Gündem

Yargı bağımsızlığı olduğunu kimse iddia edemez

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker "Yargı bağımsızlığı olduğunu, kuvvetler ayrılığı olduğunu hiç kimse iddia edemez" dedi.

13 Kasım 2009 02:00

T24- Yargıtay'ın ardından Danıştay da, hâkim ve savcıların dinlenmesine tepki gösterdi. Danıştay Başkanı Mustafa Birden, "Dinlemeler yargıyı kontrol etme gayesidir. Demokratik düzenle bağdaşmamaktadır" dedi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de, Yargıtay telefonlarının dinlenmesi talebini bugün bir kez daha eleştirirken, Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını söyledi ve "İlgilileri bir kez daha uyarıyorum. Hukuka aykırı işlemlerden vazgeçsinler" dedi. 

Danıştay Başkanı Birden: Yargıyı kontrol etme çabası

Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ''Yargı mensuplarının dinlenilmesi, fiziki takibe alınması, yazılı ve görsel basında haber ve görüntülerine sıklıkla yer verilmesi yargıyı kontrol etme ve üzerinde etkili olma gayesinden başka bir şey değildir'' dedi. 
    Yargıtay telefonlarının dinlenmesi konusunda görüşlerini şöyle dile getirdi:
    ''Haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğine ilişkin anayasal temel hak ve özgürlüklerde ciddi bir aşınma ve ihlal varlığının söz konusu olduğunu'' ifade eden Birden, ''gelinen noktada sadece yüksek yargı mensupları, hakim ve savcılarla ilgili değil, tüm dinleme kararlarında gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmediğinin görüldüğünü'' söyledi.
     Birden, ''(Ben de dinleniyor muyum) yolundaki endişe ve korkular toplumda ciddi bir güven bunalımı yaratmıştır'' dedi.  Her gün yeni bir ses ve görüntü kaydının internet ortamında, haber ve yayın organlarında yer aldığını belirten Birden, şöyle konuştu:
     ''Bu, mahkeme kararıyla yapılan teknik takip ve dinlemeler dışında gayri hukuki dinleme yol ve yöntemlerine sıkça başvurulduğu konusunda kamuoyunda yaygın bir kanının oluşmasına sebebiyet vermiştir.
     Yargı mensuplarının dinlenilmesi, fiziki takibe alınması, yazılı ve görsel basında haber ve görüntülerine sıklıkla yer verilmesi yargıyı kontrol etme ve üzerinde etkili olma gayesinden başka bir şey değildir. İnsan hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerin engellenmesinde çok önemli konumları bulunan yargıç ve savcıların aynı neviden hak ihlallerine muhatap olmaları, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesini zedelediği gibi bu durumu insan haklarına saygılı, demokratik ülke kavramıyla bağdaştırma olanağı da bulunmamaktadır.
     Toplumda oluşturulan güven bunalımı en kısa sürede telafi edilmeli, en etkili ağızlardan kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır.''

Gerçeker: Hukuka aykırı işlemlerden vazgeçsinler

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de eleştirilerini bugün de sürdürken,  ''İlgililer kimse, buradan bir kez daha uyarıyorum: Hukuka aykırı işlemlerden, yargının bağımsızlığını zedeleyecek, kuvvetler ayrılığına aykırı düşecek faaliyetlerden, davranışlardan vazgeçsinler'' dedi.
     Gerçeker, Yargıtay Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Ceza Yasasına Göre Alkollü Araç Kullanmanın Güvenli Sürüş Yeteneğine Etkileri'' konulu çalıştayda konuştu.
     Yargının sorunlarının büyüyerek devam ettiğini ifade eden Gerçeker, son günlerde ''Çok büyük oranda yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecek olayların ortaya çıktığını'' söyledi.
     Gerçeker, sorunların çözümüne yönelik açıklamalarda bulunmaya devam edeceklerini ve ilgililerin seslerini duyması için her platformda sorunları dile getireceklerini belirterek, şöyle konuştu:
     ''Dün, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek arkadaşımız çok önemli şeyler söyledi. Söylediği sözlerin hepsine katılıyorum. Noktasına, virgülüne kadar... Söylenen şeyler çok acı şeyler. Bugün yargının hedef tahtası olması, yargının savunma konumunda olması kabul edilebilir, hazmedilebilir bir konu değildir. Bu sorunun takipçisi olacağız. Biz bütünün parçalarıyız. Bugün üç başlı bir sistemde yargı bağımsızlığı olduğunu, kuvvetler ayrılığı olduğunu hiç kimse iddia edemez. Yüksek mahkemelerin yargısal denetim yapmaktan başka hiçbir yetkileri yok. Bir tarafta HSYK, belli yetkileri, görevleri var. Diğer tarafta Adalet Bakanlığı, hakim ve savcıların üzerinde idari vesayeti var. Bu sistem içerisinde yargı bağımsızlığından, kuvvetler ayrılığından bahsetmek mümkün değildir. Bunların mutlaka düzelmesi gerekir. Yargı reformu bunları düzeltmek için yapılmalı.
     Bugün Yargıtay'ın telefonları dinleniyor. Bu telefonlar kime ait olursa olsun sonuçta Yargıtay'ın telefonları, Yargıtay'ın tüzel kişiliğinin telefonlarıdır. Yargıtay bağımsız bir kurumdur. Birinci Başkanlık Kurulu'nun bilgisi olmadan böyle bir dinleme yapmak nasıl mümkün oluyor? Bir ilin Cumhuriyet savcısı dinleniyor. Çok önemli bir soruşturmanın başında olan insan dinleniyor. Olayın vahameti için hiçbir şey söylemeye gerek yok. Bunlar olayın vahametini zaten gösteriyor. Bütün bunların çaresini bulmak lazım. İlgililer kimse, buradan bir kez daha uyarıyorum: Hukuka aykırı işlemlerden, yargının bağımsızlığını zedeleyecek, kuvvetler ayrılığına aykırı düşecek faaliyetlerden, davranışlardan vazgeçsinler.''
     Gerçeker, adaletin en üstün değer olduğunun kabul edilebilmesi için yargının sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğine işaret ederek, yapılacak çalışmaların çok önemli olduğunu vurguladı.