T24- Türkiye’nin Brezilya ile birlikte İran’a uygulanacak yaptırımlara ret oyu kullanması dünya medyasında da geniş yankı buldu. Washington Post ve New York Times gibi gazeteler, kararın “oybirliği” ile alınamamasının sembolik anlamına dikkat çekerken, İsrail’in Yediot Ahronot gazetesi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon’un Türkiye’nin tavrına yönelik “Tarih devletleri oylarına göre yargılayacak” yorumuna yer verdi.
İşte dünya basınının BM oylamasından sonraki yorumları:
NEW YORK TIMES
Öncekilere göre nispeten ileri bir adım olan yeni yaptırımlar, oybirliği ile alınan bir kararın sembolik ağırlığını taşımıyor. Çünkü 15 üye ülkeden 12’si yaptırımlardan yana oy kullanırken, Türkiye ve Brezilya yaptırımlara karşı çıktı, Lübnan ise çekimser oy kullandı.
WASHINGTON POST
BM’den çıkan 2’ye karşı 12’lik sonuç Obama için açık bir zafer olmadı. BM Güvenlik Konseyi’nde 12 üyenin oylarıyla alınan karar birtakım soru işaretlerine yol açtı. Obama’nın muhalifleri BM Güvenlik Konseyi’nden çıkan eksik sonucun, ABD’nin uluslararası diplomasideki zayıflığını gösterdiğini savunurken, Obama yanlıların Beyaz Saray’ın Bush’tan zayıf bir el devraldığını söylüyor.
VOICE OF AMERICA
BM Güvenlik Konseyi’nin 2 ret ve 1 çekimsere karşı 12 oyla yaptırım kararı alması, 15 üyeli konseyde bir bölünme olduğuna işaret ediyor. Nitekim Türkiye Büyükelçisi Ertuğrul Apakan da buna dikkat çekti. Ancak elçi, ret oyuna rağmen, İran’ın nükleer programı konusundaki endişeleri gidermesi gerektiğine inandıklarını söyledi.
YEDIOT AHRONOT
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Türkiye ve Brezilya’nın ret oyu için “Tarih devletleri oylarına göre, dar ve sinik çıkarlarını mı yoksa barış ve istikrarın çıkarlarını mı seçtiklerine göre yargılayacaktır” dedi.
THE GUARDIAN
Güvenlik Konseyi’nin oybirliği sağlayamamasının kararı zayıflattığı düşünülüyor. İran’la geçen ay nükleer takas anlaşması imzalayan ancak bu girişimleri Batı tarafından kabul görmeyen Türkiye ve Brezilya, karara karşı oy kullandı.
DAILY TELEGRAPH
Türkiye ve Brezilya, Tahran’ın askeri amaçlı uranyum zenginleştirme ihtimaline yönelik kaygıları gidermeye yönelik arabuluculuk çabalarının büyük uluslararası güçler tarafından kolayca reddedilmesine öfkelerini ifade ettiler. İngiltere Dışişleri Bakanı William Haig oybirliği sağlanamamasına karşın kararın önemli bir adım olduğunu savundu.
THE TIMES
BM Güvenlik Konseyi, İran’a karşı bugüne kadarki en sert yaptırımları kabul etti. Çin ve Rusya, 15 üyeli konseyde çoğunlukla birlikte yaptırımlar lehine oy kullanırken, Türkiye ve Brezilya ret, Lübnan çekimser oy kullandı.
BBC
BM Güvenlik Konseyi, bir çekimser, iki ret oyuna karşılık 12 oyla dördüncü yaptırımları kabul etti. Ancak Türkiye ve Brezilya, İran’la yaptığı anlaşmaya zaman tanınmadığını söyleyerek aleyhte konuştu.
THE MOSCOW TIMES
Rusya Başbakanı Vladimir Putin karardan sonra yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer programıyla ilgili tartışmaları çözmenin en iyi yolunun yaptırımlar değil, barışçı görüşmeler olduğunu söyledi.
ITAR-TASS
BM Güvenlik Konseyi, İran’a karşı yaptırım kararını çoğunluk oylarıyla aldı. Oylamanın başlamasından önce konuşan Türkiye Büyükelçisi, yaptırımların İran’la izlenen diplomatik süreç üzerinde olumsuz etki yaratacağını söyledi.
GULF NEWS
ABD’nin BM Büyükelçisi Susan Rice kararı memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Ancak Türkiye ve Brezilya’nın oylamayı bir saat geciktirmesi dikkat çekti. Türkiye ve Brezilya daha sonra oylamaya katıldı, ancak oylamadan muhalefet konuşmalarını yapmakta ısrar ettiler.
REUTERS
BM’den çıkan karar, 2006’dan beri İran’a karşı alınan dört karar arasında en az destek toplayanı oldu. Batı’nın, İran’la yapılan nükleer takas anlaşmasını görmezden gelmesine öfkelenen Türkiye ve Brezilya, yaptırımların gereksiz olduğunu savundular.
ASSOCIATED PRESS
Türkiye ve Brezilya’nın hayır oyları ve Lübnan’ın çekimser tavrı nedeniyle karar, 2 ret ve bir çekimser oya karşı 12 oyla alındı. Daha önceki ilk iki karar oybirliğiyle, üçüncüsü de Endonezyo’nın çekimser oyu nedeniyle 14-0 oyla alınmıştı.
XINHUA
Dün alınan kararda Türkiye ve Brezilya’nın çabalarına da gönderme yapılarak, bu girişim “güven artırıcı önlem” olarak nitelendi ve soruna bir çözüm bulmak üzere harcanan siyasi ve diplomatik çabaların önemine vurgu yapıldı.