Gündem

Yargıtay: ''Önleme dinlemesi''nin ceza yargılamasında kullanılamaz ANKARA (A.A)

23 Aralık 2011 14:19

-Yargıtay: ''Önleme dinlemesi''nin ceza yargılamasında kullanılamaz ANKARA (A.A) - 23.12.2011 - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucu elde edile bulguların, ceza yargılamasında kullanılamayacağına hükmetti. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, silahlı terör örgütüne yardım suçundan açılan bir davada ''önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi'' sonucunda elde edilen bulgular neticesinde suç işlediği anlaşılan sanığa, 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi de yerel mahkemenin kararını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, onama kararına itiraz ederek, sanık hakkındaki mahkumiyet kararının ''eksik inceleme'' nedeniyle bozulması talebinde bulundu.Başsavcılık, dava dosyasındaki dinleme kayıtlarının, ''önleme dinlemesi'' olarak isimlendirilen iletişimin tespiti ve denetlenmesi kararı üzerine elde edilen bulgular olduğuna işaret ederek, bu bulguların ceza yargılamasında delil olarak kullanılamayacağını belirtti.  İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını kabul ederek, yerel mahkeme kararını eksik inceleme nedeniyle bozdu. Kurul kararında, Türk hukuk sisteminde iletişimin tespiti ve denetlenmesi konusunda iki türlü düzenleme bulunduğu, birinci düzenlemenin işlenmiş ya da işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etmek için ikinci düzenlemenin de suç işlenmesinin önlenmesi için yapılan ''önleme dinlemesi'' olarak adlandırılan iletişimin denetlenmesi olduğunu kaydetti.  Önleme amacıyla yapılan iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucu ulaşılan bulguların bir ceza soruşturması veya kavuşturmasında delil olarak kullanılamayacağı ifade edilen Kurul kararında, ''Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin iletişimin tespiti kararının önleme dinlemesi kararı niteliğinde olması karşısında bu şekilde ulaşılan bulgular ceza yargılamasında delil olarak kullanılamayacağından ve bulgulara dayalı hüküm kurulamayacağından, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular dışındaki somut deliller değerlendirilerek sanığın hukuksal durumunun tayin ve takdiri gerekmektedir'' ifadelerine yer verildi.