T24 - Hülya Karabağlı / Ankara
Bireysel silahlanmaya karşı verdiği etkin mücadelede, aile içi şiddet ve kadın cinayetlerini gündemine alan Umut Vakfı, ‘Silah edinmede eş rızasının aranmasını’ öngören düzenleme için siyasetin kapısını çalacak. Geçtiğimiz yasa döneminde siyasettenumduğunu bulamayan Vakıf, önerinin hayata geçirilmesine kadar geri adım atmamakta kararlı.
Cinsel şiddet ve tecavüz aracı
Umut Vakfı’nın araştırmasına göre, bir günde şiddete kurban giden 5 kadından en az ikisi ‘hafif silahlarla’ öldürülüyor. Evde bir silah olması kadınların ölme ihtimalini üç kat artırıyor. Hafif silahlar kadınlar üzerinde baskı, tehdit, sindirme, boyun eğdirme gibi şiddet türleri için kullanılıyor. Silah tehdidi altında, cinsel şiddet, tecavüz, taciz yapılıyor. Partnerinden ayrılmak istemeyen silaha başvuruyor.
Şiddet eğilimi var mı?
İngiltere ve Kanada uygulamalarıincelenerek Türkiye’ye uygun bir modele dönüştürülen düzenleme, kadınların özellikle boşandıkları eş ve ayrıldıkları partnerleri tarafından cinayete kurban gitmelerinden hareketle ‘ruhsat’ aşamasına kadar olan süreci kilit nokta olarak belirledi.
Buna göre, silah ruhsatı için başvuruda bulunanların ‘şiddet eğilimi’, ‘özel ilişkilerinin’ incelenmesi esas alınıyor.
Eski eş ve partnerinden izin
Silah ruhsatı için başvuru yapan kişi, eşi, eski eşi, evi paylaştığı partneri ve eski sevgililerinin rızasını almak zorunda. Ancak, bu rıza için iki yıl koşulu getiriliyor.Boşanmanın ya da ayrılmanın üzerinden iki yıl geçmemişse, eski eş, evini paylaştığı partner ve sevgilisinin rızasını alacak.
Şiddet vukuatı olan zor
Eş rızasının olmaması görevli memur tarafından dosyaya not düşülecek. Değerlendirme buna göre yapılacak. Ruhsat almak isteyen ya da silah ruhsatı olanlar için ‘aile içi şiddet’ kriteri konuldu. Vukuatı olan ruhsat iptaliyle karşı karşıya kalacak. Kanada’da ruhsat iptali veya başvuru reddinin en çok aile içi şiddet vakalarında ortaya çıktığına dikkat çekiliyor.
Vakıf: Evdeki silah sahibine çevriliyor
Kadın cinayetlerinin önlenmesini amaçlayan düzenlemeyi T24’e değerlendiren Umut Vakfı’na göre, hafif silahlarla ilgili çalışmalara ‘cinsiyet boyutu’ eklenmeli. “Her yıl dünyada binlerce kadın silah zoruyla travmaya uğratılıyor, sindiriliyor, köle olarak kullanılıyor, soyuluyor ve tecavüz ediliyor “ diyen Vakıf, kadınlar aleyhine işleyen bu süreci, “ Erkekler, hafif silahları daha fazla yapıyor, satıyor, satın alıyor, sahip oluyor, kullanıyor veya kötüye kullanıyor. Kadınlar aynı zamanda hafif silahlarla daha çok öldürülüyor veya fiziksel olarak yaralanıyor. Silahların bulundurulmasından ve kötüye kullanımından kadınların gördüğü zarar, silah sahibi veya kullanıcısı olarak gördükleri zararla ters orantılıdır”
Çatışma olmayan bölgelerde kadınların iyi tanıdıkları biri, bir eş veya samimi bir tanıdık tarafından vurulmalarının sık görüldüğüne dikkat çeken Vakıf, “ Evde bulunan bir silahın, eve izinsiz giren birine karşı değil de evin sahibine karşı kullanılma ihtimali daha yüksek.”
