5-13 Eylül tarihleri arasında Foligno'da (İtalya) yapılan Avrupa Genç Kızlar Voleybol Şampiyonası'nda ulusal takımımız 3.’lük kürsüsüne çıktı. Böylece gençlerimiz bu kategoride elde edilen en iyi dereceyi yakalamayı da başarmış oldu. İşin bir başka güzel tarafı pasörümüz Naz Aydemir 'en değerli oyuncu’ liberomuz Serpil Ersan'nın 'servise karşı en iyi manşet alan oyuncu' seçilmeleriydi. 12 ekibin 9 gün boyunca kozlarını paylaştığı zorlu yansın finalinde ise Rusya'yı 3-0 yenen İtalya, üst üste 3. kez mutlu sona ulaşmanın sevincini yaşadı. 2007'de yıldızlarda dünya 2.'ligine uzanan ekibin 9 oyuncusunun yer aldığı takımımız grup maçlarına çok iyi başladı. Önce Çek Cumhuriyeti’ni 3-0 (25-21, 25-21, 25-23), sonra Türkiye'de uzun yıllar antrenörlük yapmış Vladımır Buzayevir (Son olarak V.Güneş Sigorta'yı çalıştırmıştı) başında bulunduğu Ukrayna'yı aynı sonuçla 3-0 (25-19,25-22,25-23) yendik.
Ardından grubun dişli takımlarından Almanya'dan nefesleri kesen 5 setlik zorlu bir mücadeleden sonra 3-2'lik (19-25, 25-17, 25-22, 27-29,15-11) sonuçla sıyrıldık. Bir günlük dinlenmeden sonra Hollanda engelini de 3-0'la (28-26, 31 -29, 25-15) geçtik. Bu sonuçla daha bir maçımız olmasına karşın yarı final oynama hakkını da elde ettik.
Grup birinciliği için İtalya'yla oynadığımız karşılaşmayı 1 -3 (25-19.22-25,22-25,20-25) yitirdik ve yarı finalde kura sonucu Rusya'yla eşleştik Bilindiği gibi eşleşmeler grubu ikinci bitiren ekipler arasında yapılıyor. Kuraya göre bazen yarı finali aynı grupta yer alan takımlar oynayabiliyor. İşte bu kura çekiminde ilginç bir olay yaşandı. İtalya - Türkiye maçı sonrası CEV delegesi bizim ve Sırbistan'ın ismi yazılı 2 topu kavanoza atıp karıştırıyor ve "Şimdi 1. grubu ilk sırada tamamlayanın rakibini çekiyorum" diyor. Toptan Türkiye'nin ismi çıkınca, "Bu 2. grubun birincisi Rusya'nın rakibini belirleyen kuraydı. Böylece Rusya - Türkiye, İtalya - Sırbistan eşleşmiş oldu" diyor.
Rusların temsilcisi bir şey anlamadığı için sessiz kalıyor. Menlerimiz de kura öncesi ev sahibi yerine Rusya'yla eşleşmenin daha doğru olacağını düşündüğü için itiraz etmiyor. Çünkü İtalya'yla grup birinciliği için oynadığımız maçta hakemler özellikle de çizgiler canımıza okudu. Hatta bizim maç sonrası CEV delegesi, yarı final ve final maçlarında 4 çizgiden 2'sini İtalyan, diğer ikisini de şampiyonada görev yapan ülkelerin uluslararası hakemlerinden oluşturdu. Kurada Rusya'yı istemiştik ama evdeki hesap 5. sette çarşıya uymadı ve kızlarımız yarı final mücadelesini 2-3 (21-25, 25-21, 20-25, 25-23, 11-15) kaybetti. Son gün Sırbistan'la oynadığımız maçta ilk set dışında çok iyi performans gösteren gençlerimiz rakibini 3-fle (16-25, 25-19, 25-18, 25-21) aşarak Avrupa 3.'lüğünü yakaladı.
Genel olarak elde edilen bu güzel derece bizi fazlasıyla mutlu etti. Ancak geriye dönüp baktığımızda gençlerimiz buraya gelmeden önce oynadığı hazırlık maçlarındaki (İtalyanlarla 7 maç, 6 galibiyet) ve özel turnuvalardaki (Şampiyona öncesi yani yaklaşık 20 gün önce Polonya'nın ev sahipliği yaptığı organizasyonda Rusya, Sırbistan, Belçika, Ukrayna arasından sıyrılıp birinci olmuştuk. Bu arada Rusya'yı da 3-0 yenmiştik) performansı buraya tam anlamıyla yansımadı. Böyle olunca da bir çok sette (kazandıklarımız da dahil) hızlı inişler -çıkışlar yaşamak zorunda kaldık.
Tabii ki bu olumsuzluklara dünya ikincisi olarak gelmenin yüklediği aşırı stresten, salonun sıcaklığından, Büşra'nın eksikliğinden söz ederek mazeretler üretebiliriz. Ama elde edilen başarılı sonucun arkasına sığınmadan, manşetlerimizin sık sık bozulmasının, hücumlarda, bloklarda, servislerde istikrarlı olamamanın nedenlerini aramak ve çözmek (Bu gençlerin birçoğu 4-5 yıl sonra A takımın değişmez elemanları olacağını gösterdi), gelecekte bizi daha güvenli hale getirecektir.
Ancak onların genel eksikliği olan kişisel becerilerini ve tekniklerini artırmak, kritik anlarda gidişatı değiştirecek bir oyuncu yetiştirmek, altyapı liglerinin kalitesini yükseltip sert maç sayısını fazlalaştırmak, belki de bazı ülkelerin yaptığı gibi takımlarında yer bulamayan bu gençleri bir kulüp çatısı altında toplayarak 2. Lig'de oynatmak da doğru hamleler olarak değerlendirilebilir.
Zaman zaman yaşanan olumsuzluklara karşın elde edilen bu tarihi basan için hepimizin tüm emeği geçenlere teşekkür etmesi gerekiyor. Çünkü aynı oyuncuların geçen yıl yıldızlarda dünya ikincisi, bu senede gençlerde Avrupa üçüncüsü olması, voleybolumuzun ekol ülkeler arasında yer almaya doğru hızla koştuğunun önemli bir adımıdır. Bu arada uluslararası hakemimiz Bayram Dikmentepe nin birçok maçı başarıyla yönettiğini de (3 kez baş, 2 kez de yardımcı hakemlik yaptı) ilave edeyim.
Naz'a büyük onur
EN DEĞERLİ OYUNCU: Naz Aydemir (Türkiye)
EN İYİ MANŞET: Serpil Ersarı (Türkiye)'
EN SKORER OYUNCU: Kisefeva (Rusya)
EN İYİ SMAÇÖR: Partenio (italya)
EN İYİ BLOKÖR: Zambellı (İtalya)
EN İYİ PASÖR: Efimova (Rusya)
EN İYİ LİBERO: Signessı (İtalya)
Takım sıralaması
1. İtalya |
6. Polonya |
2. Rusya |
7. Belçika |
3. Türkiye |
8. Ukrayna |
4. Sırbistan |
?. Hollanda |
5. Almanya |
10.Çek Cum |