İtalya'da ortalama yaşam süresinin uzunluğuyla bilinen Napoli'nin güneyindeki Cilento bölgesinin sırrını çözmek için İsveç'ten yaklaşık 200 kişilik bir denek grubu 3 aylığına buraya yerleştirilecek ve yerel halkla birlikte yaşayacak.
İsveç'in Lund Üniversitesi'nden Kardiyovasküler Hastalıklar Profesörü Olle Melander liderliğindeki araştırma ekibi, Cilento bölgesinin sırrını çözmek için İsveç'in Malmö kenti ile Cilento sakinleri arasında bir nüfus değişimi yapacak.
Napoli'nin güneyindeki Cilento bölgesinde ortalama yaşam süresi kadınlarda 92, erkeklerde 85 yıla ulaşıyor. İtalya genelinde bu ortalama kadınlar için 84, erkekler için ise 79 yıl.
Malmö kentinin içinde yer aldığı İsveç'in Skåne bölgesinde ise ortalama yaşam süresi kadınlarda 84, erkeklerde 80 yıl olarak biliniyor.
Malmölü denekler, Cilentoluların yaşam tarzını benimseyerek onlar gibi yiyip içmeye, onların alışkanlıklarını edinmeye çalışacak. Cilento'dan bir grup da aynı şekilde geçici olarak Malmö'ye yerleştirilecek. Bu yolla, uzun ömür beklentisinin beslenme şekli, fiziksel aktivite gibi alışkanlıklara ne derece bağlantılı olduğu belirlenmeye çalışılacak.
Araştırmacılar, her iki bölgeden 1000'er kişinin hayat tarzlarını da inceleyecek ve bu kişilerin beslenme şekli, gündelik alışkanlıklarını karşılaştıracak. Deneklerin kan değerleri ve bağırsaklarındaki bakteriler de analiz edilecek.
Biberiye ve fiziksel aktivite faktörü
Cilento bölgesi ve bu bölgede yer alan Acciaroli köyü daha önce de araştırmalara konu olmuştu.
ABD ve İtalya'nın ortak araştırmasında, nüfusun 10'da 1'inden fazlası 100 yaşın üzerinde olan Acciaroli'de halkın taze balık ve zeytinyağının yanı sıra bol bol biberiye de yediği belirlenmişti.
Ayrıca Acciaroli halkının balık tutmak, yürüyüş yapmak ve bahçe işleriyle uğraşmak gibi fiziksel aktivitelerde bulunduğu, ilerleyen yaşlarda da seks yapmayı sürdürdüğü gözlenmişti.
Acciaroli halkının kanında, dolaşım sorunlarına yol açan adrenomedullin isimli hormon seviyesinin düşük olduğu tespit edilmişti.
Tüm bu etkenlerin bu yörenin insanlarında bunama ve kalp hastalıkları gibi yaşlılıkla ilintili kronik rahatsızlıkların daha az görülmesinde etkili olduğu belirtilmişti.