Politika

Urfalı vekilden kadına şiddet isyanı!

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi, Şanlıurfa Milletvekili...

13 Ekim 2011 03:00



Hülya Karabağlı

T24/  ANKARA 

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi, Şanlıurfa Milletvekili  Kasım Gülpınar, kadına yönelik şiddet ile toplumsal boyuttaki şiddet olaylarının sosyolojik araştırılmasının şart olduğunu söyledi. Bir dönem özellikle metropol kentleri kasıp kavuran kap- kaç olaylarını hatırlatan Gülpınar, “ O bitti.  Daha sonra kadına yönelik şiddet başladı. Bunun mutlaka bir sosyolojik araştırmasının yapılması lazım”.  

'Kız çocukları olan babayı iki kat daha yadırgarım' 

“Bir adamın kız çocuğu varsa ve eşine şiddet uyguluyorsa,  onun aklından ve ruhundan şüphe ederim” diyen Gülpınar, “Şiddete yadırgayıp kınıyorum. Ama,  kız çocukları olan babanın eşine uyguladığı şiddeti iki kat daha yadırgarım”. 


'Urfalıyız, şiddet mahalleden geçmez' 

“ Biz Urfalıyız. Kadına  şiddet, aklımızın ucundan değil, mahallemizden , kenarından  geçmez”  diyen  Gülpınar, Şiddetin bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilgisi olmadığını İsveç örneğini vererek anlatan Gülpınar, “ Dünyanın en gelişmiş ülkesi İsveç. Şiddet sorunu var” .


‘Şiddet göçle geliyor ‘

Türkiye’nin hemen hemen her yerinde kadınların şiddete maruz kaldığına dikkat çeken Güllpınar, aynı olayların seçim bölgesi Şanlıurfa’da yaşandığına ilişkin hatırlatmaya,  kentin son yıllarda aldığı yoğun bu göçle gelen eğitimsiz kesime dikkat çekerek yanıt veriyor.  

“Eskiden Adana cazibe merkeziydi. Herkes oraya doğru göç etti. Bu göçle  birlikte şiddet vakalarında neredeyse ilk sıralarda  haber oldu. Adana bu özelliğini yitirdi. Göç rotası Urfa’ya çevrildi”.  


‘Apartman yaşantısını ve kentleri görmeyenler’  

 Urfa’nın son birkaç yıl içinde aldığı göç hızıyla nüfusunun 1 milyon 700 bine yükseldiğine dikkat çeken Gülpınar’a göre, şiddet ve göç arasında paralellik var.  Urfa, kültürel özellikleri ile insancıl bir yapı taşıyor.  Ancak,  iş ve aş için Urfa’ya kırsal kesimden göç geliyor. Gülpınar, “Eğitimsiz kesimden göç oluyor. Bu insanların şehre adapte olabilmesi için belirli bir zaman ve eğitim gerektiriyor. Hayatlarında bir apartman yaşantısı ve bir şehri görmemiş insanlar kentin ortasında buluyorlar kendilerini. Kent profili içlerinde nefret birikimi olan insanlarda taşkınlığa neden olabiliyor”. 


‘Urfa’nın aşırı sıcak havası’ 

Gülpınar, aşırı sıcakların yaşanmasının Urfa’da şiddeti etkilediğine dikkat çekiyor ve “ En ufak bir hareket bile yazın sıcak havanın da etkisiyle insanları başka konuma sokabiliyor. Şiddete başvurma ihtiyacı doğuruyor. “

Urfa’da oluşan kozmopolit yapıya dikkat çeken Gülpınar, “ Her çeşit insan var.  Her ırktan insan var. Kürt , Türk,  Zaza, Arap, Yezidi  yıllarca bir arada yaşıyor.  Çünkü, kentin dokusu insancıl. Kadınları el üstünde tutan bir yapı vardır”.