Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, AKP seçmeninin Türkiye'nin en değişim yanlısı seçmen olduğunu, heyecanı ve güveni kaybederse ceza keseceğini savunduğu yazısında, "Çünkü kendisinin “daha iyi şartlarda hizmet alması gerektiğini” düşünen bir kitledir ve bu yanıyla bütün politik ajandasını buradan ilerletir AK Parti seçmeni. CHP seçmeni ise değişim talebi olmayan, kendini “esastan yenilemeyi” önemsemeyen bir seçmendir. Öyle olsaydı kaçıncı seçim yenilgisini aldığını hatırlamadığımız genel başkanlarına itiraz geliştirirlerdi." ifadelerini kullandı.
AKP seçmeninin memnuniyetsizliklerini sıralayan Kılıçarslan, "Bunlardan ilki ve tartışmasız en önemlisi memleketin içerisinde bulunduğu ekonomik haldir. Makro verilerin iyileşmesi, düzelmesi falan vatandaşı alakadar ediyor görünmüyor. Zira kendi ekonomisinin daraldığını hisseden vatandaş kendi derdine düşüyor. Kaldı ki “market lobisi” söyleminin de toplumda belirgin bir karşılık bulduğu söylenemez. Vatandaş doğrudan cebindeki paranın hem bollaşmasını hem de satın alma gücünün kuvvetlenmesini istiyor ki bu da en doğal hakkıdır..
İkinci büyük memnuniyetsizlik ise doğrudan AK Partili kadroların inisiyatif almadıklarına, Recep Tayyip Erdoğan’ın ufkunu anlamadıklarına, onun işini kolaylaştırmadıklarına dair yaygın kanaat...
Üçüncüsü ise bence şu. AK Parti’nin iktidara gelir gelmez ivme kazandırdığı “orta sınıflaşma konsepti” tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de duvara yaslanmış görünüyor. Orta sınıflar memnuniyetsizlik üretiyorlar durmadan ve yukarıya doğru yükselmeyi hayal etmekle aşağıya düşmenin korkusunu yaşamak arasında tuhaf, patolojik bir yerde kurguluyorlar artık hayatlarını. CHP’nin iktidara gelmesini istiyorlar mesela ama ekonomiyi düze çıkaracak tek isim olarak da Tayyip Erdoğan’ı görüyorlar. Gerçeklerle arzular arasında sıkışıp kalmış tipik bir orta sınıf refleksi gösteriyorlar yani." diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...