Dünya

Türkiye'nin stratejik önemi erozyona uğrar mı?

Rum Kathimerini gazetesi, Kıbrıs Rum kesimi ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın "Rumları bölgede söz sahibi yaptığını" iddia etti.

25 Aralık 2010 02:00

T24 - Rum Kathimerini gazetesi, Kıbrıs Rum kesimi ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın "Rumları bölgede söz sahibi yaptığını" iddia etti. Doğu Akdeniz'in çok büyük doğalgaz yatakları "sakladığı" ifade edilen haberde, bu bölgenin, Türkiye'nin stratejik önemini "erozyona uğratabilecek" kapasitede olduğu savunuldu.

Gazetenin haberinde, Rum yönetimi ile İsrail arasındaki MEB anlaşmasının, "Doğu Akdeniz'deki jeopolitik ve jeoekonomik dengelerin yeniden düzenlenmesi sürecinde çok önemli bir adım addedildiği, bu hareketinin Rum yönetimini, Avrupa Birliği'nin (AB) enerji güvenliğinin merkezine yerleştirdiği" yorumunda bulunuldu.

Haberde, "jeopolitik açıdan bu düzenlemeyi, Türkiye-İsrail ilişkilerinde meydana gelen çatlağın tetiklediği" değerlendirmesi yapıldı.

Jeoekonomik açıdan yeni unsurun, Doğu Akdeniz'in çok büyük doğalgaz yatakları "sakladığı" ifade edilen haberde, Leviathan olarak adlandırılan bu bölgenin AB'nin enerji güvenliğiyle ilgili olguları tersine çevirebilecek ve Türkiye'nin stratejik önemini "erozyona uğratabilecek" kapasitede olduğu savunuldu.

."Ankara'nın gerçek hukuki bir dayanağı olmadığını" iddia eden gazete, buna rağmen Rum-İsrail anlaşmasının imzalanmasına yoğun tepki gösterdiğini, bunun gerçekteki nedeninin de İsraillilerin, Türkiye'nin sözde Rum münhasır ekonomik bölgesinde sondaj yapılmasını engelleme çabasını iptal etmeleri olduğunu öne sürdü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yeni Osmanlıcılık stratejisi olduğu, bu nedenle Türkiye-İsrail stratejik ilişkilerini bozup, Müslüman kamuoyunun sınavından geçebilmek için Filistin dostu söylemi benimsediği, İsrail'inTürkiye'nin bu Filistin dostu söylemine katlanabileceği ama İran ve Suriye ile imtiyazlı ilişkilerine katlanamayacağı" iddiasında bulunulan haberde, İsraillilerin de "Türkiye'nin düşmanca tavrını dengelemek" maksadıyla Kıbrıs Rum yönetimine ve Yunanistan'a yöneldiği ileri sürüldü.

Haberde, bu iki ülkenin İsrail'le ilişkilerinin etkileyici bir şekild egeliştiği, bunun, yalnız Rum-İsrail münhasır ekonomik bölge sınırlarının belirlenmesi anlaşmasının imzalanmasını değil, muhtemel yataklardan Rum-İsrail işbirliğinde müştereken yararlanılmasını da kolaylaştırdığı yorumu yapıldı.

Gazetenin haberinde özetle şu değerlendirmelere yer verildi:

"İsrailliler tarafından Leviathan olarak isimlendirilen devasa doğalgazyatakları Ortadoğu ve Doğu Akdeniz bölgesinin jeopolitik güvenliği açısından dönüm noktasını teşkil ediyor. Leviathan'da imtiyaz hakkı bulunan Amerikan şirketi Noble Energy tarafından yapılan son araştırmalardan ve deneme sondajlarından sonra bu yatağın hacminin 0,5 trilyon metreküp olduğu sanılıyor. Böylece rezervler, Türkiye'nin bölgeyle ilgili projeleri açısından tehdito luşturuyor. İsrail, Leviathan aracılığıyla, Avrupa piyasasının doğalgaz sağlayıcısı konumunda olacak ki bu da Türkiye'yi ve boru hatlarını Rus etkisine karşı güvenlik olarak daha az 'gerekli' hale getiriyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, yatakların ne boyutta olduğu tam olarak bilinmiyor. İsrail haritaları bölgedeki Leviathan'ın Lübnan'ın tartışmalı egemenlik bölgesi içerisindeki büyüklüğünü göstermiyor. Çoğu analizci bu yatağın kamuoyuna açıklanandan çok daha büyük olduğunu söylüyor."