Gündem

TÜRKLER'İN KIZI: ÜNAL OSMANAĞAOĞLU KATİLLERDEN İSTANBUL (A.A)

24 Eylül 2010 00:53

-TÜRKLER'İN KIZI: ÜNAL OSMANAĞAOĞLU KATİLLERDEN İSTANBUL (A.A) - 23.09.2010 - DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in kızı Nilgün Soydan, sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun babasının katillerinden olduğunu savunarak, ''Yakalandığından bugüne kadar yargılanması için çaba sarf ettik, bundan sonra da sarf edeceğiz'' dedi. Kemal Türkler'in öldürülmesi davasının duruşmasının ardından çıkışta gazetecilere açıklama yapan Soydan, sanık Osmanağaoğlu'nun kendisinin gözlerinin içine bakamadığını ve suçluluk psikolojisiyle hareket ettiğini söyledi.  Soydan, duruşma salonunda alınan yoğun güvenlik önlemlerine işaret ederek, ''Çok kalabalık bir güvenlik önlemi vardı. 27 kişiye kadar polis sayabildim. 12 Eylülden önceki 22 Temmuzda babam katledilmiş. Babam katledildikten ve 12 Eylülün olmasından sonra DİSK gerçekten yok edilmiştir'' diye konuştu. 12 Eylülden sonra DİSK'in ''kolları ve bacakları budanmış bir şekilde iade edildiğini'' kaydeden Soydan, şöyle devam etti: ''Toparlanmaya hala devam edecektir. Çok büyük mücadele verilmiştir ancak bu hiçbir zaman bizim bu davayı takip edeceğimiz gerçeğini değiştirmez. Ünal Osmanağaoğlu, babamın katillerinden biridir. Yakalandığından bugüne kadar yargılanması için çaba sarf ettik, bundan sonra da sarf edeceğiz. 19 yıl sonra, Rasim Öz'ün çabalarıyla yakalanıp teslim edildikten sonra teşhis edebildiğim bir katildir kendisi. Osmanağaoğlu, babamın katillerinden biri olduğu için Kemal Türkler cinayeti davasından yargılanmaya devam edecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği karara zaten mahkeme uymuştur. Zaman aşımı konusuna gelince, öyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. İnsanlık suçu olduğu için zaman aşımı olmadığını hepimiz biliyoruz. Devletin şiddetli koruması altındaki katillerden olan Ünal Osmanağaoğlu da yargılanmaya devam edecek ve bundan giymesi gereken hükmü giyecektir. Olayın en önemli ve tek tanığıyım ne yazık ki. Ömrüm olduğu sürece bu tanıklığımın arkasında duracağım ve onun bu cezadan yargılanması için elimden geleni yapacağım.'' Soydan, sanık avukatlarının, kendisinin 19 yıl boyunca sustuğuna ilişkin beyanlarına karşı da ''Devlet tarafından azmettirilmiş ve işlenmiş bir cinayette devlet soruşturma açmazsa siz hangi makama eşkal vereceksiniz? Hangi makama gidip 'Bu adamı tanıyorum' diyeceksiniz. 19 yıl sonra yakalandı ve karşılaştığım ilk duruşmada, ilk gördüğüm anda babamın katili olduğunu teşhis ettim. Kendisi 19 yıl boyunca kaçırılmış. Kendisini geç görüp teşhis ettiysem bunun suçlusu ben değilim devlet'' diye konuştu.  DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de Kemal Türkler'in öldürülmesi davasında 30 yıldır hukuku ve adaleti arayan noktada olduklarını belirterek, DİSK ve Türkler'in ailesi olarak bu davanın birinci derecede muhatabı olduklarını söyledi. Bu davanın başından sonuna kadar açığa çıkmasını istediklerini kaydeden Çelebi, şöyle devam etti: ''Sanık, devlet tarafından 1999'a kadar korunmuştur. Sürecin bir bütününde, devletin güvencesi altında saklanmıştır, korunmuştur ve kaçırılmıştır. Adil yargılanma süreci yaşanmamıştır. Sanığın başka hapishanelere sevki, duruşmaya getirilişi, rapor alınması süreçlerine bakıldığında, zaman aşımına uğraması konusunda devletin eliyle yapılan birçok çalışma olmuştur. Bugün gelinen noktada hala hukuk ve adalet arıyoruz. 12 Eylüle giden yolun gerçek yüzleşmesini ve arkasındaki güçlerin açığa çıkmasını istiyoruz.'' Çelebi, duruşmada polisler tarafından etten duvar örüldüğünü ifade ederek, sanığın daha büyük bir salonda, herkesin yüzüne bakarak yargılanmasını istediklerini ifade etti.  Müdahil avukatı Rasim Öz de zaman aşımı tartışmalarının sorulması üzerine, ''Ceza yasamızda da evrensel kurallarda da suçların vasıfları vardır. Adam öldürme, siyasi nedenle katliam yapma insanlık suçudur. Bunlarda zaman aşımı olmaz. Gizli örgütün tetikçisidir. Gizli örgüt var olduğu sürece, o sona ermeden zaman aşımının sona ermesi mümkün değildir'' diye konuştu.