Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Trabzon’da halka seslendi. Erdoğan konuşmasında; "Soruyorum sizlere bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı. Hızlı tren yaptılar da başörtüsü treni raydan mı çıkardı." dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Size bir söz verdik. Trabzon’un büyükşehir yapacağız dedik ve bu sözümüzü tuttuk. Şimdi büyükşehir Trabzon’dayız. Biz birbirimize o kadar yakınız ki biz toprağımızla biriz. Biz suyumuzla biriz. Bir bayrağımızla biriz. Bizim ezanımız bir, kıblemizi bir, her şeyden önce gönüllerimiz bir. Allah birliğimizi daim etsin. Biz Trabzon ile biriz. Aramızda bir şifre var. 61. Trabzon ne zaman fethedildi. 14(61).Trabzon’un plakası kaç? 61. Bu kardeşiniz kaçıncı hükümetin Başbakan'ı. 61. 26 Şubat'ta bu kardeşiniz inşallah 60’ı tamamlıyor 61’e giriyor. Şimdi sizden başka bir 61 bekliyoruz. 30 Mart’ta Trabzon’dan yüzde 61 bekliyoruz. 41 kere maşallah. 61 kere maşallah.
Trabzonspor'a 40 bin kişilik spor tesisi
Trabzonspor’umuza 40 bin kişilik bir spor tesisi inşa edeceğiz dedik. Bu sözümü tutuyoruz yarın temelini atıyoruz. 28 Haziran’da yer teslimi yaptık. Dile kolay 795 bin metre kare alanı denizde doldurduk. Toplamda 459 bin metre kare alanda stadyum, tüm tesisleriyle bir kompleks inşa edeceğiz.
230 trilyon liralık bir yatırımla Trabzon’a yakışır bir eseri 2 yıl içinde tamamlayıp sizlere teslim edeceğiz. Açılış ve temel atmalarımız bundan ibaret değil. Trabzon’a 593 trilyon liralık yatırım, hizmet ve eser kazandırıyoruz.
'Sadece 3 kişinin elini öpeceksiniz'
Yarın 24 Kasım Öğretmenler günü. Fedakar cefakar öğretmenlerimize şükranlarımızı bir kere daha ifade edeceğiz. Bu tabii ki bir sembol. Çünkü öğretmenlerimiz senede bir kere hatırlanmaz. Elimi öptürmem. Sadece 3 kişinin elinizi öpeceksiniz derim. 1- Annenizin 2- Babanızın 3-Öğretmeninizin, hocanızın. Başka kimsenin elini öpmeyin. Çünkü onlar eli öpülesidir.
Boynumuzun borcudur...
Anaokulundan başlayıp büyük bir titizlikle insan yetiştiren öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum, 600 bin derslikte 900 bine yakın öğretmenimiz görev yapıyor. Diyor ki Hz Ali bana bir satır öğretenin 40 yılı kölesi olurum. Evet. Adeta bir mücevheri işler gibi çocuğu bilgi ile dolduran öğretmenin kıymetini bilmek ona hakkını teslim etmek boynumuzun borcudur.
Öğretmen sadece üniversite sınavlarına hazırlayanlar değildir. Sadece test tekniği öğretenler değildir. 13 yıldır ilim öğreten, sabırla öğrencisine hayatı öğretenler bu işin asli unsurudur diye bunu takdim ediyorum. Her öğretmen değerlidir. 24 Kasım öğretmenler gününü tüm öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Sizlerle dertleşeceğim
Bugün sizlerle dertleşeceğim. Bakın Diyarbakır’a gittik. Açılışlar gerçekleştirdik, oradaki vatandaşlarla kucaklaştık. Biz sizi çok iyi biliriz. Sizler de bizi çok iyi bilirsiniz. Biz milletimizle özellikle Trabzon ile aracılar vasıtasıyla konuşan bir parti değiliz. Ne dediysek açıkça söyledik. Gizleyenlerden söz söyleyip sözünü yutanlardan olmadık. Biz nabza göre şerbet sunan her gittiği ilde her gittiği bölgede farklı konuşanlardan da olmadık. İstanbul’da ne söylediysek gittik onu söyledik. İzmir’de Türk bayrağını sallayıp Hakkari’de bayrağından utanan partilerden de olmadık.
İzmir’de bayrağımız nasıl salladıysak, Hakkari’de de aynı şekilde salladık. Değerli kardeşlerim bu millet kavramının içinde Türk’ü var Kürt’ü var Laz’ı var Çerkez’i var, Boşnak’ı var. Türkiye’de ne kadar etnik unsur varsa anayasal anlamda Türk milletinin içinde hepsi var. Millet budur. Bunu anlamak istemeyenler olabilir. Biz ırkçı bir parti değiliz. 76 milyona biz hep birlikte biriz diyoruz, kardeşiz diyoruz hep birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Biz Sivas’ın doğusuna geçemeyenlerden değiliz. 11 yıl bolunca diğer siyasi partilere seslendim. Siz de gidin oralara oralarda demokrasi mücadelesi verin dedim. Gitmezler gidemezler. Onlara siyaset kolay zeminde olacak.
7 bölgede 81 vilayette varız. Ama onlar yoklar. Bizi bölücü olmakta suçlayanlar aslında kendi zihinlerinde Türkiye’yi bölmüş, Türkiye’nin bir bölümünü zihinlerinden, gönüllerinden çıkarmış durumdalar. Bizim zihinlerimizde bizim kalbimizde bizim masamızın üzerinde farklı renklere boyanmış Türkiye haritaları yok. Hesaplaşmanın değil 76 milyon helalleşmenin peşindeyiz.
Çevre ülkülerle hepsiyle münasebetlerimizi iyi bir duruma getirmiş durumdayız. Bulgaristan ile Yunanistan ile Suriye dışında Irak ile İran ile ilişkilerimiz iyi durumda, iyiye gidecek. Rusya ile Ukrayna ile münasebetlerimiz ortada. 2023’ün Türkiye’sini farklı hazırlayacağız. Büyük devletten bahsediyoruz. Büyük devlet hatalarından değil geleceğinden bahseden devlettir.
Korkaklar ülkelerini büyütemez milletine itibar kazandıramazlar. Bizler korkarak büyümedik, korkanlardan olmadık. Bizi iftiralar atan muhalefet korkusundan Ankara’nın dışına çıkamadı. Biz Moğolistan’a gittik ilk Türk yazıtlarını bulduk. Milletçi geçinenler oralara gidebilirler mi. MHP bu.
Kendi çocuklarım parya muamelesi gördü
Bütün yavrularımızın ayaklarına kelepçeleri taktılar ‘yürü’ dediler, Nasıl yürüsün? Kendi çocuklarım bu ülkede katsayı, başörtü engeline takıldı. Öz yurdunda, öz vatanında parya muamelesi gördü. Ama şimdi onlar artık geride kaldı. Benim kızım imam hatip okuyamama ile karşı karşıya kaldı. Ey gidi günler ey. Ben kızımı Araklı’ya gönderdim, kimseye duyurmadan burada okuttum. Kimseye duyurmadan ha! İlk defa açıklıyorum. Burayı bitirdikten sonra da yurtdışına gönderdim, gitti Amerika’da okudu. İngiltere’de mastırını yaptı. Bak demek ki başörtülü de okuyabiliyormuş. İmam hatiplilere ‘katsayı’ dediler, katsayıya takıldı. Çünkü onlara gerekli dersi siz verdiniz, biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bize sahip çıktınız, arkamızda durdunuz. Böylece bu yolda emin adımlarla yürüdük. El ele omuz omuza vereceğiz, Türkiyemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız. Bize yakışan neyse onu yapacağız. Belli kesimlere belli çevrelere o çıkar çevrelerine hiçbir zaman kalkıp da ekstra şeyler devredemeyiz. Sizin hakkınız asla onlara gidemez.
Başörtüsünün ucuna mı takıldı
Yıllarca başörtüsünü yasakladılar. Türkiye bölündü mü. Üniversitelerde başörtülüler var, kamuda var, Meclis’te var. Ne oldu Türkiye bölündü mü. Türkiye bölünmedi, Türkiye daha büyük kardeş oldu.Türkiye susadığı özlediği özgürlüğe kavuştu. Biz türkülerden korkacak kadar, kıyafetlerden, kelimelerden kavramlardan korkacak kadar küçük bir devlet, küçük bir millet değiliz. Başörtüsü gericilik dediler. Soruyorum sizlere bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı. Hızlı tren yaptılar da başörtüsü treni raydan mı çıkardı. Marmaray inşa ettiler de başörtüsü tüneli mi tıkadı.
Uzaya kendi uydularımızı gönderiyoruz
Uzaya kendi uydularımızı gönderiyoruz. Hamdolsun başörtü kuyruğuna takılmadık. 4 +4 +4 o da takılmadı. Kuran dersi bütün okullara kondu. O da takılmadı. Şimdi isteyen anne baba çocuğuna seçmeli olarak Kuran dersi aldırabiliyor mu. Ya bundan daha normal ne olabilir. Gençler gidin ilk Meclis zabıtlarını okuyun. Oradaki vizyona özü oradaki kardeşliğe bakın. Gidin Trabzonlu Ali Şükrü Bey’in hayatını okuyun. Aslında ilk Meclis kardeş bir Meclis. Bir ve beraber oldular. Sevgili Trabzonlular biz birbirimizi ırkımızdan dolayı sevmiyoruz. Allah bizi farklı kabileler şeklide yarattı. Birbirimizle tanışalım diye yarattı. Dolayısıyla birbirimizi severken de Türk olduğu, Kürk olduğu Laz olduğu Gürcü, Çerkez olduğu için sevmiyoruz. Yaratandan ötürü seviyoruz. 76 milyonun tamamı gibi Karadeniz insanı merttir. Karadeniz’in uşağı içi neyse dışı da odur. Özü neyse sözü de odur.
Biz bugünlere ulaştık
Bu kardeşiniz Karadeniz’i, Türkiye’nin evladıdır. Şu karışımızdaki bina özgürlük konuşmalarına şahit oldu. O balkon bunlara şahit oldu. Türkiye’ye zarar verecek hiçbir meselede bizi göremezsiniz. Şehitlerimizi incitecek hiçbir adımı atmayız, attırmayız. Trabzon’un anneleri çıktı bağırdırlar. Neler çektiklerini biliyoruz. Babaların da neler çektiklerini biliyoruz. Sabahları kapılar çalıyordu. Kapıyı açınca karşısında elinde bayrak olan astsubayımızı görüyordu. Rabbim hiçbir aileyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Yaşamayan bilmez. Bu acıyı yaşamayan bilmez. Bir yıldır anneler bu acıyı yaşamıyor. Bir yıldır babalar bu acıyı yaşamıyor. Kapılar korku ile açılmıyor. Demokrasi özgürlük hak ve hukuk bizim ilkelerimiz bunlar. Meşru olanın dışına çıkmayız. Biz birinden alıp diğerine vermeyiz.
Kan dursun gözyaşı dursun. Horlama dışlama dursun. Yeter ki kardeşlik kazansın biz kaybetmeye razıyız. Bu Türkiye sofrasında hepimize yer var. Bu bayrak bu devlet hepimizin. Biz beraberiz, kardeşiz. Birlikte Türkiye’yiz. 11 yıl boyunca siz destek verdiniz, arkamızda durdunuz, dua ettiniz ve biz bu günlere ulaştık.
O dağları Ferhat gibi deldik
Trabzon yanımızdaysa biz yalnız değiliz. Trabzon bize dua ediyorsa biz engelleri aşar, yeni Türkiye’yi inşa ederiz. Bakın İstanbul’da Marmaray’ı inşa ettik. Oradan yüz binler seyahat ediyor. İnandığınız zaman başarırsınız. Bizden önce gelenler bunu neden yapamadı. Şu Samsun Sarp bu aradaki Karadeniz Sahil Yolunu’nun yüzde 35’i yapılmıştı. Biz geldik tamamladık. 12 tane tünel yaptık, o dağları Ferhat gibi deldik.