Yaş ilerledikçe, hafıza kayıpları yaşanıyor. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, Milliyet Cafe’deki yazısında (24.12.08), güçlü bir hafıza için egzersizin şart olduğunu söylüyor. Koçak’ın yazısı şöyle:
“Egzersiz yapmamak için bahaneler bulup ertelemeyi artık bırakın. Yaş ilerledikçe, beyin hücreleri ölür ve hafıza kayıpları yaşanır. Özellikle yaşlılık döneminde beyin fonksiyonlarının azalmasını engellemek için egzersiz yapmak çok önemli.
Günlük hayatta çok oturuyor az hareket ediyoruz. Çamaşır yıkamak çok eskide kaldı, makineler var artık diye anlatırken şimdi bu örnek de geçerliliğini yitirmeye başladı. Çünkü makine çamaşırı yıkadıktan sonra asıp-toplama işlemi de kalktı, bunun yerini kurutma makineleri aldı, kısacası hareketi azaltan her şey teknoloji harikası olarak hayatımıza kuruldu. Teknolojiyi sonuna kadar kullanıyoruz, otomobil kullanırken radyonun düğmesine uzanmak yerine direksiyondan kumanda etmeye kadar tüm detaylar hareketi azaltmak üzere kurgulanıyor.
Daktilo kullanan bir yazar, bilgisayar kullanana göre bir saatte 15 kalori daha fazla harcıyordu, Günde dört saat çalışsa ve 60 kalori fazla harcasa 5 günde 300 kaloriye yani beş dilim ekmeğe eşit olan bu enerjiyi, asansör, otomobil, kumandalı televizyon, garaj kapıları gibi daha geniş çapta düşünürseniz, hareketsiz yaşamın size nasıl fazla kilo olarak döndüğünü hesap etmeniz hiç de zor olmayacaktır.
Egzersiz;
* Sağlıklı ve güçlü kemikler sağlar.
* Kas tonusunu korur.
* Kansere karşı koruyucudur.
* Kan basıncını düzenler.
* Kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.
* Kötü kolesterolü azaltır, iyi kolesterolü artırır.
* İştahı kontrol etmeye yardımcı olur.
* Psikolojik açıdan mutluluk verir.
* Tip 2 diyabet gelişimi için koruyucudur.
* Kilo kontrolüne yardım eder.
* Güçlü bir hafıza ve beyin için önemlidir.
Egzersiz yapmamak için bahaneler bulmayı ve hep başka zamana ertelemeyi artık bırakın. Güçlü bir hafıza ve beyin için egzersiz büyük önem taşır. Yaş ilerledikçe, beyin hücrelerimiz ölür ve hafızada kayıplar yaşanır. Özellikle yaşlılık döneminde beyin fonksiyonlarının azalmasını engellemek için egzersiz yapmanın önemli olduğu, yapılan birçok çalışmada da kanıtlanmıştır.
Kuzey Carolina Chapel Hill Üniversitesinde Feraz Rahman tarafından yürütülen çalışmanın sonuçlarına göre; günlük hayatlarında aktif olan yetişkinlerin beyinlerine giden kan akışı daha iyi durumda.
Haydi egzersiz yapmaya!
Çalışmaya yaşları 60 ila 80 arasında değişen 12 gönüllü yetişkin katıldı. Gönüllülerden altısı son 10 yıldır haftada üç saat, diğer gönüller ise haftada yarım ilâ bir saat arasında egzersiz yaptılar. Bütün gönüllülere serebral kan akışını belirlemek için MRI ve kan damarlarını yerini belirlemek için NI anjiografisi uygulandı. Araştırmacıların daha sonra kan damarlarının üç boyutlu modellerini oluşturarak her bir kan damarından beynin farklı bölgelerine ortalama ne kadar kan akışı olduğunu ve çapını hesapladılar.
Ortaya çıkan tüm sonuçlar, sağlıklı ve uzun bir yaşam için düzenli egzersiz yapmanın önemini vurguluyor. Aktif olan grupta küçük kan damarları iyi kalitede ve daha az aktif olan gruba göre beyine gelen kan akışı önemli ölçüde daha iyi bulundu. Araştırmacılar kan damarlarının çapları ile kan akışı arasındaki ilişkiyi gözlemlediler. Aktif olan gruptaki gönüllülerin kan damarlarının çapı arttıkça kan akışı da artıyor. Ancak daha az aktif olan grupta kan damarlarının çapı arttıkça kan akışı azalıyor.
Egzersiz hayatımızın oldukça önemli bir parçasıdır. Bu araştırmanın çeşitli kısıtlamaları olsa da kanıtlar göstermektedir ki, egzersiz ileri yaşlarda güçlü hafıza ve beyin fonkisyonlarına yardımcı olabilir. Bu nedenle miskinlikten kurtulup hemen egzersize başlayın.
Kafein alımında dikkatli olun
Vücuduma aldığım kafein miktarını azaltmak için kafeinsiz kahve içiyorum başka neler yapabilirim?
Kahve, çay, asitli-kolalı içecekler, çikolata, kakao ve kakaolu besinlerin bileşimde kafein bulunur. Bir fincan (200-250 ml), yüzde 2 - 2.5’luk instant (içmeye hazır) kahve yaklaşık 100-120 mg, bir bardak çay (çay bardağı ve 5 dakika demlenmiş), 40-50 mg, kolalı içecekler ise 100 ml de yaklaşık 35-65 mg kafein içerir.
Orta düzeyde alınan kafeinin (200-300 mg) iştah artırıcı, uyuşukluk ve zihin yorgunluğunu giderici etkisi olduğu belirlenmiştir. Kafein kalp ve böbrekler üzerinde uyarıcı etki yapar. Ancak kafeinli içeceklerin beslenmenizde fazla yer alması kanda kafein düzeyinin yükselmesine neden olup kalsiyum atımını artırıcı etki gösterir.
Ayrıca yapılan çalışmalarla kafein alımının magnezyum mineralinin atımını da artırdığı yönünde veriler elde edilmiştir. Kafeinli içecek alındığında önce kan basıncı yükselmekte, daha sonra nabız artmakta, iki saatlik süre geçtikten sonra her ikisi de normal düzeye inmektedir. Bu nedenlerle kafein alımında dikkatli olmak gerekir.
Siyah çay yerine yeşil çay tercih edilebilir, çünkü yeşil çayın kafein içeriği de siyah çaydan daha düşüktür. Diğer bir alternatif olarak bitki çaylarının rahatlatıcı etkilerinden de yararlanılabilir.
Tüm asitli içeceklerden ve kakao bazlı yiyeceklerden uzak durarak da vücuda alınan kafein miktarını azaltabilirsiniz.”