T24 - Alman Anayasa Mahkemesi, vatandaşların telefon ve internet haberleşme verilerinin 6 ay süreyle servis sağlayıcılar tarafından depolanmasını öngören yasanın 'haberleşmenin gizliliği' ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.
Almanya’da vatandaşların telefon ve internet haberleşmesinin izlenmesine olanak sağlayan yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’ya aykırı bulundu. Yüksek Mahkeme, telefon ve internet kayıtlarının, servis sağlayıcılar tarafından “6 ay süreyle saklanmasını” öngören yasanın, “haberleşmenin gizliliği” ilkesine aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme, bugüne kadar depolanmış olan tüm kayıtların da derhal silinmesini talep etti.
Almanya’da 2008 yılında yürürlüğe giren tartışmalı yasa uyarınca, tüm telefon görüşmeleri ve internet kayıtları 6 ay süreyle saklanıyor, şüpheli durumlarda güvenlik birimleri, mahkemenin onayıyla bu verileri inceleyebiliyordu. Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Anayasa Mahkemesi: Yasa haberleşmenin gizliliği ilkesine aykırı Yasaya karşı yoğun tepkiler sonucunda, 34 bin kişilik rekor sayıda imzayla Federal Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapıldı.
'Haberleşme gizliliğinin ihlali'
Yüksek Mahkeme, aylar süren değerlendirmelerin ardından açıkladığı kararla, söz konusu yasanın Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier, düzenlemenin “haberleşmenin gizliliğinin korunması” temel ilkesini ihlal ettiğini vurguladı.
“Haberleşme verilerinin, herhangi bir lüzum olmadan kayıt altına alınması; yurttaşlarda, izlendikleri yönünde müphem ve tehditkâr bir hisse yol açabilecektir. Bu da birçok alanda temel hakların özgürce algılanmasını zedelemektedir.”
Yasa, AB direktifi doğrultusunda çıkarılmıştı
Almanya’da 2008 yılında iş başında olan Hristiyan Birlik-Sosyal Demokratlar koalisyon hükümeti, tartışmalı yasayı, Avrupa Birliği tarafından terörle mücadele kapsamında hazırlanan direktif doğrultusunda çıkarmıştı. Anayasa Mahkemesi, kararında; bu direktife karşı çıkmazken, haberleşme verilerinin kayıt altına alınabileceğini, ancak bu uygulamaya “bireylerin özel hayatlarını”
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Yasa yoğun protestolara neden olmuştu koruyacak sınırlamalar getirilmesi gerektiğini vurguladı. Mahkeme Başkanı Hans-Jürgen Papier bu konuda şunları söyledi:
"Verilerin kullanılabilmesi, ancak yasaların ihlalini engellemeye yönelik hayati önem taşıyan durumlarda sözkonusu olabilir. Yani, ciddi tehdit oluşturan ve ağır ceza gerektiren kovuşturmalarda.”
Yüksek mahkeme ayrıca, mevcut uygulamada verilerin depolanmasında güvenlik sorunları bulunduğuna ve sistemin suistimallere açık olduğuna işaret etti.
Almanya’da faaliyet gösteren tüm telekomünikasyon şirketleri iki yıldır, hangi numaradan kimin arandığı, kimin kime mesaj gönderdiği ve hangi internet adreslerinin ziyaret edildiği bilgilerini depoluyordu. Buna karşılık konuşmaların içeriği ya da internette ziyaret edilen sayfaların kendisi kaydedilmiyordu. Güvenlik birimleri şüpheli durumlarda, mahkemeden izin alarak bu verileri inceleyebiliyordu.
Koalisyon ortaklarından farklı görüşler
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, koalisyon hükümeti içerisinde farklı tepkilere neden oldu. Hrıstiyan Birlik Partileri, karar sonrasında terörizmle mücadele ve güvenlik alanında büyük risklerin ortaya çıkacağı endişesini taşıyor. Federal Meclis'in Hrıstiyan Demokrat Partili İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Adalet Bakanı Schnarrenberger karardan memnun Bosbach, olası terör saldırılarının önlenebilmesi için güvenlik birimlerinin telefon ve internet verilerine mutlaka ulaşabilmesi gerektiğini söyledi.
Tartışmalı yasa 2008 yılında çıktığında muhalefette bulunan, bugün ise iktidar ortağı olan liberal Hür Demokratlar ise, Anayasa Mahkemesi’nin kararına sevindi. Yasanın “tüm yurttaşları potansiyel suçlu olarak gördüğü” eleştirisini yapan liberaller, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraza da destek vermişti.
Adalet Bakanı: AB direktifi yenilenmeli
Yasanın iptalı için Anayasa Mahkemesi'ne başvuranlar arasında bulunan Hür Demokrat Partili Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, Anayasa Mahkemesi’nin kararından memnun olduğunu belirtirken, Mahkeme’nin uyarıları ışığında yeni bir Avrupa Birliği direktifi için çalışacaklarını söyledi.
Alman telekomünikasyon şirketleri ise 2008 yılında getirilen zorunlu uygulama nedeniyle milyonlarca euroluk yatırım yaptıklarını belirterek, uğradıkları zararın telafi edilmesini talep ediyor.