-TÜSİAD'DAN ANAYASA AÇIKLAMASI İSTANBUL (A.A) - 27.03.2011 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) açıklamasında, TÜSİAD'ın demokratikleşme raporları dikkate alındığında, Cumhuriyetin demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olması niteliklerini ve devletin dili, başkenti ve bayrağı konularını içeren Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesi yönünde, ne geçmişte ne bugün, bir görüş ve önerisi olmadığı, bu hususların TÜSİAD tüzüğünde açıkça ifade edilmiş değer olduğu bildirildi. TÜSİAD'dan yapılan yazılı açıklamada, 22 Mart 2011 tarihinde, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısının özel oturumunda, kamuoyuna sunulan ''Yeni Anayasa Yuvarlak Masa Toplantıları Dizisi-Yeni Anayasa Sürecinin Beş Temel Boyutu'' başlıklı çalışmanın, TÜSİAD'ın ev sahipliği yaptığı ve Türkiye'nin alanlarında tanınmış 22 akademisyen ve kanaat önderinin bir araya geldiği toplantılar dizisinin sonucunda, 5 başlıkta farklı fikirleri derleyen bir metin olduğu belirtildi. Açıklamada, çalışmanın son bölümünün ise çalışmanın eş koordinatörleri Prof. Ergun Özbudun ve Prof. Turgut Tarhanlı tarafından kaleme alındığı ve diğer yirmi katılımcı acısından bağlayıcı olmayan, şahsi yorum ve değerlendirmeleri içerdiği ifade edildi. Çalışmanın hazırlanma amacı ve yöntemi açıklanmasına rağmen, geçtiğimiz hafta boyunca, basında çalışmanın bir TÜSİAD Anayasa taslağı olduğu ve/veya çalışmanın TÜSİAD görüşlerini içerdiği yönünde değerlendirmelerin yer aldığı, bu nedenle TÜSİAD Yönetim Kurulu'nun, aşağıdaki konuların kamuoyuyla paylaşılması gereğini gördüğü belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Anılan belge bir TÜSİAD görüş raporu değildir; akademisyen ve kanaat önderlerinin 5 temel başlıkta uzlaştıkları veya uzlaşamadıkları tespitleri içermektedir. TÜSİAD'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği demokratikleşme çalışmaları dikkate alındığında, bu çalışma ile örtüşen ve ayrılan konular mevcuttur. TÜSİAD'ın demokratikleşme raporları dikkate alındığında, Cumhuriyetin demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olması niteliklerini ve devletin dili, başkenti ve bayrağı konularını içeren Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesi yönünde, ne geçmişte ne bugün, bir görüş ve önerisi olmamıştır; bu hususlar TÜSİAD tüzüğünde açıkça ifade edilmiş değerlerdir. Ancak ilgili belgenin de işaret ettiği gibi, TÜSİAD, değiştirilemez maddelerdeki değerlerin korunmasında ve geliştirilmesinde, bu değerlerin değiştirilemezlik zırhıyla korunması kadar anayasanın bütününe yayılmış kural ve mekanizmaların nasıl dizayn edileceğini de önemsemektedir. TÜSİAD'ın Sivil-Asker ilişkilerine dair demokratikleşme raporlarında önerileri belgede tüm katılımcıların da tam mutabakata vardığı üzere, bu çalışmayla büyük ölçüde paralellik arz etmektedir. Yeni anayasanın, parlamentodaki parti gruplarının oluşturacağı uzlaşma komisyonunda hazırlanması önerisine katılmakla birlikte, TÜSİAD bu komisyonun İçtüzük'te yapılacak değişiklikle resmileştirilmesini ve parlamento dışı katılımın bir sisteme bağlanmasını beklemektedir. (Anayasa'nın yapım yöntemi konusunda belgede de farklı görüşler zikredilmiştir; TÜSİAD, yeni Anayasa yapım sürecinde, toplum kesimlerinin, STK'ların, ihtisas kurumlarının yeterli derecede görüşlerine başvurulmasının güvence altına alınması durumunda, Anayasa'nın ne şekilde kabul edileceği konusunda ek bir öneri sunmamıştır. Farklı görüşlerin en geniş anlamda dile getirilebilmesi ve dikkate alınmasının mekanizması sağlandığı durumda, TÜSİAD, rapordaki yöntemlerin herhangi birinin uygulanmasına eşit mesafededir.) TÜSİAD, siyasete kadın katılımının özel önlemlerle anayasadaki yerini alması gerektiği kanaatindedir. TÜSİAD, çalışmanın başörtüsü sorununa birey özgürlüğü temelinde yaklaşımına iştirak etmekte ve inancı ne olursa olsun tüm vatandaşların özgürlük alanını koruyan garantilerle birlikte bir çözüm üretilmesi gerektiği görüşündedir. TÜSİAD, din eğitim ve öğretimi ve anadilin öğrenimi hususlarında, bireylerin talep etmeleri halinde iştirak edecekleri seçimlik dersler koyulması formülünden yanadır. TUSİAD bu çerçevede, zorunlu din dersinin kaldırılması ve eğitim dilinin resmi dil olan Türkçe olması gerektiği görüşündedir. TÜSİAD, Anayasa Mahkemesinin üye yapısının belirlenmesinde karma bir modeli savunmakta, çoğunluk üyenin yargı organlarınca belirlenmesi, diğer üyelerin yarıya yakınının TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla, sınırlı sayıda üyenin ise Cumhurbaşkanı, üniversiteler ve barolar tarafından belirlenmesinin uygun olacağı görüşündedir. TÜSİAD, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda yürütme organından gelen kişilerin üyeliğine son verilmesi Kurul'un yürütmeden bağımsız hale getirilmesi gerektiği görüşündedir. Üyelerin çoğunluğunun her düzeydeki yargı organı tarafından belirlenmesi, yargı dışından da Kurul'a üye seçilebileceği görüşüne iştirak etmektedir. Genel seçimlerde ulusal barajın düşürülmesi konusunda belgeyle TÜSİAD görüşleri örtüşüyorsa da, TÜSİAD seçim sisteminin ve siyasi partiler mevzuatının, temsil adaleti, milletvekili ve seçmen ilişkisin kuvvetlendirilmesi ve katılımcılığın arttırılması çerçevesinde reforme edilmesi görüşündedir ve bu yönde alternatif bir dizi çalışmayı kamuoyu ile paylaşmıştır. Belgede akademisyenler arasında tam mutabakata varıldığı görülen parlamenter sistemin muhafaza edilmesi ve Cumhurbaşkanın yetkilerinin parlamenter sisteme uygun olarak sınırlandırılması konusu da TÜSİAD görüşleriyle paraleldir. Yine belgeyle tutarlı olarak TÜSİAD, Yüksek Öğretim Kurulu yerine üniversiteler arası planlama ve koordinasyondan sorumlu yeni bir yapının kurulmasını ve bu kapsamda akademik özgürlükler ve üniversitelerin özerkliği güvence altına alınmasını beklemektedir.'' TÜSİAD'ın, son çalışmayla aslında bir yeni Anayasa ihtiyacına işaret ettiği ve yeni Anayasanın birey odaklı, sivil ve özgürlükçü olması ilkelerini talep ettiği ifade edilen açıklamada, TÜSİAD'ın yeni anayasaya yaklaşımının, son 20 yıldır olduğu gibi, çağdaş dünyada kabul görmüş ilkelerin Türkiye'de yerleşmesi ve kurumsallaşmasına dayandığı vurgulandı. Açıklamada, bu ilkelerin hangi detaylı kurallarla hayata geçirileceğinin ihtisas kuruluşlarınca, bilim insanlarınca tartışılacağı ve son kertede yasama veya doğrudan seçmenin kararı ile belirleneceği kaydedildi.