İsveç Dışişleri Bakanlığı geçen hafta Türkiye'nin talebi üzerine Barcelona'da tutuklanan gazeteci Hamza Yalçın'ın durumuna açıklık kazandırmak için 6 gündür uğraştığını bildirdi.
Odak adlı sol bir internet dergisinin editörü olan Hamza Yalçın onlarca yıldır İsveç'te yaşıyor ve aynı zamanda İsveç vatandaşı.
Yalçın 3 Ağustos günü Barcelona'nın El Prat havaalanına indiğinde, hakkında Türkiye kaynaklı bir uluslararası tutuklama emri bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış sonra da çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
İsveç Dışişleri Bakanlığı kendisine avukat tutulduğunu ve cezaevinde diplomatlar tarafından ziyaret edilebilmesi için uğraşıldığını bildirdi.
Odak dergisi de sitesinde editörünün serbest bırakılmasını isteyen bir yazıya yer verdi. Yazıda "Hamza Yalçın, Türkiye'de gerçekleştirdiği devrimci faaliyetlerinden ötürü Türkiye hükümeti tarafından iki kere müebbet hapis cezasına çarptırılmış bir sosyalisttir. Odak Dergisi başyazarı ve aynı zamanda İsveç Yazarlar Birliği ile Amnesty (Af Örgütü) üyesi bir devrimcidir" denildi.
Yazıda, Yalçın'ın Türkiye'de yaşadığı yıllarda çeşitli cezaevlerinde kaldığı üst üste iki kez beraat ettiği bir davadan üst mahkemenin itirazı ile ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığı da kaydediliyor.
Odak dergisi İspanyol yetkililerin Yalçın'ın İnterpol tarafından kırmızı bülten ile arandığını söylediklerini aktarıyor ve bunun gerekçesinin de Türkiye'de Odak dergisine yönelik operasyonlar olduğunu yazıyor.
Yalçın'ın gözaltına alınması, Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana basın özgürlüğü konusunda uluslararası meslek kuruluşları ve bazı Avrupa kurumları ve siyasetçileri tarafından ciddi şekilde eleştirildiği bir döneme rastladı.
İsveç Dışişleri Bakanlığı Yalçın'ın neyle suçlandığını anlamaya çalıştığını söylüyor ama Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü RSF'e göre Türkiye gazeteciyi "terörizm" ile suçluyor.
RSF Türkiye hükümetini, geçen yılki darbe girişiminden bu yana yürürlükte olan Olağanüstü Hal durumunu, kendisine yöneltilen eleştirileri bastırmak için kullandığını söyleyerek eleştiriyor.
Son olarak Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yapmak isteyen Fransa vatandaşı gazeteci Loup Bureau'nun 26 Temmuz'da önce gözaltına alınıp sonra tutuklanması uluslararası meslek kuruluşlarınca eleştirilmişti.
Fransız Haber Ajansı AFP, Türk güvenlik yetkililerine atıfla, gazeteci Bureau'nun bilgisayarında Suriye'deki YPG üyeleriyle çekilmiş fotoğraflar bulunduğunu yazmıştı.
