Dünya
Deutsche Welle

Uzmanlardan İslam düşmanlığı uyarısı

Berlin'de açıklanan bir raporda, İslam düşmanlığı içeren suçların da kayıt altına alınması istendi. Uzmanlar, Almanya'da aşırı İslamcılığa ilişkin endişe ve İslam düşmanlığının arttığı konusunda uyarıyor.

11 Kasım 2015 22:03


Almanya'da Friedrich Ebert Vakfı tarafından oluşturulan 35 kişilik komisyonun hazırladığı “Aşırı İslamcılık ve İslam düşmanlığı ile mücadelede öneriler” adlı rapor, Berlin'de kamuoyuna sunuldu.

Sosyal Demokrat Parti'ye yakınlığı ile bilinen vakfın merkezinde çarşamba günü düzenlenen bir toplantıda açıklanan rapor siyasilere, Müslüman örgütlere ve medyaya yönelik tavsiyeler içeriyor.

Raporda dikkat çeken öneri ise “İslam düşmanlığı içeren suçların, Yahudi karşıtı eylemlerde olduğu gibi, istatistiği tutulsun” tavsiyesi oldu.

İslam düşmanlığı ile mücadele

İslam düşmanlığı içeren suçların kayda alınması raporda yeni bir tavsiye olarak yer aldı. Komisyonun üyelerinden Berlin Eyaleti Eski İçişleri Bakanı Ehrhart Körting, bu bağlamda Almanya’da İslam düşmanlığının arttığına dikkati çekti.

Rapora göre, 2015 yılının ilk yarısında camilere yönelik kundaklama girişimi gibi saldırıların sayısı 23’e ulaştı, neredeyse her hafta bir camiye saldırı düzenlendi. Bu nedenle Körting, İslam düşmanlığı içeren suçlara dair istatistiğinin tutulmasının önemine işaret etti.

Bilinçlendirme çalışmaları

Raporda İslam düşmanlığı ile mücadele için okul ve devlete ait kurumlarda bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılması, toplumda İslam algısının değiştirilmesi için medya alanında Müslümanlara daha fazla söz hakkı tanınması, İslam düşmanlığı ile karşılaşanların deneyimlerini aktarabilecekleri merkezi bir birim oluşturulması gibi öneriler yer alıyor.

Raporda Müslüman cemaatlerin hukuki açıdan kilise gibi bir kurum olarak tanınması önerisine de yer verildi. SPD'li Körting, Müslümanların toplumda daha iyi anlaşılması, Müslümanlar arasında da farklılıklar bulunduğunu göstermesi için hukuki açıdan tanınmanın önemli olduğunu ifade etti.

Aşırı İslamcılıkla mücadele

Rapora göre, Almanya’da aşırı İslamcılığa ilişkin endişeler de artıyor. 2000 yılından bu yana istihbarat örgütleri tarafından son anda engellenen saldırı girişimleri, Irak ve Suriye’de İslamcı grupların safında savaşmak için giden Almanların varlığı bu endişeleri pekiştiriyor.

Almanya’da yetişen, burada okula giden gençlerin neden bu yolu tercih ettiğini anlamakta zorlandıklarına işaret eden Körting, bu nedenle koruyucu önlemlerin önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.

Raporda koruyucu önlemler kapsamında, Müslüman mültecilerin topluma uyum sağlaması için çalışmaların artırılması, Müslümanlar arasında gençlerin kendilerine örnek alacağı isimlerin ön plana çıkartılması, camilerde ve internet ortamında İslam’a yönelik Almanca bilgilerin yaygınlaştırılması gibi tavsiyeler bulunuyor.

“Dikkate alıyoruz”

Toplantıda konuşan Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, rapordaki tavsiyeleri desteklediğini dile getirdi. İslam’ın Alman toplumunda hala “kara kutu” olarak görüldüğünü belirten Özoğuz, İslam’a ilişkin tasavvurda değişikliğin zamanının geldiğini söyledi. Özoğuz, ancak böylelikle bazı korkuların aşılacağına ve önyargıların yıkılacağını ifade etti.

Aşırı İslamcılıkla mücadelede koruyucu önlemlerin alınmasının önemine dikkat çeken SPD’li Özoğuz, bu konuda Almanya çapında bir danışmanlık ağı oluşturulmasını önerdi. Ayrıca Almanya’da yetişen birinin neden Suriye veya Irak’a savaşmaya gittiğini anlamakta zorlandığını söyleyen Özoğuz, aşırı İslamcılığı inceleyen araştırmalara yönelik mali desteğin artırılmasının da faydalı olacağını kaydetti.

“İslam hakkında konuşma ihtiyacı var”

Friedrich Ebert Vakfı tarafından böyle bir komisyonun kurulması fikri Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney’e ait. SPD'li Öney, İslam konusunda Almanların kafalarında soru işaretleri olduğunu, bu nedenle de konuşma ihtiyacının bulunduğunu ifade etti. Almanya’da uyum tartışmalarında sadece Müslümanlar ve Müslümanlarla bir arada yaşamanın sorunlarından söz edildiğini belirten Öney, ancak Müslümanlar için de önyargıların bir problem olduğuna dikkat çekti. Bu komisyonda İslam’a ilişkin sorunları ve düşünceleri farklı bakış açılarıyla ele aldıklarına işaret eden Öney, hazırlanan raporun bazı yeni fikirlerle birlikte var olan uygulamaları da içerdiğini belirtti.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle