İngiltere Premier Lig ekibi Manchester United'dan Fnerbahçe'ye transfer olan Robin van Persie, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde eski takımı Manchester United'la karşı karşıya gelmeyi istediğini söyledi. Ön eleme turunda Shakhtar Donetsk'i elemeleri halinde eski takımıyla karşılaşmak istediğini söyleyen Hollandalı futbolcu, "Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United ile karşılaşmayı isterim. Bunu kızgınlıktan dolayı değil, oyunun güzelliğinden dolayı istiyorum" dedi.
İngiliz The Sunday Times gazetesine röportaj veren 31 yaşındaki Robin Van Persie, İtalya ve İspanya'da da seçenekleri olmasına rağmen Türkiye'deki futbol tutkusundan dolayı Fenerbahçe'yi tercih ettiğini ifade ederek, transferden kendisi kadar ailesinin de mutlu olduğunu belirtti.
Feyenoord'dan Arsenal'a 20 yaşında transfer olduğunu hatırlatan Hollandalı futbolcu, "Anlaşma sağlandığında küçük bir araba aldım ve Rotterdam'dan üç valizle kara yoluyla Londra'ya gittik. Şimdi üç kamyonla gidiyoruz. Eşim Bouchra her şeyi saklıyor. Kariyerimin kusursuz bir peri masalına benzemesini amaçlamıyorum. Manchester United, bu hikayenin küçük bir parçasıydı. İngiltere'de 11 yıla baktığımda çok güzeldi. Arsene Wenger ve Sir Alex Ferguson gibi iki büyük menajerden destek aldım. Harika futbolcularla birlikte oynadım" ifadelerini kullandı.
Sekiz yıl forma giydiği Arsenal'ın Fransız menajeri Arsene Wenger'i baba gibi gördüğünü aktaran Van Persie, "Futbolcu olmamı sağladı. Oluşturduğu ortamda kendinizi güven içinde hissediyorsunuz. İnsanlar Wenger'le aramızda bir tartışma olduğunu zannetti. Tam aksine birbirimize saygımız sonsuz. O dönemde bazı görüş ayrılıklarımız oldu ancak hala sık sık görüşüyoruz. Güven ve saygı iki taraflıdır. Wenger ve Ferguson bunları veren iki büyük menajer" dedi.
Alex Ferguson'ın Ferdinand'ı, Giggs'i ya da Scholes'u, Arsene Wenger'in de Bergkamp'ı nasıl oynatacağını bildiğini savunan Robin van Persie, şunları söyledi:
"Bu bir yetenek ve her menajerde yok. 1-0 yenildiğimiz ve 90 dakika yedek kulübesinde oturduğum Chelsea maçı işlerin doğru gitmediğinin ilk sinyaliydi. Daha fazla dakika alabilmek için rezerv takımda oynamak istedim, onu da kabul etmedi. Van Gaal ve benim aramdaki atmosfer değişti. Kulüpteki insanlar da bunu fark etti ama her zaman profesyonel davrandım. Ben, eşim ve çocuklarım Manchester'da mutluyduk, o noktada ayrılmayı düşünmedim."
Dünya Kupası'nın hem fiziksel hem zihinsel olarak çok yorucu geçtiğini anlatan Robin van Persie, Noel döneminde altı günde üç maça çıktığını ve ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle ağrı kesicilerle oynadığını belirtti.
Van Gaal'in kendisiyle ilgili düşüncelerinin değiştiğini iddia eden golcü futbolcu, "Hollanda Milli Takımı'nda bana üçüncü tercihsin demişti ama ben mücadele ederek hem birinci golcü hem de kaptan oldum. Takıma dönmek için mücadele etmek benim önüme tercih olarak sunulmadı. Beni ikinci sahaya gönderdi. Olgun bir oyuncuyum, aptal değilim. Sinirlenmedim ve duygusal davranmadım. Bunlar futbolun ve hayatın bir parçası" değerlendirmesinde bulundu.