Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA - TBMM, Ayşe Paşalı ve benzeri örneklerin yaşanmaması için kolları sıvadı. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan ‘Kadın ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddeti İnceleme’ Komisyonu ilk toplantısını yaptı. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Alt Komisyona, Türkiye’de kadının durumunun ve maruz kaldığı şiddetin rakamlarla anlatıldığı, uluslararası anlaşmaların bulunduğu bir ajanda gönderdi. Ayrı başlık halinde yer alan ‘Şiddet’ bölümünde kadına yönelik şiddettin tüm dünyada sorun olduğuna dikkat çekildi. Ekonomik açından kaynakları kıt olan toplumlarda kadına yönelik şiddetin daha arttığı vurgulanarak, Pekin Eylem Platformunda kadına yönelik şiddetin tanımına yer verildi.
‘Cinsel, fiziksel ve psikolojik zarar’
Bu tanıma göre, “Kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan, bu tür hareketlerin tehdidini, baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, ister toplum önünde ister özel hayatta meydana geliş olsun, cinsiyete dayalı her türden şiddet.”
‘Aile mahremiyeti’
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet’ başlıklı en kapsamlı araştırmayı komisyona gönderdiği ajandasına koydu. Türkiye genelinde yapılan araştırmada, şiddet biçimi ne olursa olsun kadınların hayatına korku ve güvensizlik gibi duygularına maruz bıraktığını, kadınların temel hak ve özgürlüklerine engel oluşturduğuna dikkat çekildi. Aile içi şiddetin yaygınlığının net olarak bilinmemesini ise ‘aile mahremiyeti’ diye görülmesinden kaynaklandığı vurgulandı.
2015’e kadar 100 bin imam
Kadına yönelik ve aile içi şiddet konusunda, 2015 yılına 100 bin din görevlisinin eğitimden geçirilmesi planlanıyor. Genelkurmay Başkanlığı ile yapılan işbirliği sonucunda da kadına karşı şiddetle mücadele de erkeklerin duyarlılığını artırmak için her celp döneminde er ve erbaşlara verilen eğitimlerle 450 bin kişi bilinçlendirildi. Hükümet, Ulusal Eylem Planı’nın revize edilmesi çalışmalarını tamamlamak üzere. Yurt genelinde yapılan “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nın çarpıcı sonuçları şöyle:
ESKİ EŞ VE EŞİ TARAFINDAN ŞİDDET ORANI YÜZDE 39
-Türkiye genelinde eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı yüzde 39
-Hayatının herhangi bir dönemde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde 43,9
-Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 15,3
-Fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma yüzdesi 41,9
-Kentte fiziksel şiddet oranı yüzde 38, kırsalda yüzde 43.
-Yaşadıkları fiziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı yüzde 25
-En az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınlardan Eğitimi olmayanların oranı yüzde 55,7 Lise ve üzeri düzeyde eğitim alanların oranı ise yüzde 27
YÜZDE 14’2’LİK KESİM : BAZI DURUMLARDA KOCA EŞİNİ DÖVER
-‘Bazı durumlarda erkekler eşlerini dövebilir ifadesine katılan kadınların oranı yüzde 14,2
-Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı yüzde 48,5
-Şiddet yaşayan kadınların sağlık sorunları yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da deneme olasılıkları en az iki kat artmaktadır.
-Her 10 kadından biri gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kalıyor
-Cinsel şiddet birçok durumda fiziksel şiddet ile birlikte yaşanıyor. Kadınların yüzde 42’si fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını söylüyor.
-Sadece eğitim düzeyi düşük olan kadınlar şiddete maruz kalmamakta. Eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her 10 kadından 3’ü eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmıştır.
-Evlenmiş kadınların hayatındaki en yaygın şiddet eşlerinden gördükleri şiddettir.
-Kadınların yüzde 7’si çocukluklarında (15 yaşından önce) cinsel istismar yaşadıklarını belirtmişlerdir.