Kültür-Sanat

Türkiye'nin yaşayan hazineleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Türkiye'nin 2010 yılı "Yaşayan İnsan Hazineleri" adaylarını belirledi.

01 Eylül 2010 03:00

T24 - Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumunun (UNESCO) somut olmayan kültür mirası çalışmaları kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Türkiye'nin 2010 yılı "Yaşayan İnsan Hazineleri" adaylarını belirledi.


Cam boncuğu, ebru, tezhip, dokumacılık, bağlama, kıspet ve sipsi yapımcılığı, yazma sanatı, çini sanatı gibi alanlarda usta 16 isim çeşitli yayınlarla dünyaya tanıtılacak. UNESCO'nun, "Yaşayan İnsan Hazineleri Listesi"ne aday gösterilecek bu kişilerin, tüm dünyanın ortak mirası olmaları sağlanacak.


Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Mahmut Evkuran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yaşayan İnsan Hazineleri" kavramının, somut olmayan kültürel mirasın belli unsurlarını yeniden yaratmak ve yorumlamak açısından gerekli bilgi ile beceriye yüksek düzeyde sahip kişileri anlattığını söyledi.


Kuşaktan kuşağa aktarılan bu mirasın, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratıldığını, kimlik ve devamlılık duygusu verdiğini ifade eden Evkuran, böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunulduğunu belirtti.


Taraf devletlerin somut olmayan kültürel mirası korumak ve tespit amacıyla kendi toprakları üzerindeki kültürel miras envanterini hazırladığını anlatan Evkuran, şu bilgileri verdi:


"Bu envanterler düzenli olarak güncelleştirilir. Yaşayan İnsan Hazineleri ustalığını 10 yıldır icra ediyor olması, sanatını usta-çırak ilişkisi ile öğrenmiş olması, bilgi ve becerisini uygulamadaki üstünlüğü, konusunda ender bulunan bilgiye sahip olması, kişi veya grubun yaptığı işe kendini adamışlığı, kişi veya grubun bilgi ve becerilerini geliştirme yeteneği (sanatının toplumla buluşmasını sağlayacak yenilikler içermesi), kişi veya grubun bilgi ve becerilerini çırağa aktarma becerisi (bir çırak yetiştirmiş olması) gibi ölçütlere göre belirleniyor.


Türkiye'de somut olmayan kültürel mirası envanterleme çalışmaları, illerde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün koordinasyonunda yürütülüyor. Kurullar, folklor araştırmacıları tarafından hazırlanan kendi illerindeki yaşayan insan hazinesi aday önerilerini, gerekli formları doldurmuş halde periyodik olarak yılda iki kez genel müdürlüğümüze gönderiyor. Biz de illerden gelen verileri kendi bünyemizde oluşturduğumuz Uzmanlar Komisyonu'nda değerlendirerek, yaşayan insan hazinesi olarak ilan edileceklerini tespit ediyor ve Bakanlık makamına onaya sunuyoruz."


Evkuran, "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak ilan edilmesi onaylanan adayların düzenlenen bir ödül töreniyle kamuoyuna duyurulduğunu, ayrıca Bakanlığın ve genel müdürlüklerinin web sitelerinden paylaşıldığını kaydetti.



2010 yılı adayları


Türkiye'nin 2010 yılı "Yaşayan İnsan Hazineleri" adayları şu isimlerden oluştu:


"Neşet Ertaş (Abdallık Geleneği-Halk Ozanlığı), Yaşar Güç (Anadolu'da icra edilen hortlama kaval-dilli dilsiz), Halime Öğüt (Anadolu'da yaşayan sipsi ve dilsiz kaval), Mahmut Sür (Cam boncuğu), Mehmet Gürsoy (Çini sanatı), Emine Karadayı (Dokumacılık ve doğal boyamacılık), Cemil Kızılkaya (Yazma sanatı), Maksut Koca (Aşıklık), Ali Rıza Ezgi (Aşıklık), Veli Aykut (Aşıklık-Zakirlik), Mehmet Bedel (Sipsi Yapımcılığı ve İcrası), Bekir Tekeli (Bağlama yapımcısı), İrfan Şahin (Kıspet yapımcısı), Uğur Derman (Tezhip), Hasan Çelebi (Hüsn-ü Hat), Fuat Başer (Ebru sanatçısı)