Gündem

Yandaş kanallara para akıtma operasyonu

AKP'ye yakın medyanın 'TV'lerin reyting ölçümleri yanlış. Ölçümü RTÜK yapsın' kampanyası başlattıklarını belirten yazar Mehmet Tezkan, bunun arka

22 Kasım 2008 02:00

AKP'ye yakın medyanın 'TV'lerin reyting ölçümleri yanlış. Ölçümü RTÜK yapsın' kampanyası başlattıklarını belirten yazar Mehmet Tezkan, bunun arkasında 'dinci kanalları palazlandırma, toplumu daha da muhafazakârlaştırma' planının olduğunu ileri sürdü. TV'lerde reyting ölçümlerini yapan AGB'den şikayeti RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın başlattığını belirten Tezkan, reklamverenlerin ise bu konuda hiçbir taleplerinin olmadığını ifade etti. Tezkan, Vatan gazetesindeki (22 Kasım 2008) yazısında, AKP'ye yakın medyanın başlattığı yeni kampanyanın iç yüzünü yazdı:

"Reklamverenler için hazırlanan TV izleme ölçümleri RTÜK’e aktarılmak isteniyor. Operasyonu hükümet yanlısı kanalları palazlandırmak için yapıldığı belirtiliyor.
AKP’ye yakın duran medya son haftalarda büyük bir kampanya başlattı.. Diyorlar ki, televizyonların reyting ölçümleri yanlış.. Denekler para ile satın alınıyor, reytingler kurgulanıyor..
Çare ne?
Ölçümü RTÜK yapsın!
Yani devlet bu işe el atsın..
İlk bakışta ne var bunda denilebilir.. Ama öyle masum bir talep değil bu..
Perde arkasında toplum mühendisliği projesi var.. Dinci kanalları palazlandırma, kaynak aktarma, toplumu daha da muhafazakîarlaştırma çabası var..
Niye mi? Önce AGB nedir bundan başlayalım..
AGB-Nielsen denen şirket 30 ülkede televizyon ölçümü yapıyor.. Türkiye’de de 15 yıldır ölçümleri bu şirket yapıyor..
Sistem şöyle işliyor.. 50 milyonluk kentsel nüfusu temsil eden 2 bin 500 hanede people-meter denilen cihazla ölçüm yapılıyor.. Kim, hangi programı izliyorsa kaydediliyor, bilgisayar ağıyla merkeze ulaşan veriler değerlendiriliyor..

Hangi televizyonun, hangi programların ne kadar izlendiği düzenli ve şeffaf olarak açıklanıyor. AGB bağımsız bir kuruluş.. TİAK (Televizyon İzleme ve Araştırma Komitesi) tarafından denetleniyor..
TİAK’ta kimler var? Reklamverenler, reklam ajansları, medya satın alma ajansları, televizyon kanallarının temsilcileri var..
Peki bu ölçümler kimin için yapılıyor?
Reklam verenler için.. Bu ölçümlerin televizyon izleyenlerle bir ilgisi yok.. Televizyon izleyenlere bir yararı veya zararı yok..
Amaç TV izleyicilerinin beğenisini yansıtmak...

Firmalar da hangi TV kanalına ne kadar reklam vereceklerini bu verilere göre kararlaştırıyor.. Yani önlerinde bir yol haritası oluyor..
Bu ölçümler çok çeşitli kategorilerde yapılıyor.. Çocuklar, gençler, 30 yaş üstü ev kadınları, 45 yaş üstü erkekler, çalışan kadınlar vs..
Örneğin piyasaya yeni bir ürün süren Arçelik, ürün hangi gruba hitap ediyorsa o grubun izlediği programı seçiyor.. Çamaşır makinesi reklamını çocuk programlarına vermiyor.. Veya 45 yaş üstü erkeklerin izlediği programa koydurtmuyor..
Ülker gibi, Coca Cola gibi, P&G gibi çok geniş kitlelere, her yaş grubuna hitap eden ürünlerde ise şu yöntem uygulanıyor: Mesela Ülker bir televizyon kanalıyla anlaşma yapıyor.. Diyelim 1 milyon YTL’lik bir paketi var.. TV kanalından şunu istiyor.. İki ay içinde, şu kadar milyon çocuk, şu kadar milyon genç, şu kadar milyon kadın, erkek, yaşlıya ulaş.. Ürünümü tanıt..

İşte AGB bunun için var.. Televizyon kanallarının, reklamveren şirketi hedef kitleye ulaştırıp ulaştıramadığını ölçüyor..
Yani TV kanalına karşı reklamvereni koruyor.. Ülker’i de, Koç’u da, Sabancı’yı da koruyor. Yapacakları reklamın doğru hedefe ulaşmasını sağlıyor..
Hal böyleyse RTÜK bu alana neden el atmak istiyor? RTÜK Başkanı Zahid Akman, AGB ölçümlerinden son derece rahatsız olduğunu söylüyor..
Niye ki? RTÜK Başkanı’na ne? RTÜK reklamverenlerin hakkını korumak için kanunla kurulan bir üst yapı kurumu değil ki..

Peki bu konuyu tartışmaya açan kim?
AKP’ye yakın medya..
Şikâyet eden kim?
RTÜK Başkanı..
Reklamverenlerin AGB ölçümlerinden rahatsızlığı yok. Bizi kandırıyorlar, paramız boşa gidiyor diyen bir büyük kuruluş yok.. Zaman zaman bir aksaklık çıktığında, reklamverenler uyarıyor, sistem yeniden rayına sokuluyor.

Dün Televizyon Yayıncıları Derneği, Remlamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği ortak açıklama yaptı.. Diyorlar ki, TV ölçümleri tamamen ticaridir. Devletin böyle bir işe soyunması politik gücün ticarete müdahale etmesi anlamına gelir..

Zaten RTÜK’ün de istediği bu..

Ticarete müdahil olmak.. Çünkü pasta büyük.. Televizyonlar Ocak-Eylül döneminde 1 milyar YTL’lik bir reklam geliri elde etti.. Aralık sonuna kadar bu rakamın 1.6 milyar YTL olması bekleniyor..
Peki bu dev pastadan kim, ne kadar pay alıyor?
Herkes reytingi kadar!
Gelin buna da göz atalım..
Ekim ayı verilerine bakalım..

TOTAL TÜMGÜN SIRALAMASI

KANAL D 14.60
SHOW 11.50
ATV 9.20
STAR 8.10
FOX 8.10
STV 5.40
KANAL 7 4.40
TRT 1 3.70
KANAL 1 3.00
FLASH 1.50
CINE 5 1.50

TOTAL PRIME-TIME SIRALAMASI

KANAL D 18.30
SHOW 14.60
ATV 10.30
STAR 7.60
FOX 7.10
STV 6.80
TRT 1 4.70
KANAL 7 3.80
KANAL 1 2.90
FLASH 1.50
CINE 5 0.90

İşte RTÜK hem bu yapının değişmesini hedefliyor, hem de izlenen programların içeriğiyle oynanmasını hedefliyor..
Yani RTÜK kendi eliyle veya lisans vereceği kuruluş aracılığıyla people-meter denen aletleri kendi dünya görüşlerine yakın ailelerin evine koyacak veya koyduracak.. Sonra diyecekler ki gördünüz mü en çok Kanal 7, Samanyolu TV izleniyormuş.. Bizi bugüne kadar aldatmışlar..

Peki bu ölçümleri kim denetleyecek? Yine RTÜK.. Kendi çalıp kendi oynamak istiyor..
Reyting kaygısı, tartışması falan bahane RTÜK toplumu dizayn etmeye soyunuyor.. TV’lerin muhafazakârlığı göklere çıkaran dizilerle doldurulmasını düşlüyorlar..
Düşlemiyorlar, bunun hazırlığını yapıyorlar..
En büyük destekçileri de TRT.. Niye mi?

TRT yıllardan beri izlenmiyor da ondan.. Başında yayıncılıkla ilgisi olmayan bir genel müdür var.. Reyting yanlış diye bas bas bağırıyor..
Akman’ın hedefi, 1.6 milyar YTL’lik pastadan kendi dünya görüşüne yakın kanallara daha fazla pay aktarmanın yanısıra programları belirleyici bir pozisyon elde etmek..
Reyting ölçümünden TV kanalları da yararlanıyor.. Hangi program izleniyor, hangi dizi bağenilmiyor sorusuna verilecek yanıt AGB’nin ölçümünden geçiyor.. TV’ler bir dizinin tutup tutmadığını bu verilere bakarak anlıyor.. Reytingi düşük olan yayından kaldırılıyor..
İşte Zahid Akman aslında buna müdahale etmek istiyor.. Yıllardır tek derdi bu..

AGB kötü, RTÜK bu işe el atsın kampanyasını Zaman Gazetesi başlattı.. Star sürdürdü.. Sabah ve atv Grubu da balıklama daldı.. Onların şikâyeti ne anlamadım.. Daha geçen gün ”Adanalı“ adlı dizileri birinci oldu diye övünüyorlardı.. AGB ölçümleri yanlışsa ”Avrupa Yakası“, ” Elveda Rumeli“ nasıl birinci çıkıyor? Bu dizilerden çok ciddi reklam geliri elde ediyorlar..
Peki o zaman atv neden Samanyolu’nun, Kanal 7’nin peşine takılıyor...
Çünkü karar ticari değil politik..
Toplumu dizayn etme, yönlendirme, yönetme harekâtı..
Bunu da RTÜK marifetiyle yapmak istiyorlar.. atv Haber Genel Yayın Yönetmeni Fuat Uğur da AGB’den şikâyetçiymiş..

Niye şikâyet ediyor diye baktım.. Perşembe günü 2.5 reyting ile 27. sırada.. Samanyolu haber ile Kanal 7 haberin bile altında..
Her gün hükümet şakşakçılığı izlenmiyor!
Avrupa Yakası birinci olurken, atv Haber 27’inci oluyorsa demek ki performansa göre bir değerlendirme var. Yani yönlendirme, kayırma, kollama yok.

Sonuç oyun büyük.. Bütün kanallar Kanal 7 gibi olsun, yayınlar daha muhafazakar çizgiye otursun isteniyor.. RTÜK Başkanı da bu işe memur edilmiş.. AGB, reyting, halk tartışıyor falan derken bu işi tekellerine alacaklar..

Sonrasını bilemem!

Ama şunu biliyorum.. Devlet o ülkedeki bütün televizyonları devlet kanalı haline getirmeye kalkarsa, tek tip yayıncılık anlayışını oturtmaya çalışırsa, TV kanallarını da hizaya sokmaya kalkarsa..
O ülkede demokrasi kalmaz.. Rejimin adı başka olur! Zahid Akman’ın yapmak istediği de budur!
Bir ay sonra bütün kanallara hizaya girin diyecek! Tabii reklamverenler direnmezse! Tutundukları dalı kesmezlerse!

Bir de tabii Akman koltuğunda kalabilirse!