Medya

Yeni Şafak yazarı Karaman: 2015 yılında borç verdiğim 6 bin TL, bugün ödenmek istendiğinde döviz karşılığı 18.000 TL, altın karşılığı 24.000 TL çıktı

13 Haziran 2021 10:03

Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, bugünkü yazında,  borç üzerinden enflasyon ve faize değindi.

Karaman, enflasyon ve faizi bir hikaye ile yazdı. Hikayesine “Şöyle bir müşkülüm oluştu: '2015 yılında bir arkadaşıma 6.000 TL nakit borç verdim. Ancak bu arkadaş vadettiği tarihte borcunu ödemedi ve ödemeyeceği de anlaşıldı” diye başlayan Karaman senedi icraya vermesinin ardından arkadaşının borcunu ödeyebileceğini ifade ederek kendisinden icrayı kaldırmasını istediğini ifade etti.

Borç verdiği kişinin kendisine, borcunu o dönem verdiği paranın altın ya da  döviz üzerinden değerlendirme yaparak ödemek istediğini ve bu konuda anlaştıklarını yazan Karaman, şöyle devam etti: 

Bunun üzerine avukatım da icra işlemini durdurdu. İcra işleminde 2.500 TL faiz tahakkuk etmiş (Yani 6.000 + 2.500 = 8.500 TL). Anlaştığımız üzere avukatımın yanında toplandık. Borcu döviz ve altın üzerinden bugüne değerledik. Bugünkü değer üzerinden alacağımın miktarı, döviz karşılığı 18.000 TL, altın karşılığında 24.000 TL çıktı. Bunu duyan borçlum, verdiği sözden vazgeçerek, ‘ben icra faizi üzerinden 8.500 TL ödeme yapacağım’ dedi. Böyle bir durumda icra dosyasına göre tarafıma ödenen miktarın tamamını, yani anapara artı faizi alabilir miyim? Yoksa sadece anapara olan 6.000 TL’yi alıp, 2.500 TL’lik faizi dağıtmalı mıyım?”

Borcun vadesinin bağlayıcı olmayacağını ve borçlunun alacaklı talep ettiğinde borcunu ödemek zorunda olduğunu yazan Karaman, Vadenin bağlayıcı olmaması borçlu bakımından sıkıntı doğurmaz mı?” sorusunu sorarak, “Kâğıt para sisteminde enflasyon kaçınılmazdır. Bu yüzden paranın satın alma gücü azalınca borçlunun bunu telafi etmesi, yani enflasyon farkını da ödemesi faiz değil, satın alma gücü bakımından borcu tam olarak ödemektir. Bin lira borç alan kişi bunu bir yıl sonra öderken eğer yüzde on enflasyon gerçekleşmiş ise 1100 lira ödeyecektir, eğer bin lira öderse yüz lira borçlu kalır. Bu böyledir çünkü günümüzde kâğıt para altın gibi bir değerli maddeye bağlı değildir, değeri, satın alabildiği mal ve hizmete bağlıdır” yanıtını verdi.

Yazının tamamını okumak için tıklayın