Yalova’da 1 Haziran’da tekrarlanan Belediye Başkanlığı seçimini AKP adayı Yakup Koçal’ı geçen CHP’li Vefa Salman kazandı. AKP’li eski başkan Koçak’ın 3 Ocak-3 Nisan tarihleri arasında belediyeye 972 bin TL’lik 74 bin 700 porsiyon pilav üstü kavurma, kahvaltı ve kokteyl faturası kesmesiyle gündeme gelen Yalova’da yeni başkan geçen hafta mazbatasını alarak göreve başladı.
“Kavurmadan daha büyük usulsüzlükler var, ortaya çıktıkça paylaşacağım” ifadelerini kullanan Salman “Belediyenin mallarının gerçek değerine satılmadığını” iddia etti. Salman, “50 milyona satılan bir arazinin imarı değişti, 300 milyona çıktı değeri, orada kamu kaynağı heba edildi” dedi.
Ömür Şahin Keyif’e konuşan Vefa Salman’ın Birgün gazetesinde yer alan söyleşisi şöyle:
Uzun ve zorlu bir seçim dönemi geçirdiniz. Yıprattı mı bu süreç sizi?
Çok uzun bir süreç... Ben yola biraz erken çıktım, yaklaşık 15 ay oldu harekete geçmemden bu yana. Siyaset zaten kolay iş değil, bu da onun içindeki en zor maçtı; finaldi. Yıpranma yaratıyor mu, yaratıyor. Bunun telafisi var mı, elbette var. Kazandıktan sonra hepsi geride kalıyor. Zafer en güzel dinlenme aracı…
Hiç umutsuzluğa düşmediniz mi?
Kazanmakla ilgili bir endişem olmadı hiç. Kuşku duymadım. İnancım tamdı. Bunun çalışmaktan geçtiğini biliyordum. Seçimin tekrarında da hiç kuşku duymadım, heyecan yoktu, emindim... Ama çalışmamı bırakmadım günde 15-18 saat çalıştım…
Rahat bir nefes alabiliyor musunuz gerçekten, yoksa üzerinizdeki baskıların devam edebileceğini düşünüyor musunuz?
Ben partizanca bir tutum izlemeyeceğim, düşmanca bir tavır sergilemeyeceğim, bütün Yalova’nın yüzde 100’ün başkanı olacağım. Yalova’ya verilmiş sözler var, söz veren taraflardan talepte bulunacağım. İktidarın gücünün arkanızda olması gerektiği doğru bir mantık değil. Türkiye’de çok örnekleri var bunun; Eskişehir var, 15 senedir iktidar görmemiş. Çanakkale ve Aydın var 30 seneden beri Anavatan Partili Belediye başkanları yönetiyor. Yalova’da iki ilçemiz var, çok somut örnek; birisi Çınarcık, iki dönemdir AKP’li arkadaşımız başkandı, yerini bütçenin iki buçuk katı borçla bıraktı, hizmet görmedi orası. Çiftlikköy’ün ise eski başkanı 15 sene Anavatan’dan başkanlık yaptı, Anavatan’ın tabelası bile yoktu, buna rağmen seçildi ve mükemmel bir ilçe ve 5 milyon para bıraktı. Bu iş doğru, dürüst, ilkeli idare işi; kaynakları doğru kullanma, kamu kaynağını savurmama işi… Bunları yaptıktan sonra çok da devlet desteğine ihtiyaç yok.
Size ne kadar borç kaldı?
Çok. Bütçenin üzerinde. 115 milyon.
Zorlayacak mı bu borç?
Borç yiğidin kamçısıdır, ödenir. Elbette zorlayacak ama belediyenin bütçesini kendi aile bütçeniz gibi kullanırsanız, gideri kısıp geliri artırma yolları ararsanız, ödenmeyecek diye bir şey yok.
Sürecin uzaması dolayısıyla verilen iki aylık aranın zararı oldu mu?
Mutlaka. İki aylık zaman kaybı kötü oldu Yalova Belediyesi ve halkı için. Altı aylık süreçte yaşanacak iyileştirme, tedavi, düzeltme, düzenleme biraz uzayacak. Ama Yalova’ya, Belediye’ye, ekibime ve kendime güveniyorum...
20 gün kadar Başkanlık koltuğunda oturduğunuzda, çeşitli usulsüzlükler saptadığınızı söylemiştiniz…
Çok dilde dolaşan bir olaydı, görev yaptığım süreçte detayını öğrendim.
Neler tespit ettiniz?
Suiistimaller vardı, diyeyim. Belediyenin malları değerine satılmamıştı. 50 milyona satılan bir arazinin imarı değişti, 300 milyona çıktı değeri, orada kamu kaynağı heba edildi. Şu anda da yeni oturduk daha koltuğa, başka ne var ne yok inceleyeceğiz.
Savcıları göreve çağırmıştınız. Herhangi bir işlem yapıldı mı?
Hayır, ben belediyenin imkânlarının kullanıldığından bahsetmiştim, ama hiçbir adım atılmadı.
Kavurma faturaları ödendi mi?
Son duruma bakmadım ama 3,5 milyondu toplam yemek bedeli, 3 milyonun üzerinde bir para ödendiğini biliyorum. Tam küsurata bakmadım, başımı kaldıramıyorum, insanlar sabah 8’de benden önce geliyor Belediye’ye, gece çıkana kadar orada oturuyorlar, yardımcılarımla bile oturup akşamları konuşmaya zor zaman bulur hale geldim, herhalde bu hafta detayına bakacağım tekrar. Ama ondan daha büyük suiistimaller vardı.
Sizden önce ödendi mi kavurma faturası?
Benden öncekiler ödedi; ama Belediye’nin parasından ödüyorlar. Aslında onu da tekrar hatırlamak istemiyorum, geride kaldı, bundan sonra ileriye bakmamız lazım… Bunlar kamuoyu gündeminde çok kaldı. Temcit pilavı gibi sunmanın bir anlamı yok. Elbette kamuoyundan gizlemek gibi bir derdim asla olamaz. Değişik bir şey olursa yine paylaşırım…
Seçimden hemen önce Meclis olağanüstü toplandı… Hem de 2 milyon lira borçlanma talebiyle…
O para bir şekilde alınıp birilerine ödenecekti. Kime ödeneceği önemli… Bunun doğru ve ahlaki olmadığını anlattım. Bunu yapamazsınız dedim. İptal etmek zorunda kaldılar bu konuda bastırınca… Pazar günü, Haziran’ın 1’inde seçim var, tek gündemle meclis yapıyorsun, gündemin maddesi... Aslında onun ne olduğu da önemli değil. Pazar günü seçim olan bir yerde, Cuma günü olağanüstü meclis hiçbir şekilde toplanmamalı, ahlaki değil. Kaldı ki bu 2 milyonluk borçlanma olacak iş değil. Bir de sanki borcu ben yapmışım da ödedim diye laf söylüyorlar, bu yaklaşım komik. Bırakın, yeni gelen kimse o borçlanacak, ona yol verin, olanak sağlayın, kararı gelen versin...
İlk Seçim’de usulsüzlükler tespit edildi. İkincisinde nasıl önlemler aldınız?
Her okulda iki milletvekili, her sandık başında birer avukat vardı en az, sandık başlarında en az iki müşahit vardı. Gerçi bir önceki seçimde de çok kötü değildi bizim sandığa sahip çıkışımız. Zaten kazandıysak onun sayesinde kazandık. Şimdi bu seçime bütün Türkiye kilitlendi. Türkiye’nin her yerinden insanlar buraya geldiler. Dışarıdan insanların gelmesi de burada bazı kıvılcımları alevlendirdi. Yalova huzurlu, pek olay çıkmayan bir kent, seçimde de tatsızlık yaşanması mümkün değildi; ama bu kutuplaşma biraz etkiledi. Partilerin fanatikleri geldi, birkaç nahoş hadise yaşandı, hiç yaşanmasa daha iyiydi...
Yalova’da neden bu kadar diretti AKP?
Muharrem İnce’nin Grup Başkan Vekili olmasının kesinlikle etkisi var diye düşünüyorum. Artı Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir test sürüşüydü bu, bir antrenmandı. Onun için önemsiyordu. Yalova kritik bir yerdi. Etrafında İstanbul’u, Bursa’yı, Kocaeli’yi almış bir AKP var, arada Yalova’yı aldığınız zaman, sonucu daha farklı yansıyacaktı kamuoyuna. Bütün Türkiye dikkatini Yalova’da toplamıştı, ben bunu değişik şehirlere gittiğim zaman bile görmeye başladım. Geçen hafta İstanbul, Beşiktaş’taydım mesela, yolda yürürken tanınmak enteresan geldi. Çok yakından takip etmiş insanlar, umut oldu Yalova Türkiye’ye…
AKP’liler kabullenmiş gözüküyorlar mı durumu?
Tabii, tabii… O iş bitti artık. Bükemediğin bileği öpeceksin, derler... Bu seçim zaten beni aşmıştı Türkiye’nin seçimi haline gelmişti. Bir nevi Cumhurbaşkanlığı seçiminin antrenmanı gibi oldu. Seçim sürecinde benim karşımdaki adayın kim olduğunu ben bile karıştırdım, özellikle kenar mahallelere gittiğimde, benim resmimin dışında karşımdaki adayın değil Başbakan’ın resimleri asılıydı. Meydanlarda da aynı şekilde. Diğer adayın resminin olduğu afiş ve broşürlerde bile, Başbakan’ın resmi vardı. Diğer adayın resmi onun arkasındaydı. İstanbul, Kocaeli, Bursa Başkanlıklarının ‘Tam destek’ diye bayrak ve flamaları asılıydı. Ama milletin gücü devletin gücünü yenmiştir. Asıl olan millettir. Bu devleti de yöneten milletin içinden çıkar. Bu da bunun göstergesi oldu.
Size sadece CHP’liler değil, diğer partilerden seçmen de oy verdi… Yalova bu açıdan da bir çatı deneyimi mi yaşattı?
Doğru doğru... Bazı faktörler üst üste geldi, her partiden her kesimden insan oy verdi. Bazı insanlar, partiyi de bir tarafa koydu, hiç CHP’ye oy vermemiş ciddi rakamda insan oy verdi. Bu bana göre güzel bir göstergedir, bazılarına açık ve net mesajdır, her iki taraf için de söylüyorum. Çalışınca, isteyince, sandıkta birleşilebileceğini bir kez daha göstermiştir Yalova seçimi. Ülke siyaseti adına dersler çıkarılmasını ümit ediyorum. Eğer bir yerde bir yanlış varsa insanlar buna en güzel cevabı sandıkta vermiştir. Adaylar (Cumhurbaşkanlığı seçimi) kimler olacak bakıp göreceğiz, aday kimliği de ön plana çıkacaktır diye düşünüyorum…
Sizin adayınız var mı?
Ben belediye başkanıyım. O konu beni aşıyor. Ulusal siyaset ilgi alanımın dışında kalıyor.
İlerde ilgilendirebilir mi? Türkiye’nin her yerinde takip edildiniz, tanındınız…
Önce Yalova’yı güzelleştirelim, yaşanabilir, modern bir Avrupa ve dünya kenti yapalım, o andan sonra kamuoyunun takdiridir. Beni beğenirlerse devam ederiz, nasıl bir yönlendirmede bulunurlarsa ona saygı duyarız, peşinden gideriz… Şimdiden kestirip atmak doğru değil... Biz önce basamak, basamak gidelim, evimizin önünü süpürelim önce, sonra diğerlerine bakalım...
Epeydir evinizin önünü süpürüyorsunuz… Ne kadar çok çalıştığınızı anlattınız, peki evinizin içi ne durumda, bu tempo evinizin içini nasıl etkiledi?
Bir yola giriyorsunuz, engebelerini ve güzelliklerini biliyorsunuz. Hayatınız mutlaka değişecek, artık kendiniz aileniz değil önce toplum geliyor. Siyasette çok yeni değilim, daha önce Belediye Meclis Üyeliği yapmıştım. Belediye’yi biliyorum, Yalova’yı avucumun içi gibi tanıyan bir insanım; dertleri, sıkıntıları neler, ne yapılabilir… Daha önce bu konuda da çalışmalarım oldu; hatta gazetecilik de yaptım. Buradaki ikinci günlük gazeteyi çıkarttık, onun başyazısını yazdım altı sene kadar… Bütün bu süreçte annem, babam, eşim bana hep destekçiydi…