Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının ardından dünyadaki güç haritası ve fiziki haritaların değişebileceğini savundu. Karagül, "Dünyanın en zayıf noktası Afrika değil, Avrupa’ymış!" düşüncesini dile getirdi.
Karagül, "Virüs (COVID-19); siyasi sistemleri, ideolojileri, kimlikleri, gelecek teorilerini, ekonomik kavgaları, zenginlik-fakirlik ayırımını, güç haritalarını, meydan okumaları değiştirecek. Ya da salgının yol açtığı durum, bunların değişimine fırsat verecek. Artık bunu biliyoruz. Batı’nın kibri çöküyor. Finansal, ekonomik sistemi çöküyor. Güç ayrıcalığı çöküyor. İtalya, Fransa, İngiltere ve Almanya’da gördüklerimiz bize bunları anlatıyor." görüşünü savundu.
Karagül, " Bir de baktık ki, dünyanın zayıf noktası Afrika ya da başka bir bölge değil, Batı’ymış! Zihinlerdeki bütün kabuller sıfırlandı. İnsanlığın ortak birikiminin, azminin, yaşama tutkusunun, yeteneklerinin, bilgi gücünün COVİD-19 (Korona) salgınını en az hasarla atlatacağından eminim. Ama yine de en kötü senaryoyu öngörmek ve hazırlık yapmak bize bir şey kaybettirmez. Virüs çok hızlı yayılır, kontrol edilemezse bazı ülkelerin sağlık sistemi çökebilir." ifadesini kullandı.
Karagül yazısında şunları kaydetti:
Afrika’da birçok ülkenin sağlık sistemi yok denecek kadar zayıf. Birçok ülkenin sağlık sistemi çok zayıf. Güçlü olanlar bile salgının kontrolden çıkması halinde dayanamayabilir.
Şu an ülkeleri ayakta tutacak en stratejik alan sağlık sektörü ve sistemidir. O çökerse her şey çöker. Salgına müdahale edilemez olur, ardı ardına bütün kurumlar çökmeye başlar.
Sosyal patlamalar, isyanlar yaşanır, sivil yönetimler çöker. Sivil yönetimler çökebilir. Bu da güvenlik sorunlarına yol açar. Birçok ülke olağanüstü hal yönetimlerine geçmek zorunda kalır. Uzun süreli sokağa çıkma yasağı, karantina uygulamaları, salgının kontrol edilemezliği algısı kitlelerin psikolojisini bozar, dayanma, direnme gücünü azaltır. Bu da sosyal patlamalara, toplumsal çalkantılara, isyanlara yol açar.
Ekonominin durması, finans sisteminin çökmesi, üretim mekanizmalarının yavaşlaması ya da durması, ülkeleri de dünyayı da durdurur. Yeni tür savaşlar, tehlikeli ideolojiler ve örgütlenmeler. Savaşlar, ekonomik çıkar, kaynak ve pazar savaşlarıdır. Zenginlik savaşlara yol açtığı gibi yokluk da savaşlara yol açar.
Ülkeler, yeryüzünün kaynakları için, bugün tahmin bile edemediğimiz türde çatışmalara, savaşlara, işgallere girişebilir. Son derece tehlikeli yeni ideolojiler, inançlar, örgütlenmeler ortaya çıkabilir.
Merkez Avrupa’da sivil yönetimlerin çökmesi, (ki en ciddi tehdit orada) zincirleme bütün dünyayı etkisi altına alır. ABD-Avrupa eksenindeki siyasi ve toplumsal sarsıntı her ülkeye yayılır.
Yazının devamı için tıklayın