Gündem

Vedat Aydın cinayetine zaman aşımı önceliği

HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti, 2 yıl sonra zaman aşımına uğrayacağı gerekçesiyle öncelikli evraklar arasına alındı.

04 Mayıs 2009 03:00

HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti, 2 yıl sonra zaman aşımına uğrayacağı gerekçesiyle öncelikli evraklar arasına alındı.

Diyarbakır’da 18 yıl önce kendilerini polis olarak tanıtan elleri silahlı ve telsizli kişilerce evinden alındıktan sonra cesedi bir köprü altında bulunan kapatılan Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayeti, 2 yıl sonra zaman aşımına uğrayacağı gerekçesiyle öncelikli evraklar arasına alındı.

Vedat Aydın, 5 Temmuz 1991 tarihinde gece evine gelen kendilerini polis olarak tanıtan, elleri silahlı ve telsizli kişiler tarafından ``İfadeniz var, bizimle gelip bir imza atacaksınız'' denilerek evinden alındıktan sonra 7 Temmuz 1991'de Elazığ'ın Maden İlçesi yakınlarındaki bir köprü menfezinin altında işkence edilmiş halde cesedi bulundu.

Diyarbakır Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın faili meçhul dosyaları arasında bulunan Aydın dosyası yeniden incelemeye alındı. Vedat Aydın'ı kaçırıp işkenceyle öldürenlerin 2 yıl içerisinde yakalanıp adli makamlara çıkarılmamaları durumunda dosyanın 5 Temmuz 2011 tarihinde zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılacağı belirtilerek öncelikli incelenmesi gereken dosyalar arasına alındı. Başsavcılık, aralarında Diyarbakır Jandarma İstihbarat eski Grup Komutanı Binbaşı Aytekin Özen'in de bulunduğu 6'sı PKK itirafçısı 9 JİTEM'ci hakkında yeniden çok yönlü soruşturma başlattı. Olaya karıştıkları iddia edilen şüpheliler hakkında yakalama emri çıkarıldı. Adı geçenlerin kendi kimlikleriyle yurt dışına giriş-çıkış yapıp yapmadıklarına dair Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığı'na yazı gönderildi. Başsavcılık bu kişilerin `Tanık Koruma Kanunu'ndan faydalanıp yeni kimlik alıp almadıkları, eğer almışlarsa yeni kimlik bilgilerinin soruşturma dosyasına gönderilmesi için İçişleri Bakanlığı Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'ne de yazı gönderilerek bilgi verilmesi istendi.

Vedat Aydın'ın öldürülmesinden sonra alınan tanık ifadeleri, eşi Şükran Aydın ile çocuklarının ifadeleri ile Şükran Aydın'ın verdiği eşkal üzerine çizilen robot resimler incelemeye alındı. Başsavcılık, gerek görülmesi halinde Aydın'ın eş ve çocuklarının ek ifadesine de başvuracak. Başsavcılığın yürüttüğü Vedat Aydın soruşturmasına halen İsveç'te yaşayan PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan'ın ifadelerinin yön verdiği, bu konuyla ilgili sözleri ihbar kabul edilerek soruşturma dosyasına eklendi. Soruşturma dosyasına Vedat Aydın'ın evinden alındıktan sonra ailesi tarafından DGM Başsavcılığı, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Merkez Komutanlığı'na yaptıkları başvurularla ilgili kendilerine, `Bilgimiz yok, gözaltı kayıtlarımızda böyle biri yok' verilen sözlü ve yazılı yanıtlarla ilgili de bilgi ve belgelerde konuldu.

Aygan: Evinin keşfini ben yaptım

Kapatılan HEP'in Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın cinayetiyle ilgili Abdulkadir Aygan'ın soruşturma dosyasına alınan ifadesinde şu iddialarda bulundu:

``Vedat Aydın infaz edilmeden önce evinin çevresinde keşif yaptım. Olayın planlayıcısı Binbaşı Ahmet Cem Ersever'dir. İlk keşif `Derdo' kod adlı itirafçı Selahattin Görgülü ile başladı. Görüşme yapmaya gitti, başarılı olamayınca Cem Ersever'e bilgi verdi. Ersever bizi çağırıp arabayla Vedat Aydın'ın İstasyon Caddesi'ndeki evinin karşı tarafına bakan yerde bekledi. Bir kişiyi daha yanına alarak Aydın'ın oturduğu bina, daire ve kapı numarası tespit edildi. 2 gün sonra sabah JİTEM'e gittiğimde ortalıkta kimse yoktu. Nöbetçi askerlere, `Komutan ve arkadaşlar nerede?' diye sorduğumda `Yatıyorlar' dedi ve `kimse bizi rahatsız etmesin' demişler. Cem Ersever uyandığında `Niye erken geldin?' dedi. Ben de, `Komutanım normal saatinde geldim' deyince `Ortalık zaten bozuk. Vedat Aydın'ı vurmuşlar' dedi. Öyle deyince ben anladım, çünkü eylemin keşfini beraber yapmıştık. Yatanlara baktığımda Cem Ersever'in yardımcısı Binbaşı Aytekin Özen, itirafçılar Fethi Çetin, Ali Ozansoy'du. Ayakkabıları ve araç lastikleri tümten çamurluydu. Ben de `Kaçırma olayına beni neden götürmediler' diye üzülüyor gibi yapınca Ersever, `Merak etme, komşuda pişer bize de düşer' dedi. İtirafçı Selahattin Görgülü'yü o günden sonra görmedim. Ersever, 10 günlüğüne ailesini ziyarete gittiğini söyledi. Ancak şüphe çekmesin diye Ersever onu bir yerlere göndermiş olabilir. Çünkü Ersever'in talimatıyla Vedat Aydın ile diyalog kurmak onu bir yerlere çekmek için uğraşıyordu. Cenaze töreni için Diyarbakır'da olaylar çıkınca biz JİTEM'de oturuyorduk. Cenazeye katılanlara ateş açma emrini Diyarbakır Alay Komutanı İsmet Yediyıldız verdi. Eşini kaçıranları gören Şükran Aydın'ın verdiği eşkal üzerine çizilen robot resimler Binbaşı Aytekin Özen, itirafçılar Ali Ozansoy ve Fethi Çetin'e bayağı uyuyor.''

‘Tetiği Hasan Adak çekti’

Soruşturma dosyasına ayrıca PKK itirafçısı JİTEM elemanı Murat Demir'in ifadeleri de alındı. İtirafçı Demir, Vedat Aydın'ın kaçırılmasıyla ilgili daha önce şunları söyledi:

“Cinayetin işlendiği tarihte Silvan 10'uncu Jandarma Er Eğitim Alayı, 2'nci Tabur 8'inci Bölük'te askerlik yapıyordum. Temmuz'un 1 veya 2'siydi. Cem Ersever geldi `operasyon var' diyerek beni, Hadi Çelik ve İlhan Çelik'i aldı. Ben de kırsala operasyon yapacağız sandım. Alay Komutanı İsmet Yediyıldız, Cem Ersever'le birlikte bize `Vedat Aydın'ı alıp sorgulayacağız' dediklerinde öldürüleceğini anladım. Birkaç itirafçı ile `Bülent', `Murat' ve kod ismi `İmanım' olan özel harekatçılarla Vedat Aydın'ın evine 3 arabayla gittik. Vedat Aydın'ın evine itirafçı Hasan Adak, İmanım ve Bülent ellerinde telsizle gittiler. Aldıktan sonra Elazığ'a doğru yola çıktık. Cem Ersever kullandığı otomobil ile önümüze geçti. Biz de onu takip ettik. Maden ilçesine 10 kilometre kala araçtan inip kırsala doğru yürüdük. Ersever bize gösterdiği noktada, `Sorgulayın sabaha doğru gelirim' dedi. Sorguda, Vedat Aydın'ın gençleri dağa gönderdiğini itiraf etmesini istiyorduk. O da öldürüleceğini anladığı için `Benden bir şey alamayacaksınız' diyordu. Fiziki işkence sabaha kadar devam etti. Gün boyu konuşmamakta ısrar edince geceyarısı Vedat Aydın'ı Maden İlçesi tarafına götürdük. Issız yerde durduk. Vedat Aydın'ı alıp köprünün altında infaz ettiler. Tetiği itirafçı Hasan Adak çekti.''

Vedat Aydın kimdir?

Vedat Aydın, 1953 yılında Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'ne bağlı Kürthacı Köyü'nde dünyaya geldi. 1979'da Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden mezun oldu. 12 Eylül harekatından sonra tutuklanıp 4 yıl hapis yattıktan sonra 1990 yılında Diyarbakır'da İnsan Hakları Derneği'nin kurucu üyesi oldu. 28 Ekim 1990'da İHD Genel Kurulu'nda yaptığı Kürtçe konuşmadan dolayı tekrar tutuklandı. Kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki duruşmada Türkçe konuşmayı reddetti. 5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalan Vedat Aydın, İHD Diyarbakır Şube Başkanlığı'na seçildi. 1991 yılı Haziran ayında HEP Diyarbakır İl Kongresi'nde başkanlığa seçildi. Başkan seçildikten 20 gün sonra kaçırılarak işkenceyle öldürüldü. Diyarbakır'da 10 Temmuz 1991 günü cenaze töreni düzenlendi. Aydın'ın Mardinkapı Mezarlığı'na defnedilmesi sırasında çıkan olaylarda mezarlık çevresindeki Surların üzerinden kalabalığa açılan ateş sonucu 3 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.