ABD gazetesi, babasının öldürdüğü Yıldız’la ilgili davanın ‘travesti pop yıldızlarının modern Türkiye’siyle, gelenekçi bir Türkiye arasındaki gerilimi vurguladığını’ yazdı.
Amerikan New York Times gazetesi, eşcinsel olduğu için geçen yıl babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız cinayetiyle ilgili davanın, Türkiye’de bir “ulusal vicdan muhasebesi” yapılmasına yol açtığını yazdı.
Ahmet Yıldız cinayetinin Türkiye’nin ilk açık “eşcinsel namus cinayeti” olarak görüldüğünü belirten gazete, bu davanın, “travesti pop yıldızlarının laik modern Türkiye’siyle, muhafazakar İslam’ın etkisinin gittikçe arttığı daha gelenekçi bir Türkiye arasındaki gerilimi vurguladığını” yazdı.
Ahmet Yıldız’ın kuzeni Ahmet Kaya, “Ahmet ailesini her şeyden çok severdi ve onları hayalkırıklığına uğrattığı için ıstırap çekiyordu” dedi. New York Times, Türk toplumunda da eşcinsellik konusunda böyle bir değer çatışmasının yaşandığını belirtti ve “Türkiye’nin AB’ye girme isteği, hükümeti kadınlar ve eşcinsellerin haklarını kabul etmeye hatta genişletmeye itse de, bazı gelenekçiler cinsellik ve cinsiyet rolleri konusunda hoşgörülü bir tutum sergilenmesinden rahatsız” diye yazdı.
Farklı değerlendiriliyorGazete, Yıldız’ın yaşadığı Üsküdar’da da bu cinayeti farklı şekilde değerlendirenlerin olduğunu yazdı. Yıldız’ın öldürülmesi sırasında kendisi de ayak bileğinden vurulan komşusu Ümmühan Darama, cinayetin zanlısı baba Yahya Yıldız’dan şikayetçi olduğunu ancak polislerin kendisini şikâyetinden vazgeçmeye ikna etmeye çalıştığını söyledi. Kendisinin de dindar olduğunu söyleyen ve başörtüsü takan Darama, “Polis ve yerel dini yetkililer katili korumaya çalışıyor çünkü eşcinselliğin günah olduğunu düşünüyorlar. Ama İslam’da adam öldürmek daha büyük bir günahtır ve Allah’tan başka kimsenin hayatla ölüm arasında karar verme hakkı yoktur. Ahmet iyi, kibar bir çocuktu ve ölmeyi hak etmiyordu” dedi.
Bülent Ersoy örnek verildiNew York Times, bazı kesimlerin Türkiye’de İslami muhafazakarlığın gittikçe yayıldığını, bazılarınınsa aslında Türk toplumunun cinsel açıdan daha özgür hale geldiğini düşündüğünü yazdı. Gazete, Türkiye’nin en ünlü şarkıcılarından Bülent Ersoy’un 1980’lerde askeri yönetimce yasaklandığını ancak daha sonra daha fazla üne kavuştuğunu da vurguladı.