Wall Street Journal gazetesi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a en yakın isimlerden olan ve Prens'in basın danışmanlığını yapan Suud el-Kahtani'nin gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi için İstanbul'a gönderilen suikast timinin yöneticisi olduğunu ileri sürdü.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal, Suudi kraliyet ailesinden bazı kişiler, hükümet danışmanları, Batılı yetkililer, aktivistler gibi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın basın danışmanı 40 yaşındaki Suud el-Kahtani'nin Kaşıkçı cinayeti için İstanbul'a gönderilen suikast timini yöneten kişi olduğunu iddia etti.
Haberde, "Kahtani'nin bu cinayetteki muhtemel rolü, Suudi Arabistan'ın Veliaht Prens'i bu işin dışında tutma çabalarını da zora sokuyor" ifadesi kullanıldı.
Habere göre, Prens Muhammed bir taraftan ülkesinde sosyal reformlar yaparken, Prens'in en yakınındaki isimlerden Kahtani de muhalif seslere karşı sıfır tolerans politikası yürüttü ve basın danışmanının radarına giren ilk kişilerden biri Kaşıkçı oldu.
Kaşıkçı'yı bazı vaatlerle Suudi Arabistan'a döndürmeye çalışmış
Kahtani, önce Kaşıkçı'nın bazı vaatlerle kandırılarak Suudi Arabistan'a dönmesini sağlamak istedi ve Suudi gazeteciye "Veliaht Prens editörlüğünüze değer veriyor. Sizi tekrar Suudi Arabistan'da görmek istiyor." mesajını gönderdi. Cemal Kaşıkçı'nın ülkesine dönmemesi üzerine Suudi yönetimi gazetecinin oğlu Salih'e ülkeden çıkış yasağı koydu ve İstanbul'daki başkonsolosluktaki cinayet planlanmaya başlandı.
Kaynaklara göre, Kaşıkçı'ya İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda 2 Ekim tarihi için randevu veren konsolosluk görevlisi de Kahtani ile sürekli iletişim halindeydi. Prens Muhammed bin Selman'ın en güvendiği bir diğer isim olan Suudi Arabistan İstihbarat Şefi Yardımcısı General Ahmed el-Assiri de Kahtani'den aldığı emir doğrultusunda suikast timini topladı.
Kral Selman hem Kahtani'yi hem de Assiri'yi görevden almış
Suikast timinin İstanbul'a giderken kullandığı ve Prens Muhammed bin Selman'ın ofisi tarafından kontrol edilen havayolu şirketine ait uçakların kullanım iznini onaylama görevinin de Kahtani'de olduğunu vurgulayan kaynaklar, Kral Selman bin Abdulaziz'in Kaşıkçı cinayetine ilişkin Türk yetkililerin topladığı deliller hakkında bilgilendirildikten sonra hem Assiri'yi hem de Kahtani'yi görevden aldığını belirtti.
Şu anda her iki yetkilinin de soruşturma altında olduğunu aktaran kaynaklar, ne Kahtani ne de Assiri'nin tutuklandığını ifade etti.
Kahtani'nin yerli basın üzerindeki kontrolü artırdığı, ayrıca sosyal medyada yazılanların kontrol edilmesi için 3 bin kişiden oluşan bir heyet kurduğunu dile getiren kaynaklar, Kahtani'nin kadın hakları savunucularını susturmak için de kampanya yürüttüğü bilgisini paylaştı.
Ayrıca kaynaklar, Katar krizi, kadın hakları aktivistlerinin susturulması gibi Muhammed bin Selman'ın en tartışmalı kararlarına Kahtani'nin öncülük ettiğini kaydetti.
Kaşıkçı cinayeti
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamamıştı. Suudi Arabistan yönetimi 18 gün sonra gazeteci Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kalmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada ise "Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, boğularak yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir." ifadeleri kullanılmıştı.