Gündem

Yanlış karar veren yanacak!

Hakim, verdiği yanlış karardan dolayı devlet tazminat öderse, bu tazminatı bir yıl içinde devlete vermek zorunda kalacak.

01 Şubat 2009 02:00

Hakimler, verdikleri yanlış karardan dolayı devletin vatandaşa tazminat ödemesi durumunda, bu tazminatı bir yıl içinde devlete ödemek zorunda olacak.

TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen 458 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısında, "devletin, hakimin kararından dolayı vatandaşa ödediği tazminatı, sorumlu hakime rücu etmesi imkanı getiren" madde de yer alıyor.

Komisyonda iki kez görüşülmesine rağmen, yeniden düzenlenmek üzere atlanan ilgili maddelere, Yargıtay karşı çıkıyor.

Komisyonun geçen haftaki toplantısına katılan, Yargıtay 3. 4. ve 19. Hukuk Dairesi Başkanları, bu düzenlemeye karşı çıkarak, eleştirilerini dile getirmişlerdi.

Madde ne getiriyor?

Tasarıya göre, hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek.

Kayırma, taraf tutma veya taraflardan birine olan kin veya düşmanlık, sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle, farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması halinde, tazminat davası yoluna gidilebilecek.

Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi, duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmesi, tahrif edilmesi ya da söylenmeyen bir sözün hüküm ve karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilerek buna dayalı hüküm kurulması ve hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumlarında da devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek.

Ancak, zarara uğrayan kişi, hukuki yollara başvurmak suretiyle zararın doğmasını önleme imkanı bulunmasına rağmen, bu yola gitmemiş ise tazminat talep edemeyecek.

Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek.

Bu düzenlemeyle, hakimin yargılama faaliyeti sırasında verdiği zararlardan, ilk planda devlete karşı tazminat davası açılması, daha sonra da bu tazminatın kusurlu görülen hakime rücu edilmesi esası kabul ediliyor.

İlk derece mahkemesi, bölge adliye mahkemesi, Yargıtay, Danıştay başkan ve üyeleri ile ceza mahkemesi hakimleri bu kapsama giriyor.

Rücu davaları Yargıtay’da

Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda görülecek.

İlk derece ve bölge adliye mahkemesi hakimlerinin fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda dava açılacak.

Yargıtay ilgili hukuk dairesinin tazminat davası sonucunda verdiği kararlara ilişkin temyiz incelemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; bu kurulun, ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararlara ilişkin temyiz incelemesi ise Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılacak.

Devletin sorumlu hakime karşı açacağı rücu davası, tazminat davasını karara bağlayan mahkemede görülecek.

Mahkeme, tazminat davasını ilgili hakime re'sen ihbar edecek.

Hakim hakkında açılacak dava esastan reddedilirse davacı, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek.

Açılacak davada taraf devlet olacak

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, tasarıyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, hakimlerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelerin yer aldığı tasarının, genel olarak komisyonda kabul gördüğünü söyledi.

Alman, Fransız ve İsviçre'deki düzenlemelerde olduğu gibi, sorumluluk davasının doğrudan devlete açılması gerektiğine işaret eden İyimaya, "Vatandaşın, hakimin kararından dolayı açacağı davada, tarafın devlet olması, hakimi de korumaktadır. Hakim davada, doğrudan taraf değildir" dedi.

Ahmet İyimaya, mevcut uygulamaya göre, hakimin yanlış kararından dolayı şu anda da sorumlu olduğunu belirterek, "Sorumluluk sebepleri bakımından bir yenilik yok. Sadece vatandaş davasını, devlete açsın istiyoruz. Bu model, hem dünyadaki gelişime uygun hem de hakimi davadan sakınmayı amaçlıyor" diye konuştu.

Zararın tahsili daha kolay

Tasarının Adalet Bakanlığındaki hazırlık çalışmalarına ve Adalet Komisyonundaki görüşmelerine katılan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Prof.Dr. Hakan Pekcanıtez de yaptıkları düzenlemeyle; hakimlerin, verdikleri kararlardan dolayı sorumlu olmasını amaçladıklarını bildirdi.

Hakimlerin bu sorumluluğunun, sadece suç kastı ve suç teşkil eden fiilleri varsa olacağını ifade eden Pekcanıtez, şöyle konuştu:

"Bizim tartıştığımız, bu sorumlulukta, 1. derecede hakim mi, yoksa devlet mi sorumlu olacak? Bizim tanzimattan gelen hükümlerimize göre, hep hakimler 1. derecede sorumluydu. Ancak, hak arayanların zararlarının karşılanabilmesi bakımından, devletin 1. derece sorumlu olması gerekiyor. Biz yaptığımız bu düzenlemeyle hakimlerin 1. derecede sorumlu olmasını kaldırıyoruz, 'devlet 1. derecede sorumlu olsun' diyoruz.

Peki bu neyi sağlayacak? Hakimin kararından dolayı zarar gören kişi, önce devlete dava açacak. Devlet, davacının açtığı davayı kazanırsa, hakimin bu davayla hiç ilgisi olmayacak. Dolayısıyla hakimlerin gereksiz yere mahkemeye çıkmaları ve kendilerini savunmaları gerekmeyecek. Dolayısıyla onlar bakımından da bir kolaylık bu. Zarar gören bakımından da zararını daha kolay tahsil etme imkanı getiriliyor. Bu nedenle, bu düzenlemeye niçin karşı çıkıldığını anlamıyorum."

Pekcanıtez, Yargıtayın, bu düzenlemeye, "hakimlerin yüksek tazminat ödemek zorunda kalabilecekleri" gerekçesiyle karşı çıktığı anımsatılarak, buna ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, devletin hakime karşı açtığı rücu davasını kazanması halinde, kişiye ödediği tazminatı hakimden zorla tahsil edebileceğini, ancak hakimin malı mülkü yoksa da hiç bir şey alamayacağını ve Hazinenin bu borcu üstlenmiş olacağını söyledi.