Gündem

Yeni Şafak yazarı: Güvenlikçi döven eski bakan Bayraktar'ın efelenmesi ne İslami, ne de insani!

"Yanlış davranışların öznesi “kamusal kimlik” olunca olayın yanlışlığı üzerinde daha kolay anlaşabiliyoruz"

18 Mayıs 2016 15:29

Yeni Şafak yazarı Fatma Babarosoğlu, 17 - 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra istifa eden eski Şehircilik ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın bir sitede güvenlik görevlisine saldırmasıyla ilgili “Güvenlikçi döven eski bakan Bayraktar'ın efelenmesi ne İslami, ne de insani!” dedi.

Güvenlik görevlisinin kimlik sorduğu için uğradığı saldırıya tepki gösteren vatandaşlara ‘şükranlarımı sunuyorum’ diyen Barbarosoğlu, metrobüste yaşanan bir tartışmayı örnek verirken “Yanlış davranışların öznesi “kamusal kimlik” olunca olayın yanlışlığı üzerinde daha kolay anlaşabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Eski AKP'li Bakan Erdoğan Bayraktar güvenlik görevlisine saldırdı!

Barbarosoğlu’nun “Gayri medeni karşılaşmalar” başlığıyla (18 Mayıs 2016) yayımlanan yazısı şöyle ;

Bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan ve görev mahallinde eski Bakan'a ve korumalarına kimlik sorduğu için dayak yiyen şahsa sorumluluk bilincini yerine getirdiği için güvenliği dert edinen bütün vatandaşlar adına şükranlarımı sunuyorum derken

İşi ehline veriniz düsturunun nasıl yerle bir edildiğini anlatabilmek için daha çarpıcı bir görüntü olabilir mi?

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” efelenmesi ne İslami, ne de insani bir davranış.

Yanlış davranışların öznesi “kamusal kimlik” olunca olayın yanlışlığı üzerinde daha kolay anlaşabiliyoruz.

Peki günlük hayatımızdaki gayri medeni davranışlar konusunda ne kadar hassas davranabiliyoruz?

Şimdi size, her gün onlarcasına tanık olduğunuz bir metrobüs konuşmasını takdim ediyorum. Lütfen metni dikkatlice okuyun ve vurguladığım cümleler üzerinde düşünün.

Buyurun:

Cevizlibağ'dan Beylikdüzü'ne giden tıklım tıklım bir metrobüste 30'lu yaşlarında bir hanım yolcu kulağında kulaklık, cep telefonu ile konuşuyor. Konuşurken hiç kimseyi umursamıyor. Hani derler ye kıyamet kopsa umurunda değil. Oldukça yüksek perdeden sohbetini “zevk “ ile sürdürüyor.

Ve fakat birazdan kıyamet kopacak.

Oturmakta olan orta yaşlı adam sabrının son sınırlarında geziniyor. Derken...

İşte Patladı:

(Orta yaşlı adam A olsun. Cep telefonu ile sohbete doyamayan kadın K olsun. Ve diğerleri 2A,3A,4A olarak girsinler kavgamızın içine. 2K,3K niye yok diyecek olursanız... Diğer kadınlar duruma hiç karışmadı. Adama hak verdiklerinden, lakin kadın dayanışması açısından metrobüste bir erkeğe destek vermenin hiç te stratejik olmadığını düşündüklerinden mi bilinmiyor.)

 

A: “Yeter artık bindiğimizden beri seni dinliyoruz. Kapat şu telefonu, başımız ağrıdı.”

K: Sana mı soracağım kapatıp kapatmayacağımı!!!

A: Kapat şu telefonu edepsizlik yapma!

K: Edep nasıl olur senden mi öğreneceğim!!

A: Kapat şu telefonu ya terbiyesizlik yapma!!

K: İstediğim zaman konuşurum. Sana ne! Sana ne! Sana ne!!!

A: EDEP bu kadar işte!

K: Bu kadar işte sana ne! Bu kadar işte var mı diyeceğin? Biz bu ülkede bu kadar edep görüyoruz.

A: (Edeple ilgili bir şeyler söylüyor ama kadının sesi daha baskın olduğu için anlaşılamıyor.)

K: Siz o kadar edeplisiniz maşallah her tarafınızdan belli edebiniz.

A: Tamam kapat çeneni, kapat!

K: Sen kapat çeneni! Benimle böyle konuşamazsın!

A: Çeneni kapat!

2.A: Beyefendi öyle konuşamazsın sonuçta

K: Terbiyesiz!

A: sen terbiyesizsin!

2.A: Beyefendi!

A: Sen terbiyesizsin kim terbiyesiz diyen!

K: Öyle konuşamazsın kardeşim!

2A: Beyefendi!

K: Benimle böyle konuşamazsın kardeşim! Benimle böyle konuşamazsın. Sana ne!

3A: tamam ama hanımefendi siz de!

2.A: Karşında bir bayan var beyefendi!

3.A: 15 dakikadır kulağınızda kulaklık var olmaz ki ama! Toplu taşımada, kimseyi rahatsız edemezsin!

K: Toplu taşımada kadınlara her şeyi yapıyorsunuz ama!

3A: Hanımefendi napıyoruz bir şey mi yaptık size ya, beyefendi yeter dedi. Hepsi bu!

K: Başkaları her şeyi yapıyor ağzınızı açmıyorsunuz, konuşmaya gelince rahatsız oluyorsunuz.

3A: Biz yeri gelince ona da sesimizi çıkartırız. Siz merak etmeyin

K: Ay tabi canım tabi tabi! Gördük! Ben burda iki senedir gidip geliyorum. Kadınlara her şeyi yapıyorlar burda!

3A: Napalım yani şimdi biz!

K: Kimse ağzını açmasın! Kadın, telefonla konuştu rahatsız oluyoruz! (ağzını eğip büzerek, alaycı bir şekilde)

3A: N'apalım yani şimdi biz burda?

K: Hadi canım hadi hadi! Hadi! Herkes işine baksın, kimseden öğrenecek değilim ben edebi.

3A: Ohooooo! Biz size edepsiz demedik hanımefendi.

K: size demiyorum ben, bakın bu beye diyorum. Bu beye diyorum! (A, yı kastetmektedir)

3A: Ben de uzatmayalım diyorum.

A: Edepsizliğin daniskasını yapıyor! (burada bir şeyler diyor ama anlaşılmıyor) telefonla konuştu dedik diye böyle oldu de mi?

2A: Beyefendi sen de kibarca kapatır mısınız dersin yani, bağırmana çağırmana gerek yok sonuçta karşında bir bayan var.

K: Bu kadar basit!

A: Benimle konuşmasana ya!

2A: Kibarca söylersin çevirirsin kafanı!

A: Bayan kibar olsa

K: Sana sormayacağım kimle konuşacağımı!

4A: Erkeğim diyorsun bayanla nasıl konuşuyorsun.

Tartışmaya sizi de tanık ettim.

Bir dönem toplu taşıma araçlarında “güvenlik sebebiyle” cep telefonu ile konuşulması yasaktı. Yasağın güvenlik gerekçesi ile değil, toplu taşıma araçlarında cep telefonu ile nasıl “konuşulmayacağını” temrin ettirmek üzere konulduğuna dair yorumlar yapılmıştı.

Sabık Bakan ile metrobüs tartışması arasında nasıl bir bağ kurduğumu anlayamayanlar var mı aranızda?

İlgili Haberler