Vatan gazetesi yazarı Cengiz Aktar, Türkiye’nin BMGK geçici üyeliğine ilişkin analizinde, Ankara’nın, seçilmek için lobi faaliyetlerini tamamen ikili zeminde yürüttüğünü ve BM’nin koyduğu ilkelere uymaya hiç özen göstermediğini yazdı.
Aktar, “Güvenlik Konseyi üyesi olmuş bir Türkiye BM’deki yükümlülüklerinden daha zor kaçar” ifadesini kullandı. Cengiz Aktar’ın konuyla ilgili analizi şöyle:
Güvenlik Konseyi’nden kararlar zor çıkıyor
Dördüncü kez Güvenlik Konseyi üyesi olan Türkiye’nin daha önceki görevinde çok farklı bir dünya vardı. Bugün Birleşmiş Milletler 192 üyesiyle koskocaman bir kuruluş. Dünyadaki sorunlar azalmadı bilâkis arttı. Dolayısıyla karar alma mekanizmalarının işlerliliği de zorlaştı.
Güvenlik Konseyi’nden kararlar artık çok zor çıkıyor. Mesela Darfur’daki soykırım konusunda Batılı ülkelerin ısrarına rağmen Çin’in tavrı yüzünden bir türlü karar çıkamıyor. Bu dönemde özellikle İran’la ilgili bir kararın çıkması beklenmelidir. Bu anlamda Türkiye zorda kalabilir.
BM ilkelerine özen göstermedi
Bunun dışında Türkiye seçilmek için lobi faaliyetlerini tamamen ikili zeminde yürüttü ve BM’nin koyduğu ilkelere uymaya hiç özen göstermedi. Kyoto Protokolü’nü imzalamadı, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne onay vermedi, Dünya Çalışma Örgütü’nün iş hayatı ile ilgili normlarına uymadı, mültecilerin korunmasında kötü bir performans gösterdi. Üyeliğe sadece bir prestij meselesi olarak baktı.
Bu Dışişleri’nden ziyade Fahri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’yi dev aynasında görme yaklaşımının eseridir. Ama bundan sonra Güvenlik Konseyi üyesi olmuş bir Türkiye BM’deki yükümlülüklerinden daha zor kaçar.
En son 1961’de masadaydık
Türkiye, 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nde en son 1961 yılında deneyimli diplomat Coşkun Kırca başkanlığında temsil edildi. 47 yıldır konseye seçilemeyen Türkiye’nin önündeki tek sorun Kıbrıs meselesi. 34 yıldır Türkiye BM’nin gözünde halen Kıbrıs’ta işgalci bir ülke görünümde.