Gündem
BBC Türkçe

Türkiye'den ABD'nin Afrin açıklamasına tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD’nin Afrin’deki durumla ilgili “Kaygılıyız” açıklamasına karşı, “ABD makamlarının Zeytin Dalı Harekatı’nın gerekçesini, amacını ve mahiyetini hala idrak edemediklerini veya maalesef anlamak istemediklerini göster

29 Nisan 2018 20:30

Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin Afrin'deki durumla ilgili "Kaygılıyız" açıklamasına tepki gösterdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Afrin'den son 48 saattir gelen haberler nedeniyle derin endişe duyduklarını açıkladı. Nauert'in yaptığı yazılı açıklamada, "Yağma haberleri de bizi kaygılandırıyor" ifadesi yer aldı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy akşam saatlerinde Nauert'in açıklamalarını eleştirdi ve "ABD makamlarının Zeytin Dalı Harekatı'nın gerekçesini, amacını ve mahiyetini hala idrak edemediklerini veya maalesef anlamak istemediklerini göstermektedir" değerlendirmesini yaptı.

Dışişleri Sözcüsü, harekatta sivillerin zarar görmemesi için tüm önlemlerin alındığını söyledi:

"Harekat, kesinlikle sivil halkı hedef almamakta, bilakis sivil halkı bir terör örgütünün baskı ve tahakkümünden kurtarmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, sivillerin zarar görmemesi için gerekli tüm önlemler alınmış, sivil halka insani yardım erişimi sağlanmıştır." dedi.

"Afrin'de teröristlere karşı yürütülen harekatın DEAŞ ile mücadeleye zarar vereceği iddiası da her türlü temelden yoksundur. Suriye'de terörizmle mücadeleye asıl zarar veren yaklaşım, terörist bir gruba karşı bir başka terör örgütünün kullanılması ve bu terörist grubun kendi bölücü gündemini ilerleterek sahada oldu bittiler yaratmasına, demografik değişiklikler yapmasına göz yumulmasıdır."

Heather Nauert erken saatlerde yaptığı açıklamasında, "Türk ordusu ve Türkiye destekli muhaliflerin saldırı tehdidi üzerine, nüfusunun çoğu Kürt olan Afrin'in boşaltıldığı anlaşılıyor" ifadelerini kullandı ve ekledi:

"Birleşmiş Milletler Afrin'i terk eden ve artık gıda ile barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için yardıma ihtiyacı olan nüfusun yüz binlerle ifade edildiğini duyurdu."

Suriye'nin kuzeydoğusunda "faaliyet gösteren aktörler" olarak tanımladığı Türkiye, Rusya ve Suriye hükümetinin yerlerinden edilen insanlara insani yardım sunması gerektiğini belirten Nauert, bu kişilerin bir an önce evlerine dönmesinin sağlanmasını talep etti.

Sözcü Nauert, Afrin'e yönelik endişelerini Türk yetkililere defalarca ilettiklerini söyledi ve şunları ekledi:

"NATO müttefikimiz Türkiye'ye taahhütlerimize bağlıyız ve bu bağlılık Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını da içeriyor. Aynı zamanda IŞİD'i yenme hedefimize ve Suriye'nin doğusundaki partnerlerimiz Suriye Demokratik Güçleri'ne de bağlıyız. Afrin dahil olmak üzere Suriye'nin batısındaki çatışmalar IŞİD'i yenme hedefinin dağılmasına yol açmaktadır."

CNN International'a konuşan Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, "Afrin'e giren ÖSO unsurlarının evleri yağmaladığına dair iddiaları ciddiye aldıklarını, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını" söyledi.

"Bazı grupların verilen emirlere aykırı davranarak bu tür eylemlere girişmiş olabileceğini" ifade eden Kalın, Afrin'de halkın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri Pazar sabahı itibarıyla Afrin kent merkezinde kontrolü sağlamıştı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı da BM'ye yolladığı mektupta, Türkiye'nin Afrin'den ayrılması çağrısı yaptı.

Mektupta, "Türk rejiminin cumhurbaşkanının yaptığı işgalci güçlerinin Afrin'i kontrol ettiği yönündeki açıklaması gayrımeşrudur... Suriye, işgalci güçlerin işgal ettiği Suriye topraklarından bir an önce ayrılmasını talep ediyoruz" denildi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da sınır güvenliğine dönük tehdit ve risklerin önemli ölçüde azaldığını ve ABD'nin verdiği silahların "önemli kısmının" Afrin'de ele geçirildiğini belirtti.

Fransız Haber Ajansı AFP'nin kentte bulunan muhabirleri de TSK ve ÖSO'nun almasının ardından Afrin'de son durumu gösteren fotoğraf ve haberler geçiyor.

AFP muhabirleri, ÖSO savaşçılarının Afrinlilerin kapalı bıraktığı dükkan, lokanta ve evlere girdiklerini ve buralardan beraberlerinde yiyecek, elektronik eşya, battaniye ve benzeri şeylerle çıkarken görüldüklerini bildirmişti.

AFP muhabirleri bu olayları görüntüleyen fotoğraflar da göndermişti.

İngiltere merkezli ve Suriyeli muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de, sahada kendisine haber geçen yerel kaynaklardan aldığı bilgilere atıfla ÖSO milislerinin "özel mülkleri, siyasi ve askeri tesisleri ve dükkanları yağmaladığını" iddia etmişti.

Suriye'nin kuzeyinde Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) 2014 yılında ilan ettiği Afrin Kantonu'nun eş başkanı Hevi Mustafa ise Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada Afrin'den toplam 200 bini aşkın sivilin göç ettiğini söyledi.

Dün de ajanslar ÖSO milislerinin Afrin'in merkezinde bir Kürt efsane kahramanı olan Demirci Kawa'ya ait heykeli yıktıklarına dair görüntüler yayımlamıştı.

TSK tarafından yapılan bir açıklamada ise ayrıntıya girilmeksizin bir kez daha sivil halk ve kültürel, tarihi eserlerin korunmasına özen gösterildiği kaydedilmişti.

Bu arada Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Peter Maurer, Türk Kızılayı'nın Afrin operasyonu sonrası Suriyeli Kürtler nezdinde itibarının sıfıra yakın olduğunu söyledi. Maurer, Afrin'de insani yardım iletmek için TSK ve ÖSO kontrolündeki bölgelere daha fazla ve düzenli erişim istedi.

Maurer, "sivil halkın tarafsız, bağımsız yardıma erişim hakkına ve isterse başka bir bölgeye göç ederek orada kalma hakkına" sahip olduğunu vurguladı.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı bu açıklamayı, 2 hafta boyunca Suriye, Irak ve İran'ı ziyaret ettikten sonra bugün Cenevre'deki teşkilat merkezinde yaptı.

Kızılhaç, Afrin'den kaçarak Halep yakınlarındaki köylere giden binlerce sivile yardım ulaştırıyor.

Komite, Suriye Kızılayı'nın da yardımıyla Zeytin Dalı Harekatı'nın başlamasının ardından bölgeye ilk insani yardımı 1 Mart'ta göndermişti.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir