Gündem

Tutuklanan OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız: Gerekçe gösterilen 3 yazım üzerinden beni suçlarlarsa Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar

05 Eylül 2020 12:54

“Askeri ca­susluk” iddiasıyla gözaltı­na alındıktan sonra “Dev­letin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suç­lamasıyla tutuklanan OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, soruşturmanın tamamlanmadığı gibi dosyadaki kısıtlılık kararının da kaldırılmadığını belirterek, "Ne olduğunu halen bilmiyoruz. Şu ana kadar gerekçe üç ya­zım! Bunun üzerinden iddianame yazıp beni suçlarlarsa gerçekte Sayın Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar. Çünkü bu yazılar Erdo­ğan'ın açıklamala­rından hareketle yapılmış haber ve analizler. Bun­larla ‘devletin güvenliğini' tehdit etmişim. Yazıların üzerinden 6 ay geçti, devletimize hiçbir şey olmadı" dedi.

Avukatları aracılığıyla Sözcü'den Can Özçelik'e konuşan Müyesser Yıldız, şunları kaydetti:

“2011'de FETÖ operasyonu denilerek bizlere yaşatılan Silivri sürecinin devamı getirilip onların tamamlayamadığı iş tamamlanmak isteni­yor. ‘FETÖ ruh ve zihni­yeti' gücünü sürdürüyor. Soruşturma, tutuklama yetmedi, Oda TV'yi ka­pattılar! İkincisi Sözcü'ye, Cumhuriyet'e, Halk TV'ye Tele 1'e neler yapıldı?

Aytunç Erkin ve SÖZCÜ hakkınızda neden soruşturma açılıyorsa, Oda TV ve bizler için de hedef aynı! Susmamız, susmazsak bir şekilde sus­turulmamız isteniyor.”

"Yargı sırtımızda sopa"

“Beraberinde korku ikliminin her yere ve herkese sirayet etmesi amaçlanıyor. Bu tabloda en vahim şey, bu hukuk­suzlukları yapacak olan­ların da ihtiyaç duyacağı yargının sırtımızda sopa, başımızda ‘Demokles'in kılıcı' olarak kullanılması. Bir muktedirler heyeti oluştursalar ‘Bu haberi be­ğenmedim, gazeteyi TV'yi kapatın veya senin yazıla­rından rahatsız oldum tutuklayın' denilse, inanın bu işlerde yargının kulla­nılmasından daha az tahribata yol açar, devletin temeline dinamit konmamış olur.”
Dosyada kısılılık var ama ne var bilmiyoruz

"Soruşturma tamamlan­madığı gibi dosyadaki kısıtlı­lık kararı da kalırılmadı. Yani ben de avukatım da ne olduğunu halen bilmiyoruz. Şu ana kadar gerekçe üç ya­zım! Bunun üzerinden iddianame yazıp beni suçlarlarsa gerçekte Sayın Erdoğan'ı suçla­mış olacaklar. Çünkü bu yazılar Erdo­ğan'ın açıklamala­rından hareketle yapılmış haber ve analizler. Bun­larla ‘devletin güvenliğini' tehdit etmişim. Yazıların üzerinden 6 ay geçti, devletimize hiçbir şey olmadı.

"Kırmızı bültenle aranan teröristi devletin TRT'sine çıkaranlar..."

Kırmızı bültenle aranan teröristi devletin TRT'sine çıkaranlar ül­kemizin ve devletimizin güven­liğini tehlikeye atmıyor da ben atıyorum öyle mi? Savcı teröristin TRT'ye çıkarılmasını ‘İfade özgür­lüğü' sayacak ama bana gelince ‘Devletin güvenliğini tehdit' diye­cek.

"Bu siyasi davadır; ne zaman bırakılacağımıza siz değil, bizi aldıran güç karar verecektir"

Takdir milletimizindir. Silivri sürecinde mahkeme heyetinin yüzüne şöyle söylemiştim: ‘Biz gazeteciyiz. Bu siyasi davadır ne zaman bırakılacağımıza siz değil, bizi aldıran güç karar verecektir.' Aynı şey bugün için de geçerlidir.”