T24 - Van'da depremzedelerin sorunlarını aktaran yerel basının kendisi de sıkıntılarla boğuşuyor. 'Çadır TV'de sunulan haberlere yoldan geçen kamyonların homurtusu karışsa da gazeteciler pes etmiyor.
Basın İlan Kurumu, depremin ardından yerel basına destek verdi ancak sorunlar devam ediyor. Gazeteciler zor koşullara rağmen Van ın gözü kulağı.
Fatih Gazioğlu'nun Radikal gazetesinde yer alan haberi şöyle: Van-Erciş yolu üzerinde devasa bir çadır göze çarpıyor. Depremzedelerin barındığı diğer çadırlardan çok farklı çünkü burası bir yerel televizyon kanalı. Önünde iki çanak antenin olduğu çadırda bilgisayarlar, kameralar, montaj aletleri yani bir kanalda bulunması gereken her şey var. Çalışanlar bilgisayar başında, spiker brandadan duvarlar arasında haberleri sunuyor. Haber seslerine yoldan geçen kamyonların sesi karışıyor... Gazetelerin çoğu da konteynirlerde hazırlanıyor. Onlar Van’ın iki deprem darbesi yiyen yerel basını.
Deprem, basını da vurdu
23 Ekim ve 9 Kasım 2011’deki depremlerin ardından yaklaşık 180 bin kişi konteynirlerde, 1 milyon nüfustan 400 bini göç etti. Bugüne kadar halkın sıkıntıları anlatıldı. Ancak bu sıkıntıları tüm Türkiye’ye aktaran Van’ın yerel basını da büyük sorunlar yaşıyor. Göç nedeniyle personel bulamayan gazeteler de var, ekonomik sıkıntılardan ötürü personel çıkaranlar da. Resmi ilan yayımlayarak ayakta duran 12 günlük gazete afet sonrasında ihale ilanı sayısı azaldığından zor günler geçiriyor.
Basın İlan Kurumu, basın kuruluşlarına maddi ve fiziksel destek verdi ancak bu yeterli olmadı. Van Şube Müdürü Mehmet Ayan, “Depremden sonra gazetecilerin çalışmalarını yapabilmeleri için iki büyük çadır kuruldu. İki ay süresince yiyecek desteği sağlandı. Her bir gazeteye 10 bin TL maddi destek sunuldu” diyor.
Kimi gazetelerin, televizyonların binası yıkıldı kimisi ise ağır hasar aldı. 12 gazeteden 10’u tadilatla binalarına dönerken Van Haber ve İpek Yolu Haber gazeteleri halen konteynirde çıkıyor. Kentteki iki televizyon kanalından biri olan Van TV de üç aydır çadırdan yayın yapıyor. Ancak tüm sıkıntılı koşullara rağmen gazeteciler Van’ın gözü kulağı olmaya çalışıyor. Sorunlarının çözülmesini isteyen gazetecilere depremden sonra yaşanan koşulları sorduk:
Deprem bahane oldu
Bişar Ulutaş (Anadolu Basın Yayın Birliği Van Şube Başkanı): “Birçok kurum depremi mazeret göstererek ihaleyi doğrudan temin yoluna gidiyor. Böyle olunca o resmi ihale yerel gazetelerde yayımlanmıyor. Maddi olarak zor günler geçiriyoruz. Gelirimiz su, elektrik ve personel maaşlarını ancak karşılıyor. Ama işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.”
Yılmaz Tekin (Van Tv Muhabiri): “Binamız depremde ağır hasar görünce kendi imkânlarımızla kurduğumuz çadıra taşındık. Yollardan geçen kamyonların gürültüsü nedeniyle seslendirmelerimizi sağlıklı yapamıyoruz. Bazen seslendirmeci arkadaşımız işini yaparken 5 dakika ara veriyor. Araçlar geçtikten sonra kaldığı yerden devam ediyor. Ben bazen akşam haberlerini sunarken seyirci de yollardan geçen araçların sesini duyabiliyor. Çadırda da olsak yayınımızı sürdüreceğiz.”
Ferit Hayva (Eski Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Prestij Gazetesi Sahibi): “Gazetecilerin koşulları kötü ama gazetecilikleri de kötü. Konteynir haberleri yapıyorlar ‘Filanca bürokrat, filanca konteynirde’ diye. Sorunlar büyük. Oysa çözüm talep eden haberler olmalı. Vali hiçbir şey olmamış gibi gelen bakanlarla Abalı tesislerinde kayak keyfinde. Sanki deprem başka yerde olmuş.”
Naif Yaşar (Van Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): “Van’da deprem sonrası iki gazeteci arkadaşımız KCK operasyonları kapsamında gözaltına alındı ve hâlâ içerdeler. Acı olanı çadırdan alınmaları. Neye üzüleceğimizi şaşırdık. Kendi şartlarımıza mı, yıkıma mı, arkadaşlarımıza mı? Konteynirde sürekli elektrik kesiliyor. Gazeteyi yetiştiremiyoruz bazen. Isıtıcılar da çalışmayınca sürekli üşüttük. Ben de hastayım.”
Deniz Zahit Baş (Şark Yıldızı Gazetesi İmtiyaz Sahibi): “50 yıllık İkinisan gazetemiz ilk kez yayınına iki ay ara vermek zorunda kaldı. Bu durum bizi çok üzdü. Basın İlan Kurumu kolaylık sağladı; tüm yerel gazeteler iki ay tek gazete olarak çıktı. Artçı sarsıntıların durmadığı kentte personelimizin psikolojisi bozuldu. Dinlenmek üzere çoğuna izin verdik. 2 Ocak itibariyle yeniden günlük yayınımız başladı.”
Bu haberi yazan gazeteci de depremzede
Fatih Gazioğlu: “Askerden yeni dönmüş, Van’da serbest gazeteci olarak çalışıyordum. Depremden iki gün önce yeni açılacak bir gazetede işe girecektim. Depremle işim de iptal oldu. Sonrasında görüştüğüm gazete sahipleri beni işe alamayacaklarını söyledi. Haklıydılar da, binaları ağır hasar görmüş, reklam gelirleri neredeyse sıfıra inmişti. Babamın binbir emekle yaptığı evimiz de yıkılmıştı üstüne. Hem işsiz, hem evsiz kalmıştım bir anda. Çaresizdim. Derken bir gazetede Türker İnanoğlu Vakfı’nın Sinema ve TV Eğitim Merkezi’ne burslu öğrenci alacağına dair bir ilan gördüm. Hemen başvuru yaptım. Mülakatlara girdim kazandım. Halen Radikal gazetesinde staj yapıyorum.”