Gazeteci - yazar Ertuğrul Özkök, ülkeyi yönetenlerin, 2001'de olduğu gibi, yeni ekonomik krizin de farkında olmadıklarını ileri sürdü. Kriz nedeniyle Meclis'te, kamuda, Ankara'nın büyük çoğunluğunda işini kaybeden olmadığı için ülkeyi yönetenlerin krizinde farkında olmadıklarını belirten Özkök, bu nedenle Başbakan'ın 'Kriz bizi teğet geçiyor' diyebildiğini ifade etti. Özkök, krizin farkında olunabilmesi için böyle durumlarda milletvekillerinin ya ücretsiz izne ayrılması gerektiğini, ya da maaşlarında indirime gidilmesini önerdi.
Özkök, Hürriyet gazetesinde yayımlanan bugünkü yazısında, ekonomik krizin farkında olmayan yöneticileri eleştirdi. Özkök, şunları yazdı:
"2001'de ülkenin başbakanı krizin farkında değildi.
Başbakan yardımcılarından biri, "Ne krizi, Ankara’da kriz falan yok" diyordu.
Bu lafa çok sinirlenmiştim.
Çünkü o sözlerin telaffuz edildiği gün, Hürriyet’in hemen yakınındaki İSTOÇ sanayi merkezinde binlerce insan işini kaybetmişti.
İzmir’den bir günde 25 bin kişinin işsiz kaldığı haberleri geliyordu.
Türkiye’de binlerce ailenin ocağı sönerken, bir devlet yetkilisi nasıl olur da böyle konuşabilir diyordum.
Daha sonraları biraz düşününce bu sözlerin nedenini anlamıştım.
O hükümet yetkilisi haklıydı.
Ankara’da kriz yoktu.
Milletvekilleri maaşlarını almaya devam ediyordu.
İşini kaybeden milletvekili yoktu.
Memurlar da maaşlarını almaya devam ediyordu ve devlet dairelerinde de tensikat yoktu.
Onlar maaşlarını almaya, işlerine gitmeye devam edince, alışveriş ettikleri manavlar da, kasaplar da, bindikleri taksiler ve gittikleri restoranlar da krizi hissetmediler.
Böyle olunca, kriz "Ankara’yı teğet geçti".
Ama Ankara’yı teğet geçen kriz, ülkenin geri kalan kısmının ciğerine saplandı.
Hürriyet’ten 200’e yakın kişiyi çıkarmak zorunda kaldık.
* * *
Şimdi, Başbakan Erdoğan, "Kriz bizi teğet geçiyor" dediği zaman onu çok iyi anlıyorum.
Çünkü o da Ankara’da yaşıyor ve kriz hakikaten yine "Ankara’yı teğet geçiyor".
Yine işini kaybeden milletvekili yok.
Yine maaşı ödenmeyen, hatta maaşını geç alan milletvekili, bürokrat yok.
Yine Ankara’nın çok büyük bölümünde tensikat yok.
Devlet dairelerinde, TBMM’de çalışanlar, milletvekilleri zorunlu izne, tatile çıkarılmıyor.
Böyle olunca da kriz elbette Ankara’yı teğet geçiyor.
Ankara’da da dünyayı teğet geçen kuyrukluyıldız altında izdivaç devam ediyor.
İşte bu nedenle, 2001'deki teklifimi tekrarlıyorum.
"Eğer ülke krize girmişse, milletvekillerine de ya ücretsiz izin verilmeli, ya da maaşları indirilmelidir."
Eğer onlar bu ülkeyi temsil ediyorlarsa, bütün ülkede işsizlik ne oranda arttıysa, Meclis’te de en azından o oranda maaş indirimine gidilsin."