. Devlet gerekli sübvansiyon sistemlerini kurarak çiftçisini dalgalanmalara karşı korumak zorunda. Korumalı ki mutfak masraflarına yansımasın. Gerekiyorsa tüm sektörü kamulaştırarak kendi kontrolüne alıp zarar etme pahasına fiyatlamalardaki ani artışları engellesin. Fakat bizde ne yazık ki var olan kurallar yeterli olmadığı için vahşi kapitalizm yüzünden çiftçimiz ve vatandaşımızı düzenin çarklarına sıkıştırıyoruz. Ayrıca ihraç olan aside dayalı gübre ürünlerimizde rekabetçi olma şansını ülkemiz kaybetmiş durumda. Yani dolaylı yönden de hayvancılık sektörü baltalanmış oluyor.
Yem hammaddelerinin pek çoğu topraktan hasat edilen ürünler. Rekolte ve verim için gübreleme gerekli, ama çiftçi tarlaya gübreyi eli korka korka atıyor. Geçen seneye göre gübre torba fiyatları 3 kat, 4 kat, hatta 6 kat artan gübreler var. Bizim gibi tarıma dayalı nüfus yoğunluğu olan ülkeler, olmayan tarım politikalarını çok göz önünde olmayan asit gibi basit ve atık olan bir ürünün üzerindeki spekülatif hareketler ile rant sağlanarak ve ülkenin tarım ve hayvancılığı baltalanarak piyasadaki birkaç stokçunun eline bırakmış. Asit üreten firmaların tetikçiliğini yapan bu stokçulara da kimse dokunamıyor, çünkü devletin bir yaptırımı yok.”
“Kim bu stokçular. Devlet gerekiyorsa hemen sisteme girsin ve fiyatları düşürsün” diyen Ağırel, “Çok zor değil ama mesele şu; ya stokçular ‘devlet’ olmuşsa...” ifadesini kullandı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.