Yükselen ev fiyatları sonrası insanların yatırım amaçlı yöneldiği arazilerde de büyük 'tuzaklar' var. Uzmanlar, 'hisseli'sinden, 'hacizli'sine emlak piyasasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarıyor.
'Hisseli tapu' 'irtifak hakkı' gibi terimleri bilmeyen ve satış işlemi sırasında yeterince araştırmayanlar, çeşitli mağduriyetlerle karşı karşıya kalıyor. Hürriyet’ten Tuğba Öztürk’ün haberine göre, en çok mağdur olunan konu satın alınan arazinin imar planının olup olmaması. Bir başka mağduriyet başlığı da satın alınan yerin hisse durumu. Uzmanlara göre bir arazi satın almada ilk dikkat edilecek husus arsa üstündeki imar planı. Ancak arsa üzerinde imar planı olsa bile herhangi bir çalışma olup olmadığına ve ruhsat verilip-verilmediğini kontrol etmek de gerekiyor. Ayrıca arsa üzerinde özellikle bir kamu kurumunun bir irtifak hakkı tesisi kurulmuş mu buna da bakılması şart. En önemli noktalardan biri de satıcıların çok yanaşmadığı ‘aplikasyon krokosi'nin incelenmesi.
Harita Mühendisi ve Emlak Uzmanı Hakan Efe, özellikle internet aracılığıyla verilen ilanlara dikkati çekti. "İnsanlar, hisseli ne demek müstakil parsel ne demek bilmeden alış-veriş yapıyor. Burada da birtakım sıkıntılar ortaya çıkıyor" diyen Efe şunları vurguladı;
"Sınırların belli olmaması nedeniyle hisseli tarlalarda biz, tüm hissedarların uyum içinde hareket ettiklerini göremiyoruz. Bir de girdiğiniz arsada hiçbir kişi, şufa (önalım) hakkını korumuyor. Art niyetli bir sistem kurulduğu zaman size şufa hakkı dediğimiz ön alım hakkı davası açıyorlar, sonra da aldığınız parayla tarlayı sizden almaya çalışıyorlar. Hatta sizin 100 bin liraya aldığınız yeri 10 bin liraya elinizden alabiliyorlar. Böyle davalarla karşılaşıyoruz. Ama tabii baktığımız zaman da ucuz. Bu işe çanak tutanlar da var. Güzel gösterip muvafakatname imzalatıyorlar. Herkesin yeri belirli diyorlar ama öyle devam etmiyor."
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz da, vatandaşları şöyle uyardı:
“Hisseli arsa satın almışsak taşınmazsın tamamına ilişkin bir özel parselasyon planı olup olmadığını mutlaka öğrenin. Yani taraflar veya arsayı satan grup/şirketin satın aldığınız bölümle ilgili fiili taksim yaptığını bunu tapuya şerh ettirdiğini ve size o bölüm sattığını öğrenin.
“Yine hisseli mülkiyette siz kendi payınızı satmak isterseniz diğer içerideki hissedarların öncelikle alma hakkı vardır. Biz buna şufa (ön alım hakkı) diyoruz. Siz hisseli bir mülkiyete tabi bir yer aldınız sonra payınızı satmak istediniz, düşük tapu harcı ödemek istediniz sattınız işte bu durumda içerideki diğer hissedarlar sizin tapuda gösterdiğiniz bedeli tapudaki satış tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde dava açıp depo ederek bu payı sizden alabilirler.
“Hisseli mülkiyet de bir hissedarın tüm taşınmazda o payı oranında hakkı vardır yani 10 dönüm bir arsada sizin 1000/1 payınız 10 m2 yeriniz olsa dahi bu taşınmazın her yeri için geçerlidir. O nedenle de fiili taksim sözleşmesi veya amaca özgüleme sözleşmesi yapılır ise artık her hissedarın kullanım alanı ve yeri belli olmuş olur."