T24 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, siyasetçilerin özel görüntülerinin çekilmesiyle ilgili olarak, “Bunlar bir merkezin planlaması” dedi.Bahçeli, önceki akşam Düzce’den Ankara’ya dönerken bir grup gazeteci ile yaptığı sohbette şunları söyledi:
'Siyaset çirkinleşti'
“Türkiye’de siyaset çok çirkinleştirilmiştir ve siyaset bu yönüyle büyük bir kayba uğramaktadır. Özellikle iletişim teknolojisindeki gelişim, insanlığın hayrına kullanılmalı. Bunları bugün bu yönüyle düşünenler kimlerse, siyaseti kendi kavramlarıyla seviyeli bir yarıştan çıkararak çirkinleştirenler de onlardır. Bundan sonra her türlü iftiraya, her türlü teknolojik oyuna her insan muhatap olabilir. Önemli olan bu tür yanlış gelişmelerin, internette yer alışların kalkıp çok ciddiye alınmış haberler olarak algılanması ve uygulanması. Bazı aleyhte yazı yazan internet sayfaları var. Bunları araştırıyorsunuz hemen hemen aynı merkezden çıkıyor. Birbirlerine benzer üsluplar var. Bunda da ‘farklı ülkücüler’ tabiri kullanılmış. Bunlar bir merkezin planlamasıdır. Ben sizinle münasebetlerimiz sırasında üslubunuzu bir fark edersem, onu başkasından duyduğum zaman sizin görüşünüz olduğunu anlarım.
Onların akıllarınca CHP ve MHP yıpranmıştır. Başbakanın konuşmalarında hiçbir güzellik yok. CHP’nin mevcut genel başkanını sorgularken ‘kaset olayından dolayı sen genel başkan oldun’ diyor. Bundan daha seviyesiz bir cümle olabilir mi? Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun birikimi, tecrübesi, siyasi konumu hepsini sıfırlayacaksınız; büyük bir iftirayla karşı karşıya kalan ve yılların siyasetçisi, siyasete önemli katkıları olan bir zatın bir iftiraya kurban gitmesi üzerine onu suçlayacaksınız. Yani aklınca çayın taşıyla kuş vurmaya çalışıyor. Yarın bu döner dolaşır birilerine gelirse ne olacak?
'Çakal kavramı ayrı'
Bülent Arınç, bizimle gündeme gelmiş tartışmayı kalkıp La Fontaine ile özdeşleştiriyor. Bazı şeyleri bilmediği anlaşılıyor. Siz bir siyasetçiyi ‘Kasımpaşalı’ eklemiyle topluma takdim ediyorsunuz ve Kasımpaşalıların da bir kabadayı kültürü içerisinde algılanmasını temin ediyorsunuz. O zaman ‘çakal’ kavramı et obur bir hayvanı simgelemez. Hayvan olarak odur da kavram olarak kabadayı kültüründe ayrı bir yeri, anlamı vardır. Bunu algılaması lazım. Bunun La Fontaine ile alakası yok, La Fontaine bunu da bilmez. Fransız kültüründe bu yok. Bu çok önemli. ‘Çakallarıyla dolaşıyor’ diyoruz, bunun La Fontaine ile hayvanlar alemi ile bir alakası yok.”