Ülkücü Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Tekin, HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım'ın Kürtlere statü ve anadilde eğitim hakkının anayasal olarak güvenceye alınması şartıyla "başkanlık sistemine hayır demeyeceklerini" açıklamasıyla ilgili olarak "MHP ile HDP başkanlıkta buluştu" iddiasını ileri sürdü.
Arslan Tekin'in "Balgat ile HDP başkanlıkta buluştu" başlığıyla yayımlanan (20 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Adına ister cumhurbaşkanlığı deyin, ister başkanlık... "Tek adam" idaresine yol veriyorsunuz. "Tek adam" belli... "O" başa geçecek. Ondan sonra mahdumu mu gelir, kerimesi mi gelir, bir damat dönemi mi başlar, bilemeyiz. O kadar çok birikmiş "problem" var ki, "iktidarını" tevârüs ettirme mecburiyetinin idrâkinde... "Problemler"in ne olduğunu biliyorsunuz. Bu "Problemler"i, geçmişte, şimdi iştiyakla koltuk değneği uzatan zat bile sık sık dile getirmişti.
Başkanlık sistemini Alparslan Türkeş de, Süleyman Demirel de, Turgut Özal da tartışmaya açmıştı. Onlar memleket hayrına düşündükleri için, bir yoklayalım, enini boyunu ölçelim, demişlerdi. Şartlar uymadı; sistem değişmedi.
Esas olan kuvvetler ayrılığıdır. "Kuvvetler"i tek elde topladığında bu adı konmamış diktatörlüktür. Zaten diktatörlüğün de adı konmaz. Saddam da başkandı, Kaddafi de. Hatta Stalin, bırakın başkanlığını, bırakın cumhurbaşkanlığını "genel sekreter"di.
HDP/PKK başkanlık için Saray'ın kendileriyle pazarlığa oturmasına kapı araladı. Etnisiteye statü istiyorlar.
Açıklama öyle sıradan birinden değil. Kendilerinin zamanında, "çözüm/çözülme" döneminde, PKK'nın dayatmasıyla birçok üniversitede mahallî dil bölümleri açılmıştı. Şartları masaya koyan, Mardin Artuklu Üniversitesi'nde, mahallî dili geliştirmesi için, bölüm başkanı ve rektör yardımcısı yaptıkları HDP Siirt Milletvekili ilahiyatçı Prof. Dr. Kadri Yıldırım. Şuna bakın ki, zamanında, HDP/PKK içinde, telefonla temas kurduğum tek isim!
Kadri Yıldırım, etnisiteye statünün ve ana dilde eğitim hakkının Anayasa teminatına alınmasını istiyor.
Bu şartlar aslında Ak Parti'ye yabancı değil. 36 dilimli Türkiye talebinde, asıl statü Kadri Yıldırım'ın kastettiği etnisiteye verilecektir. Ak Parti'nin, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçim beyannamelerinde vatandaşlık tarifini okursanız, ne yapmak istedikleri daha iyi anlaşılır.
7 Haziran'ı geçelim, son genel seçimdeki beyannamelerine bakalım:
"Yeni anayasa, milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan, herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır."
Vatandaşlık tarifinde Türk'e yer verilmiyor. Ümmetin/milletin adı "Türk" olduğu, bütün etnisiteleri içine aldığı hâlde "Türk"e yer verilmemesinin ne manaya geldiğini bir düşünün. Beyannamelerini tek tek inceledim. "Ortaklık" da sık zikrediliyor.
"İslâmcı" dedikleri, baş tacı ettikleri Abdülhamid bile buna yanaşmamıştı!
Ak Parti'nin "tek adam"ı HDP'nin taleplerini asla reddetmeyecek ama Balgat'ı ürkütmemek için açık pazarlığa da oturmayacaktır. (Şuna inanmaya başladım... Önceki sözlerinin hepsini yutan Balgat'taki, koltuk için bütün değerlerinden de vazgeçebilir!)
Kadri Yıldırım'ın ağzıyla HDP'nin istedikleri, Ak Parti beyannamelerinde satır aralarına sıkıştırılan hususlardır. Başkanlık elde edildikten sonra, her şeyin hâkimi olunacağı için, HDP'nin talepleri, asıl kendi talepleri olarak hayata geçirilecektir.
MHP milletvekilleri bundan sonrasını düşünsünler!
HDP milletvekillerinin tutukluluk hâlleri kaldırılabilir. Yeter ki, başkanlık için, HDP'liler kabul oyu kullansınlar...
Oylama gizli... MHP milletvekilleri eğer oylarının rengini açıklamazlarsa HDP ile aynı çizgiye geleceklerdir.