Washington Post: Basın özgürlüğü taraftarı olmayan Türkiye, sonunda Cemal Kaşıkçı'yı sattı

RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Washington Post için kaleme aldığı yazıda, "Yıllarca dünyaya Batı'nın iki yüzlülüğüyle ilgili nutuk atan Türkiye sonunda Batı saflarına katılmaya karar vermiş gibi gözüküyor" ifadelerini kullandı.

Makalede, Kaşıkçı cinayeti dosyasının suikast emrinin verildiği Suudi Arabistan'a nakledildiği belirtiliyor. Bu "u dönüşünün" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cemal Kaşıkçı'yla ilgili "dostum" demesi sebebiyle şaşırtıcı olduğunun da altı çiziliyor.

Önderoğlu'na göre cinayetten sonraki günlerde ve aylarda Türk hükümeti, kayıtları, güvenlik kameralarını ve diğer materyalleri yayınlayarak Suudi Arabistan ve MBS olarak bilinen Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın cinayete karıştığının duyulmasında kilit bir rol oynadı.

Önderoğlu yazısında, "Davayı, özgür basın veya bağımsız yargı iddialarından bile yoksun olan baskıcı bir rejim olan Suudi Arabistan'a devretmek, Kaşıkçı'nın katilleri için kalan adalet şansına ciddi bir darbe indirecektir. Aynı zamanda Türkiye'nin basın özgürlüğüne saygı duyması konusunda da tüyler ürpertici bir sinyal gönderecektir." değerlendirmesinde bulunuyor.

Önderoğlu makaleye şöyle devam ediyor:

"Suudi Arabistan'daki mahkemelerle ilgili birçok soru işareti olduğu bir sır değil"

"Daha 2019 yılında, Kaşıkçı cinayetinin yıl dönümünde The Post gazetesinde yazan Erdoğan şunları söyledi:

'Suudi Arabistan'daki mahkemelerle ilgili birçok soru işareti olduğu bir sır değil. Yargılamanın neredeyse tamamen şeffaf olmaması, halkın duruşmalara erişiminin olmaması ve Kaşıkçı'nın katillerinden bazılarının fiili özgürlüğe sahip olduğu iddiası, uluslararası toplumun beklentilerini karşılamamakta ve Suudi Arabistan'ın imajını zedelemektedir.'

"Güçlü bir Türkiye-Suudi Arabistan ortaklığı sadece ülkelerimiz için değil, tüm bölge için faydalı olacaktır"