Gündem

İsmail Kılıçarslan: Demirtaş Yeni Şafak'a da gelecek mi?

''Demirtaş'ın Hürriyet'in kırılan mübarek cam-ı şerifine eli ile pus ettiği 'burasını mı uff ettiler' temalı fotoğrafını garipsememiştik''

12 Şubat 2016 13:28

Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, gazete binasına yapılan molotof kokteylli ve silahlı saldırının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı yaparak, Yeni Şafak’ı ziyaret etmelerini istedi. 

Geçen Eylül ayında dönemin AKP milletvekili Abdürrahim Boynukalın ve beraberindeki 200 kişilik grubun Hürriyet gazetesi önündeki protesto eyleminde camların kırılması üzerine Kılıçdaroğlu ve Demirtaş’ın gazeteyi ziyaret ederek incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Kılıçarslan, ‘’Benim asıl merak ettiğim şudur yine de. Selahattin Demirtaş Yeni Şafak binasına gelip molotof kokteyllerinin düştüğü yerleri, kurşunların paramparça ettiği camları falan ziyaret edecek midir?’’ ifadelerini kullandı.

Kılıçarslan’ın bugün (12 Şubat 2016) yayınlanan ‘’Demirtaş Yeni Şafak’a da gelecek mi?’’ başlıklı yazısı şöyle:

Elbette hatırlıyorsunuzdur. Lakin 'hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür' sözünden hareketle ben yine de hatırlatayım. 6 Eylül 2015 günü 200 kişilik silahsız bir grup Hürriyet Gazetesi'nin 'terör' konusundaki yayınlarını protesto etmek için gazetenin önüne gitmiş, çıkan karışıklıkta Hürriyet'in giriş kapısının camı kırılmıştı.

Takip eden günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Hürriyet Gazetesi'ne 'geçmiş olsun' ziyaretinde bulunmuş ve olay yerinde incelemeler gerçekleştirmişlerdi. Mottosu 'Türkiye Türklerindir' olan bir gazeteyi, Kürtleri sistematik olarak aşağılamayı neredeyse misyon haline getirmiş bir gazeteyi Kürtlerin haklarını savunduğunu söyleyen bir partinin başkanının ziyaret etmesini elbette garipsememiştik. Zira güzel ülkemiz Türkiye, böyle şeyleri garipseyebileceğimiz bir yer olmaktan çıkalı çok oluyor. Hatta Demirtaş'ın Hürriyet'in kırılan mübarek cam-ı şerifine eli ile pus ettiği 'burasını mı uff ettiler' temalı fotoğrafını bile garipsememiştik. Hani kırık bir cama 'Hacerül Esved' muamelesi yapmasını falan.

Niçin garipseyelim? Son yıllarda öyle ittifaklar, öyle yakınlaşmalar görüyoruz ki elimizden şaşırma melekemiz uçup gidiyor.

Elbette bundan da haberiniz olmuştur. 10 Şubat'ı 11 Şubat'a bağlayan gece Yeni Şafak ve Akit'e eşzamanlı olarak saldırılar düzenlendi. Daha önce bina çevresinde keşif yaptıklarından neredeyse emin olduğumuz dört kişi, gazete personelinin giriş yaptığı kapıya iki molotof kokteyli attılar. Üzerine bir de lambaları yanan odalara pompalı tüfekle ve öldürme kastı ile ateş açtılar. Akit'e yapılan saldırı da aşağı yukarı aynı şekilde gerçekleşti. Yani elimizde, kendiliğinden gelişmiş, protesto amaçlı bir saldırı değil -nasıl derler- 'tedhiş ve terör amaçlı organize bir saldırı' var.

Tabii ki en büyük tesellimiz Yeni Şafak ve Akit saldırılarında kimsenin canına bir zarar gelmemiş olması.

Yazıyı kaleme aldığım dakikalarda medyamızın güzide meslek kuruluşlarından henüz kınama, lanetleme, yerin dibine sokma mesajları gelmemişti. Bunu da garipsemedik. Çünkü Yeni Şafak da, Akit de bir Hürriyet değil bu güzide meslek kuruluşlarımızın nazarında. Hürriyet'in mübarek cam-ı şerifleri kırıldığında çıkarılan gürültünün söz konusu Yeni Şafak ve Akit olunca çıkarılmasına gerek yoktur belki de. Yine de günahlarına girmeyelim. Belki de siz bu satırları okurken medyamızın güzide meslek kuruluşları olayı kınayan bildiriler falan yayınlamış olurlar. Hatta belki de Yeni Şafak'ın patronları ile Akit'in patronlarının anlaşıp eşzamanlı olarak kendi binalarına saldırı düzenlettiklerini falan iddia eden bir sosyal medya kampanyası da başlamıştır. İnanın, bunu da garipsemeyiz.

Benim asıl merak ettiğim şudur yine de. Selahattin Demirtaş Yeni Şafak binasına gelip molotof kokteyllerinin düştüğü yerleri, kurşunların paramparça ettiği camları falan ziyaret edecek midir? 'Her türlü baskının karşısında' olduğunu falan ifade etmekten çekinmeyen cesur yürek Demirtaş, yanına 'çok kutuplaştık di mi yaa' falan demeyi marifet sayan Kılıçdaroğlu'nu da alıp gazeteye gelir mi?

İnşallah gelirler.

İkisinin de pek güzel ağırlanacaklarından hiç kuşku duymuyorum. Hürriyet ziyaretinde yaşadıkları manevi hazzın birkaç mislini yaşayacaklarından da eminim. Zira Yeni Şafak, dindarların görece daha fazla olduğu bir gazetedir. Arasak binadan birkaç ihram, çok sayıda takke ve tespih çıkar.

Giysinler ihramları, dolanıversinler kırık camlarımızın etrafında. Merak etmesinler. Hürriyet, bu ikilinin ziyaretini nasıl 'manevi bir havaya' büründürdü ise biz dahi elimizden geleni yaparız.

Sonuçta kutuplaşmak çok ayıp değil mi ya?

İlgili Haberler