Fransız önolog Jean Luc Colin, “Küçük çapta üreticilere destek verilirse, Türkiye şarapçılıkta çok iyi yerlere gelir” diyor.
Röportaj: Bahar Çoban - Tempo24
Türkiye’ye 17 yıl önce Kavaklıdere’nin daveti üzerine gelen Jean Luc Colin, bu zamana kadar Sevilen, Pamukkale, Selendi gibi birçok şarap şirketine danışmanlık hizmeti vermiş. Fransa’da bitki fizyolojisi eğitiminin ardından Bordeaux Üniversitesi’nde şarap uzmanlığı eğitiminin tamamlayan Colin, “Türkiye’de birçok insan ben önoloğum diyor ama önolog olmak için bu işin eğitimini almış olmak gerek” diyor.
Turizm cenneti olan bir ülkede şarap yatırımlarının fazla olmamasına anlam veremediğini söyleyen Colin, “Biz Fransızlar çok milliyetçiyiz, Türklerden de bunu beklerim. Türk şarapları varken, başkalarının şaraplarını tüketmelerine anlam veremiyorum” diyor.
Şarap merakınız nereden geliyor? Ailede başka şarapla ilgilenenler var mı?
Benim ailemde kimse bağ sahibi değil ve şarapla da ilgilenmiyor. Üniversitede bitki fizyolojisi eğitimi gördüm. Gıda sektöründe bana heyecan verecek ne olabilir diye düşündüm. Benden önce bitki fizyolojisi eğitimi gören mezunların çoğu, daha sonra şarap eğitimi okumuşlardı. Ben de merak ettim ve denemek istedim. Şarapçılıkta stajınızı şatoda yapıyorsunuz. Burada öyle tecrübeler yaşıyorsunuz ki şaraba âşık oluyorsunuz. Düşünsenize adam yıllar boyunca şatoda emek verdiği şaraplarla ilgili bütün sırları size anlatıyor. Bence iyi bir şarap üretmek sanattır.
Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
Körfez Savaşı’ndan bir sene önce mezun oldum. Önologlar mezun olduktan sonra tecrübe kazanmak için dünya turuna çıkarlar. İki-üç sene birçok ülkede iklim, toprak üzerine tecrübe kazanırlar. Almanya’da çalışırken üniversiteye ilân geldi. Kavaklıdere şaraplarında çalışan şarap uzmanı geri döndüğü için, yerine başka birisini arıyorlardı. O zaman Türkiye Irak’a yakın olduğu için kimse buraya gelmek istemedi. Zaten kimsenin Türkiye’de şarap üretildiğinden haberi yoktu. Ben Türkiye’ye gidip tecrübe kazandıktan sonra başka ülkelere giderim düşüncesiyle geldim. Sonra kalmaya karar verdim.
Türkiye’de önoloji (şarap uzmanlığı) eğitimi veriliyor mu?
Türkiye’de herkes önoloğum diyor, hâlbuki değiller. Önolog olmak için üniversiteden bir diplomanız olması gerekiyor. Yıllarca şatoda çalışarak winemaker olabilirsiniz ama önolog olamazsınız. Diploma aldıktan sonra da gerisi yeteneğe kalıyor. Türkiye’de önoloji eğitimi yok. Bunun için uzmanlar gerekiyor. O kadar uzmanı Türkiye’ye getirmek zor.
Size gelenler şaraplarla ilgili ne öğreniyorlar?
Önoloji iklim, toprak gibi birçok bilgiyi içeriyor. Biz burada şarap seven insanlara gündelik hayatlarında ne gerekiyorsa onu öğretiyoruz. Dil, burun ve gözlerini kullanmayı öğretiyoruz. Çoğu yerde insanlara papağan gibi ezberletiyorlar, böyle olunca kişi eve döndüğünde her şeyi unutmuş oluyor. Biz sadece öğretiyoruz. Kişi birçok şeyi öğrendiği için eşleştirme, kalite farkı gibi farkları kendisi rahatlıkla kavrayabiliyor.
Size göre iyi şarap nasıl olmalı?
İyi şarap olması için şato tipi üretim olması lâzım. Şato tipi üretim tesisle bağın aynı yerde olması demek. Uzak mesafede tesis olmaz. Bunun dışında iklim ve toprak uygun olmalı. Toprağa ve iklime göre çeşit dikmelisiniz. Çeşit çok önemli, sofralık üzüm şaraba uygun değildir.
Türkiye’de şato şarapçılığının yapılmamasının nedeni nedir?
Eskiden üreticiler ve bağcılar ayrıydı. Yavaş yavaş bu birleşmeye başladı. Şimdi ben şato şarabı yapmak isteyenlere danışmanlık yapıyorum. Bağ sahibi olmasanız bile üzümleri yıl boyunca kontrol edebilecek mesafede olmanız gerekiyor.
Türk üzümlerinden kaliteli şarap olur mu?
18 yıldır Türk üzümleri üzerinde çalışıyorum. Dünya çapında çok ünlü olan şaraplarımız var.
Doğru yöntemler kullanıldığı takdirde Türk üzümlerinden çok kaliteli şaraplar yapmak mümkün.
‘Uzun vadede yatırımlar yapılmalı’
Son zamanlara Türkiye’de şarap yatırımcılığına ilgi artıyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şimdi yönetici aynı zamanda bağ dikiyor. Bu tür yatırımlar daha mantıklı. Fakat Türkiye’de insanlar Kavaklıdere ve Doluca içmeye alıştıkları için küçük üreticilerin kendini tanıtması zaman alıyor. Ama bence önemli olan küçük çapta üreticilerin çoğalması. Uzun vadeli yatırımlar yapılmalı. Bunun için 10 yıl gerekiyorsa beklensin. Şarap sektörünün gelişmesi, turizm ve gıda sektörün gelişmesini de beraberinde getirir. Türkiye turizm cenneti, bu sektörünün gelişmesi için böyle atılımların yapılması şart. Birçok otel iflâs ediyor. Çünkü turizm, ucuz turistle yaşamaz. Kaliteli turist masasında kaliteli şarap görmek ister. Turistlerin önüne özellikle kötü şarapları koyuyorlar ki alâkarttan pahalı olan şarabı alsın. Bu şekilde imajı zedeliyorlar. Ve turist bir daha gelmiyor. Şarap sayesinde güzel peynirler, meyveler satabiliriz. Ama maalesef bunu değerlendirmiyorlar.
Türkiye tesis bakımından yeterli mi?
Devletin bağcılık ve fabrika kurmak için verdiği bazı teşvikler var. Ama vergiler çok oluyor. Güney Avrupa’da şarap üreten ülkelerde özel tüketim vergisi yok. Bence bizde de bu vergiyi devlet kaldırmalı. Türkiye çok kaliteli şaraplar üretilebilir. Müslüman nüfus tüketsin, tüketmesin bizi ilgilendirmez. Burasının bir turizm cenneti olduğunu düşünerek hareket etmek lâzım. Turistler büyük bir tarihe sahip olan ülkede şarap tüketmek ister. Fransa’da biz çok milliyetçiyiz. Türklerden de bunu beklerim aslında. Türk şarapları tüketmek varken neden başkalarınınkini tüketsinler ki.
Türkiye’de hangi yörenin üzümleri güzel?
Türkiye çok şanslı bir ülke, burada hem sofralık hem şaraplık üzüm üretmek için çok sayıda uygun yer var. Özellikle İç Anadolu bölgesi çok müsait. Yayla dediğimiz her yerde şaraplık üzüm üretilebilir.